Yine bir 24 Nisan ve soykırım safsatası

24 Nisan 2021

Her yıl olduğu gibi yine bir 24 Nisan geldi ve sözde Türkiye dostlarına yine gün doğdu. Hem de Türkiye 1915 olaylarının “soykırım” olarak nitelenmesinin asıl ve esastan yoksun olduğunu hukuki ve tarihi olarak aslında tüm dünyaya defalarca ispat etmesine rağmen. Yani aynı safsata, saçmalık ısrarla ve inatla yine vizyonda. Özellikle de ABD Başkanı’nın takınacağı tavır açısından. Dolayısıyla da hepimiz 24 Nisan sözde Ermeni soykırımını anma gününde ABD Başkanı yapacağı açıklamada ‘soykırım’ terimini kullanacak mı diye merakla bekliyoruz. Çünkü ABD gibi uluslararası emperyalist düzenin lideri konumundaki bir devletin başkanının dost ve müttefik bir ülkeyi töhmet altında bırakacak böyle bir tabiri kullanmasının çok ciddi siyasi sonuçlar doğurması bekleneceğinden ABD başkanları bugüne kadar 24 Nisan bildirilerinde “soykırım” sözcüğünü tercih etmediler. Örneğin, eski ABD Başkanı Donald Trump ve selefi Barack Obama, 1915 olayları için anlamı ‘Büyük Felaket’ olan &ls

Yazının Devamı

‘Kıyamete kadar Kovid ile yaşayacağız’

22 Nisan 2021

Pandemi günlüğünde birkaç ülke dışında dünya genelinde olduğu gibi bizde de tablo çok vahim. Yani bir yılı aşkın sürede artık virüsü tanıdık, müdahalede deneyimlendik, aşı da geldi derken maalesef en kötü noktadayız. Kovid haritasında ülkenin her köşesi kıpkırmızı, günlük vaka ve ölüm sayıları tam anlamıyla pik yapmış durumda. Dolayısıyla, sağlık altyapısı da alarm verir halde. O nedenle, eskilerde yapılan hataları, yanlışları konuşup tartışmak yerine, onlardan ders çıkarmamız gerekiyor. Tabii öncelikle de virüse karşı en etkin mücadele yöntemi olan aşılama konusunda. Çünkü bir yandan yoğun bir aşılama faaliyeti devam ederken, diğer yandan aşı karşıtları ya da kaçakları toplum sağlığının risk katsayısını körüklüyor. Dahası, evde tedavi gören bazı hastaların filyasyon ekipleri tarafından kendilerine verilen birtakım ilaçları kullanmadıkları için klinik seyrin kötüleşme durumu da söz konusu. Israrla yinelenen maske, mesafe, hijyen uyarılarının ne kadar ciddiye, daha doğrusu eşit derecede

Yazının Devamı

ABD aslında neyi hatırlatıyor?

19 Nisan 2021

ABD- Rusya çekişmesinin Ukrayna odaklı gerilime dönüştüğü, hatta gemi restleşmesiyle pik yaptığı dönemde ABD Ankara Büyükelçi-liği’nin PKK’lı teröristlerin yerini ihbar edene ödül hatırlatma mesajı tam anlamıyla “hayırdır” dedirtecek cinsten. Çünkü ABD’nin Kandil’deki PKK’nın lider kadrosunun başlarına milyon dolarlık ödüller koyduğunu ilk duyurduğu Kasım 2018’den bu yana geçen üç yılda herhangi bir gelişme söz konusu olmadı. Aksine eli kanlı teröristler ABD’nin gölgesinde atıp tutmaya devam ettiler. Hem de yerlerinin ABD tarafından bilindiğinin bilinmesine rağmen...Dolayısıyla ABD’nin PKK’lı teröristler Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan için yaptığı ilk ödül duyurusu gibi şimdiki hatırlatma mesajının da hiçbir inandırıcılığı, gerçekliği yok. Dahası tam anlamıyla tuzak, tezgâh kokuyor. Bu bağlamda akla gelen soru ise malum: ABD ne istiyor? Ya da amacı ne? Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin, anlatıyor:

“Biliyor

Yazının Devamı

Antikorum az diye üzülme fazla diye de çok sevinme

17 Nisan 2021

Pandeminin güncel verilerinde vaka ve ölü sayısı gibi karşıtlık ya da korku nedeniyle aşı olmayanların oranı da pik yapmış durumda. Olanlar cenahına baktığınızda da hangi aşı daha fazla antikor yapıyor ya da hiç yapmıyora odaklı anlaşılmaz bir tartışma söz konusu. Dahası, iki doz aşı olmasına rağmen ağır hastalanan ya da ölenler olduğuna dönük iddialar, tartışmalar da dur durak bilmiyor. Yine kafaları karıştıran bir başka nokta ise sürekli mutasyon geçiren ve yeni versiyonuyla bulaş hızı eskisine oranla katlanan virüse karşı mevcut aşıların etkili olup olmadığı üzerine. Yani bir yanda kitlesel bağışıklık için olmazsa olmazlardan aşı gerçekliği, diğer yanda antikor hesaplarına odaklı kafa karışıklığı var. Dolayısıyla, hangi aşı olursa olsun yaptırmak yerine, bunlara dönük nasıl boş ve anlamsız bir tartışma sürdüğünü bir kez daha irdelemekte yarar var. Tabii aslında yapmamız gerekenleri de... Aşı ve kan hücreleri üzerine yıllar öncesine uzanan birçok çalışması, hatta serum enstitüsü kurma girişimi bulunan, ABD’de de Mikrobiyoloji ve

