ABD ile terör örgütü YPG/PKK’nın kirli ilişkisi, iç içe geçmiş faaliyetleri sır değil, aleni... Pervasızca silahlandırdıkları teröristlerle ABD’li generaller, komutanların, terör örgütü karargâhında, mevzilerde kol kola, yanak yanağa fotoğrafları var. Münbiç’te YPG/PKK’lı teröristlerle birlikte şov yapan bir ABD’li general “Türkiye bizi vurursa agresif karşılık veririz” küstahlığında dahi bulunmuştu. Koskoca ABD’nin önceki başkanı da hiç utanmadan terörist başına “General” payesi bile verdi! Dolayısıyla terör örgütü YPG/PKK’ya yönelik her harekât öncesinde olduğu gibi teröristlerin hayali aynı:
ABD devreye girer, bir şekilde Türkiye’ye engel olur...
TSK tepelerine binip gerçekle yüzleştiklerinde ise söyledikleri şu:
Amerika bizi sattı...
Hep bildik hikâye yani...Mesela; 2018’deki Zeytin Dalı Harekatı öncesinde ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Twitter hesabından silahlı terörist görüntüleri paylaşırken “TSK buraya gelemez, Afrin mezarları olacak” diye atıp tutuyorlardı. Hesaplarına göre; ABD onları yüz üstü bırakmayacak ve her türlü korumayı sağlayacaktı. Ne oldu? ABD’ye rağmen teröristlerin tepesine binen TSK, önce dağları, köyleri temizledi ardından da şehir merkezinde çocuk, kadın demeden sivilleri canlı kalkan olarak kullanan teröristleri tek tek ayıkladı. O günlerde Afrin’den Kandil’e giden mesajlar da “Amerika bizi sattı, bastırsa harekâtı engellerdi” şeklindeydi.
Yine 2019’da Fırat’ın doğusuna Barış Pınarı Harekatı’nın konuşulduğu günlerde de terör örgütü YPG/PKK/PYD sırtını dayadığı ABD’ye o kadar güveniyordu ki “ABD, TSK’nın müdahalesine kesinlikle izin vermez” havasındaydılar. Rağmen yapılırsa da hava sahasını kapatır beklentisi vardı. Orada da durum malum. Harekâtın başladığı ilk andan itibaren Türk savaş uçakları nokta atışlarıyla hedefleri vurdu. İHA ve SİHA’lar havada cirit attı. Komandolar da Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarında olduğu gibi Fırat’ın doğusunda terörist temizliği yaptı, zoru görenler de tüydü… Hatta dönemin ABD Başkanı Trump da tavsiye niteliğindeki “Umarım çekilirler çünkü yenmek çok zor” sözleriyle gerçeği açık açık teröristlerin kafalarına soktu. Bir kez daha beklentileri hayalden öteye geçmeyen teröristlerden de yine aynı ses çıktı:
Amerika bizi sattı...
Şimdilerde de bu nakarat dillerinde. Hatta DAEŞ’e karşı faaliyetlerini durdurma gibi tavır alma tehditleri var. Yahu durdur, durdurma kimin umurunda. Sen de teröristsin o da terörist. Neticede ikinizin ipi de patronunuz ABD’nin elinde. Kafasına göre birinizi oynatıyor, diğerine yakala, tut diyor. Yani ABD kirli planları doğrultusunda işine geleni kolluyor, diğerini anında satıyor. Her an başlaması olası kara harekâtında olacak olan da bu... Uzmanlık alanı psikolojik harp ve istihbarat olan emekli Albay Coşkun Başbuğ anlatıyor:
“Zaten hava harekâtından sonra örgütün içerisinde ABD hava sahasını bilerek açtı bizi sattı kavgası var. Bu yapılar parayla satın alındığı için ABD’de onu satar, o da ABD’yi satar. Asla bir manevi bağ, güven yok, her şey menfaat üzerine kurulu. İş sıkıya geldi mi ABD zoru gördü mü anında satar. Bunun örnekleri Irak’ta var. Kandil ekibini komple sattılar. Destek yok oraya eskiden olduğu gibi arkandayız yanındayız hikayeleri de söz konusu değil. Kaderine terk ettiler. Onlarda da ‘ABD bizi sattı’ diye panik başladı.”
Bu sıra Suriye’dekilerde mi demek?
“Türk ordusu sahaya indiğinde bunlar direnç göstermezse ABD’de zaten senin karşına çıkma gibi bir niyet yok. ABD bunları ilk başta o gazla yürüttü, ‘ben varım merak etmeyin gelemezler gelirlerse de ben yanınızdayım’ diye. Ama bunların hiçbiri olmadı böyle bir niyet de söz konusu değil. Dolayısıyla ABD direk kenara çekilir seyreder. Ancak açıklamalarla durdurmaya çalışır şu an yaptığı gibi. Bu da terör örgütü için sonun başı demek. Türkiye’nin bu işi bitireceğini gördüğü an ABD örgütle vedalaşır. ABD’nin Türkiye’nin karşısına çıkacak durumu yok öyle bir niyeti de yok zaten...”
YPG/PKK’yı satar yani?
“Hiç gözünü kırpmadan satar...”
Özetle dememiz o ki; evet ABD teröristlere bölgedeki “kara gücüm, ortağım” diyor onlarda “ABD dostumuz, bizden asla vazgeçmez” havasında ama her an çok rahat “Satılık” listesine girme olasılıkları yüksek. Çünkü küresel güçler için vekalet araçları yere şartlara ve zamana bağlı gözden çıkarılacak aparatlardır. Yani kullanırlar rüzgâr terse döndüğünde de buruşturup paçavra gibi çöp kutusuna atarlar... ABD’nin bir gecede nasıl strateji değiştirdiği ve iş tuttuğu kesimleri kendi kaderleri ile baş başa bıraktığına dönük de sayısız örnek var... Terör örgütünün bugüne kadar top gibi elden ele dolaştırılıp kimler tarafından kullanıldığı da malum...
