Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

Tüm Yazıları

Milli aralar o kadar uzun oluyor ki Süper Ligi hatırlamak için çaba harcamak gerekiyor.

Türkiye gündeminin farklı rotalara kayması nedeniyle futbola dair konsantrasyonun da zayıfladığını hesaba katmamız doğru olur sanırım.

“Evet, nerede kalmıştık” sorusunun anlam kazandığı bir yerden devam edelim.

Hatırlayalım mı?

Samsunspor beraberliği ile Galatasaray ile arasındaki puan farkı bir maç eksik 9 puana çıkmıştı Fenerbahçe’nin.

Bunun psikolojik bir eşik olduğunu ayrıca eklememiz gerekiyor. Yoksa normal şartlar altında, üç puanlı bir yarışın içinde, hele bir maç eksiği ile 9 puanlık farkın sorun yaratmaması beklenir.

Haberin Devamı

Ancak terazinin bir tarafında Galatasaray, diğer tarafında Fenerbahçe olduğunda normal şartlar diye bir ön koşul fazla anlam ifade etmiyor.

Üstelik ortada bir de Beşiktaş-Galatasaray derbisi varken.

Galatasaray uzunca bir süreden beri şampiyonluk mücadelesi verdiği sezonlarda Beşiktaş ve Trabzonspor maçlarından tulum 6’şar puan çıkarıyor.

Beşiktaş’ın son şampiyonluğundan bu yana fazlasıyla istikrarsız sezonlar geçirmesi Fenerbahçe cephesinden, Galatasaray’ın puan kaybı beklentisine dair umutlarını oldukça zayıflatıyor.

İşte Milli ara öncesindeki genel ruh halini bu şekilde özetleyebiliriz sanırım.

Bu perspektiften bakıldığında Fenerbahçe’nin tek kozunun Mourinho olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Portekizli Hocanın hem kariyeri hem de mücadeleci kişiliği bu tarzdaki yarışları sonuna kadar götürmüş olma tecrübesi ile bir araya geldiğinde Süper Lig teammüllerini alt üst etmek açısından tek ihtimal, şans olarak beliriyor.

Mourinho’nun önümüzdeki sezon da kalacağının bilinmesi her sezona yeni başlangıçlar yaparak sürekli zaman kaybeden Fenerbahçe’nin standartlarının değişmesi açısından da önemlidir. Çünkü bu sezon kaybedilmiş olsa da gelecek sezona dair oyun hazırlıklarını takip etmek gerekiyor.

Gençlik!

Sanırım en önemli ve kritik kavram olarak gündemimizin merkezine yerleşmiş durumda.

Her ne kadar tecrübe ile gençliği bir arada doğru kurgulamak çok önemliyse de geleceğin sahibinin gençlik olduğunu her fırsatta hatırlamak gerekiyor.

Haberin Devamı

Dün Fenerbahçe’yi bir bakıma ipten alan da bu gençlik oldu.

Karşılaşmanın hiç beklenmedik bir şekilde bir anda 1-1’e gelmesiyle “acaba bu maç da zora mı girdi?” kaygısı kendisini göstermeye hazırlanırken, En Nesyri’nin çok kötü şut denemesinin asiste dönmesi sonucu son vuruş noktasında bir anda Oğuz Aydın’ın belirmesiyle Fenerbahçe tekrar hayat buldu diyebiliriz.

Sonrası çorap söküğü gibi geldi peş peşe ve orada da maç sona erdi.

Golü çok erken buldu Fenerbahçe. Birçok takım böyle zamanları fırsata çevirip farka giderken aynı şeyi Sarı Lacivertli ekip için söylemek pek kolay değildi dün akşam.

VAR’ın müdahalesiyle çok kötü ve görüntülere bakıldığında hiçbir şeyin anlaşılmadığı bir penaltıydı karşılaşmayı beraberliğe getiren neden.

Belki fazla iddialı olacaktır; penaltı olmasa, skor 1-1’e gelmese ilk yarı 1-0 sonuçlanacaktı muhtemelen.

