Tudor İyi Başlamadı

18 Şubat 2017

Tudor’un Galatasaray’ı, Riekerink’in Galatasaray’ına göre daha farklı bir anlayışla başladı Rizespor maçına. En önemli fark sarı- kırmızılıların rakiplerine önde basmalarıydı. Bunun dışında hırs, mücadele, kendi yarı sahasından daha çabuk çıkıp rakip yarı sahada daha fazla topa sahip olmak da öne çıkan farklılıklardı.

Bununla birlikte Çaykur Rizespor’un ilk yarıda çok kötü olması da Galatasaray’ın avantajı oldu. Nitekim sarı- kırmızılılar 1-0 öne geçmeyi başardılar. Ama bundan sonra skoru arttıracak pozisyonlara giremediler. Hatta zamanla da kendi sahalarına çekildiler.

‘’ Tudor Olayı ‘’ başlıklı yazımda Tudor’u bekleyen sorunları yazmıştım. Nitekim bu sorunlar arasında yer alan kondisyon eksikliği ve oyuncu kalitesizliği Galatasaray’ı etkiledi. Buna bir de eksik futbolcular eklenince işler kötüye gitmeye başladı.

Nasıl kötüye gitmeye başladı? Şöyle ki, ikinci yarının başından itibaren Çaykur Rizespor daha fazla Galatasaray yarı sahasında yer almaya başladı. Yeşil- mavililer bu bölümde tehlikeler de yarattılar. Galatasaray ise kendi yarı sahasından çıkmakta zorlandı.

Bu durum Tudor’u korkuttu ve 60.dakikadan sonra Galatasaray’ın yeni teknik direktörünün skora etki

Yazının Devamı

Juventus Zorlanmadı

18 Şubat 2017

İtalya Serie A’da Juventus, ligde zor günler geçiren Palermo’yu yenerken zorlanmadı.

Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde Porto ile karşılaşacak olan Juventus’da teknik direktör Massimiliano Allegri nispeten rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıktı. Zayıf rakibi karşısında baştan sona üstün oynayan siyah- beyazlılar, kendilerini çok kasmasalar da sahadan 4-1 gibi farklı bir skorla ayrılmayı başardılar.

Juventus’da öne çıkan isimler yine Higuain ve Dybala oldu. Higuain çok büyük bir golcü. Napoli’nin ardından Juventus’da da harikalar yaratmaya devam ediyor. Dün gece Palermo karşısında nefis bir vuruşla ligdeki 19.golünü attı. Real Madrid’in Higuain’in yerine Benzema’yı tercih etmesini hiçbir zaman doğru bulmamıştım. Higuain de bunu doğrularcasına gollerini sıralamaya devam ediyor.

Dybala da Palermo karşısında iki gol ve bir asistle yıldızlaştı. Dybala’yı çok beğeniyorum ve onun yeni bir yıldız olacağına inanıyorum.

Serie A’ya yakın bir zamana kadar burun kıvırıyorduk. Ancak İtalya Ligi kısa zamanda büyük bir aşama kaydetti ve hızla eski günlerine dönmeye başladı. Pek çok maçta o eski hantal futbolu görmüyoruz. Özellikle Juventus ve Napoli oynadıkları pozitif futbolla öne

Yazının Devamı

Tudor Olayı

16 Şubat 2017

Galatasaray’ın 11 puanlık Kayserispor maçını kaybetmesi ve taraftarların maç sonundaki yoğun protestoları Riekerink’in sonunu getirdi.

Kayserispor yenilgisi sonrasında eleştirilerin odağı haline gelen Galatasaray yönetimi böylece başarısızlığın sorumluluğunu Riekerink’e yükledi ve Tudor’u getirerek de taraftar tepkisini sona erdirmeyi amaçladı. Kısacası sarı- kırmızılı yönetim hiçbir şey olmamış gibi kendisini kenara çekti.

Ancak Galatasaray yönetimi insanların geçmişi unutacaklarını sanmasın. Kimse Riekerink’i bu takımın başına kimin getirdiğini unutmayacaktır. Bundan dolayı da taraftarlar, başarısız sonuçların devam etmesi halinde tepkilerini Tudor’a değil, doğrudan yönetime yönelteceklerdir.

Riekerink’in gönderilmesini bekliyorduk. O nedenle bu ayrılık sürpriz olmadı. Sadece ayrılığın sezon sonunda gerçekleşeceğini düşünüyorduk. Ancak Kayserispor yenilgisi bu ayrılığı hızlandırdı.

Esasen Tudor ismi de sürpriz olmadı. Ancak onu da şimdi beklemiyorduk. Zaten Tudor tercihinden sonra sarı- kırmızılı yönetime yapılan eleştirilerin çoğu da, Hırvat teknik direktörün kapasitesinden çok bu zamanlamadan dolayı yapıldı. Açık konuşmak gerekirse bu eleştirileri yapanlar çok da

Yazının Devamı

Galatasaray Fırsat Tepti

12 Şubat 2017

Galatasaray, rakiplerinin puan kaybettikleri haftada Kayserispor karşısında 11 puanlık bir maça çıktı. Gelgelelim sarı- kırmızılılar, kendilerine altın tepsiyle sunulan bu fırsatı ellerinin tersiyle ittiler.

Riekerink sahaya hatalı bir on bir sürdü. Josue’yi sürpriz bir şekilde kulübede oturtan Riekerink, orta sahada De Jong’un yanında sakatlıktan yeni çıkan Tolga, önlerinde de Bruma ile maça başladı.

Bu tercihlerin de etkisiyle Galatasaray’ın Bruma, Rodrigues, Yasin ve Podolski’den oluşan dörtlüsü arasında senkronizasyon sağlanamadı. Bruma’dan 45 dakika boyunca hiç verim alınamadı ve ileriye top taşınamadı.

