İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır. Bu kural, Galatasaray – Alanyaspor karşılaşmasında bir kez daha tüm gerçekliğiyle kendisini gösterdi.
Milli ara sonrası, Çarşamba akşamı oynayacağı Manchester United maçını da düşünerek rotasyonlu bir on birle Alanyaspor karşısına çıktı Okan Buruk. Bu sefer doğru maç seçmişti Galatasaray Teknik Direktörü; rotasyon yapılacak maç, bu maçtı!
Hakemin başlama düdüğüyle birlikte temel oyun planı “ gol yememek “ olan Alanyaspor’a karşı büyük bir baskı kurdu sarı- kırmızılılar. Yakalanan pozisyonların çoğu yine son tercihler ve son vuruşlardaki hatalar nedeniyle kaçarken 25’den sonra baskının dozunu biraz düşürdü Galatasaraylı futbolcular. Fakat yine de oyunun hâkimi kesin olarak sarı- kırmızılılardı.
Derken yıldızlar, maharetlerini skora dönüştürmeye başladılar. Zaha, maçın başlamasıyla birlikte Galatasaray’ın sol kanadında harika işler yaptı. Haftalar sonra ilk on birde sahaya çıkan Mertens, yine haftalar sonra Galatasaray’ın santrafor
En sonda söylenecek şeyi en başta söylemek gerekirse Galatasaray’ın Hatayspor deplasmanında aldığı yenilginin temel nedenini Okan Buruk’un yanlış tercihleri oluşturdu.
Yoğun fikstür ve Çarşamba gecesi Münih deplasmanındaki yüksek mücadeleden ve bunlara eklenen yolculuklardan dolayı takımın yorgun olduğu bir gerçek. Buna hiç kimse itiraz edemez. Ancak Galatasaray’ın geniş kadrosu da bu nedenle kurulmadı mı? Gelgelelim Okan Buruk, Bayern Münih kadrosundan sadece iki değişiklikle çıktı Hatay’da sahaya. Sol bekte Angelino yerine Kazımcan, orta sahada da Kaan Ayhan’ın yerine Sergio Oliveira.
Bu iki isim mi giderecekti sarı- kırmızılıların Hatay’da yorgunluklarını? Ziyech hâlâ tam olarak hazır değil. Zaha, Ziyech’e göre daha iyi durumda ama o da Münih’te 78 dakika sahada kalmıştı. Okan Buruk, bu iki ismin yerine Tete ve Barış Alper Yılmaz ile başlayıp santrafor arkasında da Mertens’e yer verebilirdi. Fakat Buruk’un, Zaha’dan vazgeçmemesini makul olarak karşılıyorum. Nitekim Fildişi Sahilli futbolcu, Hatayspor karşılaşmasında da
Trabzonspor’un geçen hafta Kadıköy’de Fenerbahçe karşısında aldığı galibiyetin, ligdeki puan mücadelesi adına anlam taşıması için bu haftaki Konyaspor karşılaşmasından da üç puanla ayrılması gerekiyordu. Fakat maça istedikleri gibi başlayamadı Abdullah Avcı’nın futbolcuları. Beklerinden hücum katkısı alamayan, orta sahada dolayısıyla da oyunda bir üstünlük sağlayamayan bordo- mavililer; üretkenlikten çok uzak bir ilk yarı performansı sergilediler.
Konyaspor ise bu devrede istediklerini daha iyi sahaya yansıtan ve daha fazla pozisyon bulan taraftı.
Abdullah Avcı, ilk yarının vasat isimlerinden Berat Özdemir’in yerine Bakasetas ile başladı ikinci devreye. Nispeten olumlu oldu bu değişiklik ama Bakasetas daha önde değerlendirilmediği için üretkenlik adına yine istenilenin çok uzağında kaldı bordo- mavililer.
Fakat Trabzonspor’un çok kısa bir süre agresif bir ön alan baskısı uygulaması oyundaki dengeleri değiştirdi. Rakibi hataya zorlayan bu baskı sonucunda öne geçmeyi başardı ev sahibi takım.
Lakin bu golden sonra
Her ne kadar Okan Buruk’un maç öncesinde de söylediği gibi önceden duyulmuş olsa da beklentilerden farklı bir on birle çıktı Galatasaray sahaya. Hakim Ziyech’in maç eksiğini giderip ritim yakalaması için doğru maçtı Kasımpaşa karşılaşması. Aynı şekilde Victor Nelsson’u da onu gözden çıkarmadığını göstermek ve kazanmak adına ilk on birde başlattı Okan Buruk. Lakin maçların içerisindeki zaman dilimlerinde sonradan sol beke çekilmesini dahi çoğu zaman yadırgadığımız Abdülkerim Bardakcı’nın karşılaşmaya direkt sol bekte başlaması şaşırtıcıydı. Oysa Kasımpaşa maçında Angelino, olmadı Kazımcan bu bölgede oynayabilirdi. Buruk, Kasımpaşa’nın hızlı kanat oyuncuları karşısında Angelino’ya da Kazımcan’a da güvenmemiş olabilir. Fakat sol bekte Abdülkerim tercihinin daha büyük bir nedeni olduğu anlaşılıyor. Görünen o ki, Kasımpaşa karşılaşmasını sıradan bir lig maçında öte Çarşamba gecesi oynayacağı Bayern Münih mücadelesinin bir provası olarak görmüştü Okan Buruk.
