Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birkaç gazeteci arkadaşla birlikte önceki sabah AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin konuğuyduk. İstiklal Caddesi’ndeki Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi Ek Hizmet Binası’nın üst katında kurulan “kahvaltı masasında” eşsiz İstanbul manzarasını seyrederken, hem sokağın gerçek gündemi çarşı-pazardaki fahiş fiyatlı etiketleri, yüksek enflasyonu hem de bir süredir yürüttükleri “Yüz Yüze 100 Gün” projesini konuştuk. Tabii özellikle de kendilerini yakından ilgilendiren ve önümüzdeki seçimin kaderini belirleyecek denilen kararsız seçmenlerin durumunu, olası tavrını. Malum, seçmen genel olarak bir yılgınlık içinde, bu anlamda en ciddi kopuş, kırgınlık da iktidar kanadında. Bir başka deyişle, AK Parti’ye daha önce oy vermiş, gönlü AK Parti’den yana olduğu söylenen ama ya geleceğe dair beklentisi ya da özel küskünlük nedenleriyle ayrı bir kategoride duran bir seçmen topluluğu mevcut. Fakat bu kesimin içine sinen bir başka adres bulamadığı da bugüne dek yapılan hemen her kamuoyu araştırmasıyla çok net ortaya konulmuş bir başka gerçeklik. Bu durumu da siyaset bilimciler şöyle yorumluyor:

Haberin Devamı

Kızgın, kırgın seçmen tamamıyla terk etmiş, tüm köprüleri atmış seçmen değil. Çünkü seçmen davranışı dediğiniz şey üç ayda, altı ayda oluşan bir şey değil. Bunlar daha önce oy verdikleri partilere mesafeliler ama bu asla ve kata eski partilerine oy vermezler anlamına gelmez.

Yani o insanlar uzaklaşmalarına neden olan durumların olayların yatışması yoluna girmesi halinde yeniden dönebilirler. Mesela ekonomik dalgalanma dinginleşirse, etiketler frenlenirse gibi.

Dolayısıyla, Kabaktepe de açıklamalarında AK Parti’nin bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti yöneticileriyle tam kadro halinde öncelikli olarak buna odaklandığını belirterek, şöyle dedi:

“Kararsızlar havuzundakileri AK parti lehine çevirmeye çalışıyoruz. Yüzde 7 ila 17-18 arasında bir yelpazeden bahsediliyor. Bazı dönemlerde daha yukarı çekenlerde oldu ama 10 civarındaki anket şirketinin ortalaması 10-17 gibi gözüküyor. Dolayısıyla, biz son 10 aylık süreç içerisinde vatandaşlarımızın beklentilerini, taleplerini, umutlarını siyasi olarak yol haritamıza aktarıp bunları karşılayabilme noktasında çaba gösteriyoruz. Vatandaşı dinliyor, kararlarımızı onların talepleriyle şekillendiriyoruz.”

Haberin Devamı

Peki ya yine seçimin kritik dinamiklerinden 6 küsur milyon yeni seçmen, Z kuşağının refleksleri? Zira orada da genel anlamda siyasete karşı mesafeli bir duruş, hatta sandığa gidip gitmeme kararsızlığı var. Gideceği varsayılanlar açısından da muhalefet cenahı daha avantajlı olduğu iddiasında. Kapsamlı bir gençlik araştırması yaptıklarını söyleyen Kabaktepe’nin buna dönük görüşleri de şöyleydi:

“AK Parti’nin ilk girdiği seçim ile son seçim arasında 16 milyon yeni seçmen eklendi. Seçmen sayısı yüzde 30-40 arttı, AK Parti de orantısal olarak oylarını artırdı. 2023 seçimlerinde buna eklenecek 6 küsur milyon gencimizden bölgesel olarak farklılık olmakla beraber Türkiye ölçeğinde değerlendirdiğimizde 16 milyon seçmenden aldığımız payı aynı oranda alacağımızı düşünüyoruz. Mesela İstanbul’da eklenecek yeni seçmen sayısı 1 milyon 250 bin olacak. Bundan önceki oy oranlarımızı aşağı çekecek değil o oranlarımızı dengeleyecek payı alacağımızı düşünüyoruz.”

Haberin Devamı

O gençler arasında sandığa katılımın düşüklüğü ya da yüksekliği AK Parti’yi nasıl etkiler?

“Biz hem yaş itibarıyla hem kesim itibarıyla katılımın yükselmesini demokrasimiz açısından olumlu görürüz. Tüm kitleler seçime katılsın, Türkiye olduğu gibi yansısın. Biz o gençlerle iletişimimizi daha da geliştirerek hem sandığa gelmelerini hem de AK parti lehine oy kullanmalarını nasıl sağlayabiliriz, niye siyasete uzak duruyorlar, neden o ya da bu partiye oy veriyor, tercih nedenleri, beklentileri neler, onları yakalamaya çalışıyoruz. Bu anlamda önden var olan tespitlerimizin gerçekten sahayı yansıtıp yansıtmadığına bakılıyor. Temel düşüncemiz de onları böyle 6 milyon oy potansiyeli olan bir havuz gibi değil de siyasetin öznesi kılacak bir yaklaşım geliştirmek. Gençlerin siyasete katılımını teşvik noktasında hem yaş sınırlarıyla hem aday gösterilmeyle ilgili hem de karar mekanizmasında yer almaları konusunda adımlar da attık zaten.”

Kabaktepe ile göçmen sorunu, sandık güvenliği, Kürt seçmenlerin oy verme dinamiklerini de konuştuğumuz kahvaltı masasından çıkan özet ise AK Parti İstanbul örgütünün tam bir seferberlik durumunda olduğuydu. Aynısı elbette muhalefet kanadı için de geçerli.

Çünkü partisinden kopmuş havasında ama bekle gör konumundaki seçmenlerden oluşan kararsızlar havuzunun nereye akacağı ve siyasete mesafeli duran Z kuşağının sandığa giderse olası tercihleri doğrudan iktidar ya da muhalefet kanadındaki siyasilerin sahadaki performansıyla bağlantılı. Özellikle de sorunlara, hayat pahalılığına çözüm odaklı somut projeler ve bunların yapılabilirliğine ikna ve güven durumuyla orantılı olarak. Kısacası, iki taraf açısından da ikna kabiliyeti ve başarısı kritik önemde. Bakalım zaman neler gösterecek...