Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TSK’nın sınır içi ve sınırın öte yakasında kesintisiz devam eden operasyonlarıyla başını ininden çıkaran terörist yok ediliyor, dağlar temizlendi, temizleniyor ama diğer yandan da bölücü terör örgütü PKK Avrupa’da palazlanıyor. Başta Fransa, Almanya, İsveç olmak üzere PKK’lı teröristlere kucak açan, koruyup kollayan, AB ülkeleri Türkiye’nin birlik, beraberlik içeren toplum sözleşmesine aykırı faaliyet gösteren kişi, kurum, örgüt cemaat ve yapıları da fonlarla destekleyerek nifak tohumları ekiyorlar... ABD’nin terör örgütüne olan sevdası, bakışı ise malum… Yani bozulması gereken daha başka oyunlar da var. Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine karşı duruş gerekçesi de bu zaten. “Madem müttefiklik istiyorsun, önce kendine bir çekidüzen ver, teröristlerle ilişkini kes” diyor. Hem de öyle numaradan falan değil harbiden... Çünkü terör örgütü PKK/YPG’yi açık şekilde destekleyen bir bağımsız milletvekilinin yaptığı şantajlarla İsveç Hükümeti’ni nasıl parmağında oynattığına daha yeni tanık olduk. Yine Avrupa’nın birçok kentinde başı boş bırakılan teröristler de hepten azmış durumda... Üstelik bunların hepsinin isim isim MİT tarafından tespit edilip bulundukları ülkelerin istihbarat servisleri ve İçişleri Bakanlıklarına bildirilmelerine rağmen... Dün bu durumu geçmişte kritik görevlerde bulunan eski istihbaratçı Metin Ersöz’e sordum. Anlattıkları şunlardı:   

Haberin Devamı

“PKK’nın bütün Avrupa’da organizasyonları var. İsveç, Belçika, İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa diye sıralayabiliriz. Sıralama birbirleri arasında değişebiliyor. Mesela daha önceden tv yayınlarına İngiltere üzerinden lisans alıyor, İsveç’ten uyduya çıkıyordu. İngiltere lisansını iptal ettirdik, bu sefer İsveç üzerinden aldı yani kaydırıyorlar. Avrupa’daki yapılanmaları da sabit değil, oynaktır. İsveç’teki adam Almanya’ya geçer ya da tam tersi olur. İngiltere’de üst yönetim de devamlı yer değiştirir. Bu ülkeleri diplomatik yollarla ve istihbarat görüşmelerinde sıkıştırdığınız zaman da ‘kendi ülkemizde de bir eyleme girişmelerini veya silahlı yapı oluşturmalarını engelleme adına gözyummak durumundayız’ derler. ‘İyi ama bunlar terör örgütü sizin Dışişleri Bakanlığı’nızda bunu kabul ediyor’ diye üstelediğinizde de ‘Dışişleri öyle diyor ama İçişleri Bakanlığı’nın görüşü bunların idare edilmesi yönünde’ yanıtı gelir. Yine oradaki uzantılarla istihbarat servisleriyle bağlantılı PKK’nın içindeki kendi yapılanmaları Güneydoğu’da veya Irak, Suriye topraklarında çeşitli vesilelerle dolaşıp sorun olacak çıban başlarını kaşırlar, eğitim çalışmaları yaparlar. Yakaladığınızda da iade edin diye bastırırlar size.”   

Haberin Devamı

Bu ülkelere Yunanistan’da dahil mi?  

“Tabii ama Yunanistan piyon, çok ciddiye alınacak bir ülke değil onların kuklası, özellikle de ABD’nin ve İngiltere’nin… Bunların hepsi PKK’nın faaliyetlerine izin veren ülkeler. PKK’nın esas teorisyenleri, ideologları kim derseniz onlar bellidir. 10 kişi falandır. Bunlar da İngiliz ve ABD’lidir. Avrupa yapılanması da onların gösterdiği çerçevede faaliyet yapar.”   

Haberin Devamı

Abdullah Öcalan?  

“O son 10-15 yılda PKK teorisyenleri için ortadan kalkması gereken bir engel. Yani onlar Abdullah Öcalan’ı ölüsü sağ olmasından daha kıymetli bir adam görüyorlar. Zaten Abdullah Öcalan ilk yakalandığında ifadesinde ne dedi? Kullanıldım. Tabii bu karşılıklı bir menfaat çerçevesinde bilinçli bir kullanılma onun için. Mesela Öcalan’ın ifadelerinde, mahkeme zabıtlarında Yunan subayların bunları eğitmesini, kullanmasını, ilişkilerini ortaya koyan bir sürü bilgi var. Öcalan, Yunan subaylarını isim isim verdi, Yunanlıların, PKK’yı nasıl desteklediklerini açık açık ifadelerinde anlattı. Ama biz bunları Yunanistan’a karşı kullanmadık. Yunanistan milli birliğimiz bütünlüğümüze karşı bu tür faaliyetlerde bulunuyor demedik... Yunanlılar böyle bir koz yakalasa bütün dünyayı ayağa kaldırırlardı.”   

Avrupa ülkelerinin PKK/YPG’nın terör örgütü olduğunu çok iyi bildiklerini, ancak onunla mücadelede işbirliği yerine Türkiye’ye karşı özellikle kışkırttıklarını anlatan Ersöz, devam ediyor:   

“PKK’nın tüm faaliyetlerini ve teröristleri MİT bilir, hepsinin kaydı vardır. İstihbarat ilişkilerinde de ülkelerle bunlar paylaşılır. Onlarda kabul eder kontrollerde birlikte davranırlar. Yani sizinle bilgi paylaşımı konusunda servisler arası işbirliğinde iyidirler ama operatif çalışmada, sonuç almada bir ilerleme olmaz. Hatta sizden aldıkları bilgileri gidip bir de onlara verirler. En son noktada da ‘Siyasetçileri ikna edemiyoruz ya da hukuk sistemi buna izin vermiyor” derler...   

Ne yapılması lazım bu durumda?  

“Anlatırsınız anlatırsınız hâlâ bir sonuç alınamıyorsa ‘kusura bakmayın bu kabul edilemez. Ben bunları burada da yok etmek zorundayım’ demeyi gerektirir. Hem de sadece laf olarak değil. Çünkü anlamıyorlar, ancak o zaman anlarlar, kendilerine yavaş yavaş bir tehdit olmaya başlayacağını. Ondan sonra da PKK’yı yok ederler...”