Bu
Bugün kıvanç doluyuz, onur doluyuz, gurur doluyuz! Cumhuriyetimiz yüz yaşında! Yüzüncü yılda, ilk günkü gibi heyecanlıyız. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ışığı aydınlatıyor bizleri. Cumhuriyetimizin yüzüncü kuruluş yıl dönümünü kutluyor; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile bağımsızlık uğruna hayatlarını feda eden kahramanları sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
Salı akşamı Bayern Münih karşısında altmış dakika yoğun bir tempo ortaya koyan Galatasaraylı futbolcuların yorgunlukları Rize maçında da yansıdı sahaya. İlginç olan ise Bayern Münih mücadelesinde süre almayan Kerem Demirbay ve az süre alan Mertens gibi oyuncuların da etkisiz kalmalarıydı.
Bunun dışında, Bayern Münih maçında özellikle altmış dakikalık etkili oyuna rağmen alınan yenilginin getirdiği mental düşüklük ve o şekilde mağlup olunan bir Şampiyonlar Ligi maçından sonra Türkiye Süper Ligi’ne konsantre olmakta yaşanan problem de Rize’de etkisini gösterdi.
Ç
Antrenörlük hayatına başladıktan birkaç ay sonra Şenol Güneş’in istifasıyla kendisini Beşiktaş teknik direktörlüğü konumunda bulan Burak Yılmaz için ayrı bir önem taşıyordu Galatasaray derbisi.
Esasen mücadeleye de kötü başlamadı Burak Yılmaz’ın takımı. Fakat zamanla basit hatalar, özellikle de çıkarken kaptırılan toplar sorun yaratmaya başladı siyah- beyazlılarda. Ghezzal’ın Galatasaray yarı sahasında kaptırdığı topta Icardi’nin Amartey’den adeta sökerek yarattığı pozisyondan gerekli dersi çıkartmayan Beşiktaş, iki dakika sonra yine çıkarken kaptırılan bir top sonucunda bu sefer iki stoperi de çaresiz bırakan Icardi’nin ayağından golü gördü kalesinde. Bundan sadece beş dakika sonra ise yine benzer bir hata sonucunda ve yine Icardi’nin içerisinde olduğu bir aksiyonda kalecisi Mert Günok’u kaybetti siyah- beyazlılar.
Bütün bunlara rağmen geriden pasla oyun kurma planından vazgeçmedi Burak Yılmaz’ın oyuncuları. Hatta bu nedenle VAR’dan dönen bir de penaltı tehlikesi yaşadılar.
Salı gecesi Manchester United karşısında tarihi bir zafere imza atan Galatasaray’da Okan Buruk, o maçın on birinden üç değişiklikle lige geri döndü Antalya’da. Angelino, Kaan Ayhan ve Tete’yi dinlendiren Buruk, Manchester’da sonradan oyuna dahil olup başarılı bir performans sergileyen Barış Alper Yılmaz ve Ndombele ile sakatlıktan dönen Kazımcan Karataş’ı sürdü ilk on birde sahaya. Fakat bu oyuncuların üçünden de beklediği verimi alamadı. Barış Alper Yılmaz, hiçbir varlık gösteremediği gibi aldığı topların çok büyük bir kısmını kaybetti. Ndombele, fiziksel olarak çok hazır gözükmedi. Kazımcan Karataş da Jehezkel karşısında çok zorlandı.
Esasen takımın genelinde Manchester United maçının etkileri vardı. Old Trafford’daki tarihi galibiyetin ardından Antalyaspor mücadelesine konsantre olmakta zorlanan sarı- kırmızılı futbolcuların, fiziksel açıdan da yorgunluk yaşadıkları görüldü.
Bu sezon ezeli rakibi Fenerbahçe ile çetin bir şampiyonluk yarışı yaşayacak olan Okan Buruk’un, bu
Kendi sahasında Copenhagen ( Kopenhag ) ile oynadığı Şampiyonlar Ligi maçının adeta bir dejavusunu yaşadı Galatasaray, Ankaragücü karşısında. Sarı- kırmızılılar, aynı Kopenhag mücadelesinde olduğu gibi hakemin başlama düdüğüyle birlikte yoğun bir ön alan baskısıyla oyunu rakip sahaya yıktılar. Arı gibi çalışan bekler, sağdan soldan gelen toplar, şutlar…
Ancak yine Kopenhag maçında olduğu gibi topu ağlarla buluşturmayı başaramadı sarı- kırmızılılar. Bunda yine son tercihler ve son vuruşlardaki hatalar da etkili oldu elbet. Ancak Galatasaray ablukasının golle sonuçlanmasını engelleyen daha büyük bir faktör vardı, Ankaragücü kalecisi Bahadır. “ Devleşti “ ibaresini bile yetersiz kılan bir performans sergiledi Ankaragücü kalecisi ve maç boyunca kalesine gelen onca atak ve 13 isabetli şuta rağmen skorun 2-1 olmasının en büyük nedenlerinden biri oldu. 2007/ 2008 sezonundan bu yana Süper Lig’de ilk on birde çıktığı on üç maçta da gol atan tek oyuncu konumundaki Icardi’nin de dört net gol vuruşunu kurtararak