Yazının Devamı

Aşı kesinlikle zorunlu olmalı

15 Nisan 2021

Pandemi günlüğünde hem vaka hem de ölü sayısı pik yapan Kovid-19’a karşı mücadelede kesin çözüm olarak öngörülen kitlesel bağışıklık duvarını sağlamak için seçenekler belli: Toplumun büyük çoğunluğuna virüsün bulaşması, yani hastalanması ya da aşı olmak. Dolayısıyla, yaygın uygulanmasıyla birlikte aşının bulaş riskini engelleyeceği net. Nitekim bu bağlamda bizde de evet aşı tedarikinde gecikme olduğuna dönük iddialar var ama yoğun bir aşılama kampanyası devam ediyor. Ancak bir yandan da hem aşı seçeneklerindeki kafa karışıklığı hem de zaten hep var olan belli orandaki aşı karşıtlığı nedeniyle ciddi anlamda sıkıntı söz konusu. Çünkü sırası geldiği, hatta randevu aldığı halde aşı olmaya gitmeyenlerin oranı yüzde 25’lerde. Bir başka deyişle, dört kişiden biri aşıdan kaçıyor. Yani aşı karşıtlığı ve korkusu da pik yapmış durumda. O nedenle, aşıda ikna ya da kişinin kararına bırakma yönteminin revize edilmesi ve Kovid aşısının çok istisnai durumlar hariç kesinlikle zorunlu olması şart. Evet, aşı

Yazının Devamı

FETÖ’cüler birbirine düştü

12 Nisan 2021

Fetullahçı Terör Örgütü’yle yapılan mücadelede ankesörlü telefon soruşturması ve FETÖMETRE uygulamasıyla özellikle TSK’da başarılı sonuçlar alındı, binlerce kripto FETÖ’cü deşifre edildi. Aynı durum adliye ve mülki amirler, Emniyet teşkilatı için de geçerli. FETÖ davalarında da ağırlaştırılmış müebbet ya da müebbet kararları peş peşe geliyor. Yani yargı süreci de tam gaz işliyor. Bu arada etkin pişmanlıktan faydalanarak itirafçı olanların verdiği bilgiler doğrultusunda yapılan operasyonlarla da bu halkalara her gün yenileri ekleniyor. Dahası bu gelişmeler nedeniyle FETÖ içinde bölünen ve güç savaşına giren gruplar da birbirini ele vermeye başladılar. Son dönemlerde Türkiye’de polise gelen yurtdışı kaynaklı ihbarlardan bazılarının, örgüt içinden yapıldığı değerlendiriliyor. Üstelik FETÖ’nün bunu aynı zamanda örgüt içi baskı, tehdit yöntemi olarak kullandığına dönük bilgiler de var. Hem örgütün mal ve finans

Yazının Devamı

Bu tatbikat değil çok uluslu provokasyon

10 Nisan 2021

Ukrayna’yı kullanarak Karadeniz’i ateşleyen ABD, bir yandan da Yunanistan’ı gazlayarak Doğu Akdeniz ve Ege’deki gerilimi körüklemeye devam ediyor. Bu gazın etkisiyle hepten küstahlaşan Yunanistan da kışkırtıcı siyasi manevralar ve tatbikatlarla tam anlamıyla sahte kabadayı havasında. Çünkü son dönemde dur durak vermeden tatbikat adı altında yaptığı faaliyetlerin tamamı doğrudan provokasyon ve akıllarınca Türkiye’ye gözdağı amaçlı. 12 Nisan’da yapacağını duyurduğu “INIOCHOS 21” de öyle. Evet, medyaya yansıyan hem ABD hem Yunanistan kaynaklı haberlere bakıldığında, “INIOCHOS 21” Yunan Hava Kuvvetleri liderliğinde ABD, Kanada, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Slovenya, İspanya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katılımıyla yapılacak çok uluslu bir tatbikat gibi görünüyor. Açıklandığı üzere amacı da  “savaşa hazır olma, savaşma kabiliyetini artırma ve aynı zamanda çok uluslu, müşterek kuvvet ortamında karmaşık hava operasyonları yürütmeyi planlama fırsatı sunma” ama yine tam yersen

Yazının Devamı

Rusya-Ukrayna gerilimi ve Montrö hesapları

8 Nisan 2021

Ukrayna’nın ABD-Rusya geriliminde yeni oyun alanı olduğu herkesçe malum. Çünkü dağılan Varşova Paktı’ndaki eski yoldaşları artık NATO üyesi olan ve batıdan kuşatılan Rusya, NATO’ya üyelik sürecindeki Ukrayna’ya gözdağı veriyor. ABD ise kuşatma zincirini tamamlamak ve Karadeniz’de askeri varlığını hissettirmek için her yolu deniyor. Dolayısıyla, Donbas’taki krizle bağlantılı olarak iki küresel güç arasında karşılıklı tehditler havada uçuşuyor. Tabii Ukrayna-Rusya arasında bir savaş durumuna yönelik farklı sorular da. Örneğin, Rusya Ukrayna’ya direkt müdahale ederse ne olur? Ukrayna’ya destek veren ABD ve NATO müdahil olur mu? Ya da Rusya’nın NATO’ya dönük “Bizi ekstra tedbir almaya zorlarsınız” şeklindeki uyarısı ne anlama geliyor gibi... Ancak bir de sütre gerisinde kalan daha başka kritik sorular da var. Özellikle de ABD’nin kafasındaki planlar ve bunları uygulama noktasında neler yapabileceği dikkate alındığında. Hele de ABD’nin Karadeniz’e çıkma ve 2008’deki

Yazının Devamı