Fenerbahçe zirvedeki farkı kapatıyor!
Süper Lig’de Cuma akşamı Galatasaray’ın düşme adayı bir diğer takım Hatayspor’a karşı puan kaybetmesiyle Fenerbahçe için Adana Demirspor karşılaşması aradaki puan farkının kapanması adına önem kazandı.
Hatayspor 18. Adana Demirspor da 19. Sırada oynayan iki ekip olarak şampiyonluk yarışındaki Galatasaray ve Fenerbahçe ile eşleşmesi sezonun ilginç tesadüflerinden biriydi.
Bu tarafından bakıldığında Galatasaray’ın puan kaybı çok da beklenen bir sonuç değildi kuşkusuz; ancak son haftalarda düşen bir performans gösteren sarı kırmızılı ekip bu sinyalleri de bir bakıma veriyordu.
Fenerbahçe için de son haftalarda üzerine koyan bir oyunu olduğunu burada sürekli konuşuyorduk.
Oyun yapısı gelişiyor ancak bitiricilik ve savunma performansında yaptığı bireysel hatalar yüzünden sonuç almada zorlanıyordu.
Adana Demirspor karşılaşmasının ilk yarısında da bitiricilik sorunu yine ön plandaydı.
Köşe vuruşlarında Mert’in ve Oğuz’un, akan oyunda da önce En Nesyri sonra da Dzeko’nun kaçırdığı fırsatlar bir anlamda devrenin berabere tamamlanmasının nedeniydi.
Ancak futbol kamuoyunun genel değerlendirmesi sorunun bu tarafına değil Mourinho’nun sahaya sürdüğü ilk 11’e yönelik eleştirilere doğru yoğunlaşmayı tercih etti.
Maç sonunda yayıncı kuruluşta kendisine yöneltilen “Levent ve Mert’in stoper oynaması” hakkında soruya Mourinho;
“Levent ve Mert Müldür gayet iyi oynadılar. Futbolu öğreniyor olmak burada benim için ayrıcalık. Altı aydır hoca olmaya çalışıyorum, bunun için minnettarım!”
Şeklinde çok anlamlı bir cevap verdi.
Kuşkusuz eleştiri hedefinde başka tercihler de vardı; Tadic’in yedek soyunması ve İrfan Can’ın oynadığı yer!
Her maç farklı 11’lerle sahaya çıkmasının kendi içinde sorunlar yaratacağını Mourinho’nun da hesap edebildiğini düşünenlerdenim.
Bu risk!
Hele Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu geçmişten gelen durumu hesaba katıldığında riskin sonuçlarının çok daha keskin ve tehlikeli olabileceğini de hesaba katmak gerekiyor.
Ancak modern futbolun bir tarafında böyle teknik adam tercihleri olduğunu da yakından takip etmek gerekiyor.
Adana Demirspor gibi gücü Fenerbahçe’nin oldukça altında bir takıma karşı bu risk alınır mı?
Ya da,
Bu maçta o risk alınmayacak da hangi karşılaşmada hem oyuncu hem dizilim konusunda teknik direktör bir fikir edinecektir?
Sorusunu düşünmek için iyi bir maçtı bu.
İlk 30 dakika Fenerbahçe’nin takım yerleşimi ve oyun kurgusunda başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Girişte konuştuğumuz 4 mutlak gol pozisyonuna bu bölümde girdiler.
Özellikle En Nesyri’nin direkte patlayan şutu belirli anlamlarda ilk yarının kader anıydı diyebiliriz.
30. Dakikadan sonra Fenerbahçe’de bir konsantrasyon sorunu başladı. Oyuncular hem oyun kurmada sıkıntı yaşadılar hem de topa sahip olmada…
Bu bölümde Adana Demirspor’un takım halinde orta alanda iyi baskı kurduğunu söyleyebiliriz.
Neden?
Geçen hafta olduğu gibi bu haftaki dizilimde Fenerbahçe’nin orta alanında klasik anlamda 6 numaralı bir oyuncusu olmadığı, bu görevi Fred’in vekaleten üstelendiği tespitini yapabiliriz.
Fred zaman zaman ileri çıktığında üçlü savunma ile Fenerbahçe’nin hücum hattında boşluklar oluştu.
Veya şöyle bir cümle de kurabiliriz; Fred orada yalnız kaldı.
Bunu bir bakış açısına göre; Mourinho’nun hatalı dizilim ve kadro tercihi ile oynadığını söyleyebilirsiniz ya da takımın bu dizilime alıştıkça hatalarını kapatacağını da…
Ben ikinci görüş tarafından bakmayı sürdürmek istiyorum.
Çünkü teknik direktör, Mourinho’nun yıllardır olmadığı kadar, ofansif bir kadro ve dizilimle sahada sadece hücumunu düşünen bir takımla oynamayı planlıyor!
Bunun için hem risk alıyor aynı zamanda da kadrodaki tüm oyuncuların her an mücadelenin içine dahil olacağı bir motivasyon sağlıyor.
İkinci yarı sanılanın ve eleştirilenin aksine Mourinho savunmada iki oyuncu değişikliği ile başladı; Oğuz’u daha başarılı olduğu sol tarafa aldı.
Djiku ve Kostic çıktı, Çağlar ve Osayi girdi.
Fenerbahçe’nin çok daha etkili bir oyunla rakibinin üzerine geldiği dakikalar başladı.
50. Dakikada En Nesyri’nin attığı gol VAR incelemesine takıldı.
Bu golün öncesinde İrfan Can’ın rakibine faul yaptığına karar verildi!
63. Dakikada bu sefer İrfan Can’ın attığı golün öncesinde En Nesyri’nin faul yaptığı gerekçesiyle VAR bir kere daha devreye girdi.
Bu iki pozisyondaki VAR müdahalelerinin ilerleyen haftalarda benzer kararlarda etki edip etmeyeceği tartışma yaratacaktır.
Ancak Tadic’in oyuna girmesinden sonra Fenerbahçe’nin topla oynama ve atak olgunluğunun daha da yükselmesiyle birlikte goller de peş peşe geldi.
Fenerbahçe’nin hücum silahı olan En Nesyri, Dzeko ve Cenk Tosun’un üçünün birden skora katkı sağlaması ilerleyen haftalar için önemliydi.
Bitiricilik ve savunmada bireysel sorunlar Fenerbahçe’nin en önemli sorunu; bu çözüldüğü anda çok etkili bir takım izlemeye başlayacağımızı düşünüyorum.
Fenerbahçe’nin hafta için Lyon ile çok kritik bir randevusu bulunuyor. Bu ve sonrasındaki Midtjylland karşılaşmaları gruptaki geleceğini belirleyeceği için önem taşıyor.
Ancak sonuçtan çok Fenerbahçe’nin bu maçlarda nasıl oynayacağını daha büyük merakla beklediğimi söyleyerek tamamlamış olayım.