Bu durum bir anda Fenerbahçeli oyuncuların içine girdiği o rehavetten sıyırdı ve maçı kazanmak için gol atmaları gerçeği ile yüzleştirdi.

Haberin Devamı

İşte Oğuz Aydın’ın golü hem bu sürecin içinde hem de tam zamanında geldi.

Orada da kalmadı.

İlk yarı En Nesyri gol noktalarının oldukça uzağında kaldı.

Talisca her ne kadar daha yakındaymış gibi görünse, golü fazlasıyla istese de olmadı.

Son bölümde oyunda giren Dzeko da benzer görüntüdeydi.

Bu yılın ilk 2 ayında oynanan 9 lig maçında Fenerbahçe’nin bu forvet hattı fazlasıyla skorerken, özellikle Avrupa Ligi ve Samsunspor karşılaşmalarında gollerden hızla uzaklaştılar.

Aynı ortalamanın içinde kalsalardı muhtemelen hem bu puan farkı olmayacak belki Avrupa’da yolunda devam eden bir Fenerbahçe izleyecektik.

Penaltı bir tarafa dün akşam gol vuruşlarında bir savunma iki orta saha oyuncusunun olması aslında bir bakıma soruna da bir işaret çaktı.

Fenerbahçe’nin tekrar yarışta psikolojik dengelemeyi sağlaması için forvet hattını sürece dahil etmesi gerekiyor.

Aksayan forvet hattına karşın sağ kanatta Oğuz, solda Kostic, merkezde süreki rakip kovalayan Szymanski ile orta alanda güçlü bir duruş gösteren Fenerbahçe izledik.

Bunlara ilave olarak savunmadaki üçlüyü de eklediğimizde bu maçın öyküsünü özetlemiş oluyoruz.

Bodrumspor’un ana kadrosundan oldukça eksik bir şekilde sahaya çıktığı bilgisini hafızamızın bir tarafına not ederek, Fenerbahçe’nin özellikle hücum setinde kurduğu tek pasa dayalı top dolaştırma planının giderek çok daha etkili bir oyuna dönüştüğünü görebiliyoruz.

Bu oyun Süper Ligin ortalamasının çok üzerinde!

Her fırsatta bunu tekrar tekrar yazıyorum; böylesine çabuk kopmuş bir maçta bile topun oyunda kalma süresi 61.52/98.14 oldu.

Fenerbahçe’nin maçlarında topun bu kadar oyunda kalması Süper Ligin de ortalamasını yukarı çekiyor.

Henüz bu plan ceza sahası içinde net bir gol pozisyonu üretememiş olsa da Mourinho’nun bu takıma ne kazandırdığını konuşmak için bize iyi bir veri sunuyor.

Az önce konuştuğumuz gibi, aslında buradaki belirleyci faktör forvet oyuncularının son top veya pozisyon almada formsuz veya etkisiz kalmaları.

Bu plan içinde gelişme potansiyelini taşıyor.

İkinci yarı Fenerbahçe bunu oynamayı sürdürdü ama gol atma zorunda olmamasının verdiği rahatlık ve ilerleyen dakikalarda oyuna giren oyuncuların aynı akışkan oyuna katkı sağlayamamaları yüzünden skor artmadı.

Hatta Bodrum FK oyuna aldığı takım omurgasını oluşturan oyuncularla bu bölümde gol de buldu.

Tıpkı 1-0’dan sonraki gibi.

Fenerbahçe’nin plandaki aksayan bu bölüme mutlaka bir çözüm üretmesi gerekiyor.

Bayram sonrasında çok önemli bir çeyrek final eşleşmesi var. Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşması.

Fenerbahçe’nin eline kaçırdığı fırsatı dengeleme şansı bir kere daha geldi.

Daha iyi bir ekip olduğunu hem rakibine hem kamuoyuna göstermesi gerekiyor.

Bodrumspor karşısındaki oyun yeterli mi; belki ama sürdürülebilir olmadığı için tehditler ve sıkıntılar barındırıyor. Bu kadar kısa sürede teknik direktörün yapacağı fazla bir şey yok, oyuncuların mutlaka kontrolü ve sorumluluğu eline alması şart.

Şimdiden bayramınızı kutluyorum.