Böyle olunca da sarı- kırmızılılar koca ilk yarıyı sadece tek pozisyonla bitirirlerken konuk Kayserispor ise her gelişinde tehlike yarattı. Birbirinin aynısı iki golle de ilk yarıyı 2-0 önde bitirmeyi başardı.

Riekerink ikinci yarıya yine yanlışlarla başladı. Eren Derdiyok’un oyuna girmesi ve Rodrigues’in çıkması normaldi. Ama Yasin- Sinan değişikliği anlamsızdı. Çünkü sorun Yasin’de değildi. Sorun topun kanatlara taşınamamasıydı. Nitekim Yasin’in yerine oyuna giren de Sinan etkili olamadı.

Oyuncu tercihleri ve değişikliklerle ilgili söylenecek çok şey var. De

Yazının Devamı

Bunun Adı Futbol Değil

11 Şubat 2017

Daha maç başlamadan Volkan Demirel’e yağmur gibi yabancı madde yağmaya başladı. Maç boyunca da bu yabancı madde yağmuru, küfür eşliğinde devam etti. Sahada ise ev sahibi takımın aşırı sertliğine tanık olduk.

Bunun adı futbol değil. Futbol, daha doğrusu spor, dostluk ve kardeşliktir. Özünde centilmenlik vardır, rakibe saygı vardır. Fakat Bursaspor- Fenerbahçe maçında tribünlerde de, sahada da bunlardan eser yoktu.

Bursaspor’un aşırı sert oynadığı ilk yarı için teknik ve taktik bir yorum yapmak çok zor. Çünkü sahada oynanan şey futbol değildi. Keşke Bursaspor oynatmamak için değil de, oynamak için sahaya çıksaydı. Belki o zaman daha başarılı olabilirdi.

Bursaspor’un sertliği karşısında futbol oynamaya çalışan takım Fenerbahçe’ydi. Yanlış diziliş, taktiksel hatalar ve gerginlik, Bursaspor’un 1-0 geriye düştükten sonra da ileride etkili olmasını engelledi.

Fenerbahçe ikinci yarıda da oyunun tamamen hakimiydi. Sarı- lacivertliler topa sahip oldular, onu güzel çevirdiler ancak pozisyona girmekte zorlandılar. Lens, vasat bir görüntü sergilerken Aatıf tel tel döküldü. Sow da kötü günündeydi. Buna karşılık Alper Potuk tek başına takımını rakip kaleye taşımayı başardı.

Yazının Devamı

Beşiktaş’a Bir Darbe Daha

10 Şubat 2017

Olaylı derbide Fenerbahçe’ye yenilerek kupaya veda eden Beşiktaş, ligde de Kardemir Karabükspor’a mağlup olarak ciddi bir yara aldı.

Tudor, belli ki rakibini çok iyi çalışmış ve taktiğini ona göre şekillendirmişti. Kardemir Karabükspor 5-3-2 dizilişiyle maça başladı. Beşiktaş ataklarında savunma 8 kişiye çıkıyordu. Gol planı ise daha çok hızlı çıkışlar ve kontra ataklar üzerine kurulmuştu.

Nitekim Beşiktaş, Karabük’ün kalabalık orta saha ve defansını aşamadı ve pozisyon bulmakta zorlandı. Buna karşın ev sahibi takım gole hep daha çok yaklaşan taraf oldu. Özellikle Latovlevici kendi sol kanadından sürekli bindirdi ve Gökhan Gönül’e karşı önemli bir üstünlük kurdu. Kerim Zengin de çıkışlar yaptı.

Buna karşın kadro kalitesi daha üstün olan Beşiktaş, Karabükspor kadar hücum zenginliği oluşturamadı. Siyah- beyazlılar çok tutuk ve etkisizdiler. Karabükspor’un kalabalık orta sahasının ve defansının Beşiktaş’ın oyununun kilitlenmesine yol açtığı bir gerçek. Lakin Beşiktaşlı futbolcular bu kilidi açacak kişisel becerileri de sergileyemediler. Örneğin Cenk Tosun, Oğuzhan ve Babel hiçbir varlık gösteremediler.

Kara Kartal’da ileride bir tek Quaresma ayakta kaldı ve direndi. Oyuna

Yazının Devamı

Çok Yazık

6 Şubat 2017

Vodafone Arena’daki Beşiktaş- Fenerbahçe karşılaşmasına futbol maçı demek çok zor. ‘’ Kavga ‘’ kelimesi dün gece yaşananlara daha çok uyuyor.

Aslında dün gece yaşanan ve maalesef geleceği de etkileyebilecek bu kötü olaylar hiç yaşanmayabilirdi. Eğer Ali Palabıyık zamanında sarı kartına başvursaydı şimdi ne kendisini, ne Robin van Persie’yi, ne Tosic’i, ne de olayları konuşuyor olacaktık.

Sonuçta Tosic, van Persie’nin tuzağına düştü ve 41’de takımını on kişi bıraktı. Elbette Tosic’in yaptığı doğru değildi. Yalnız aynı kartın van Persie’ye de çıkması gerekirdi.

O ana kadar yaşananların adı zaten futbol değildi. O dakikadan sonra da futbolun teknik- taktik yönü açısından yazacak bir şey kalmadı. Tek göze batan, Şenol Güneş’in ikinci yarıda Talisca’yı oyundan almasından sonra Beşiktaş’ın kendi yarı sahasına hapsolmasıydı. Cenk Tosun da ileride etkisiz kalınca Fenerbahçe’nin golünün çanları dakikalar önce çalmaya başlamıştı. Nitekim o gol de, yine Cenk Tosun’un kaptırdığı bir top sonucunda geldi.

Akılda kalacak güzel şeyler yaşanmadı dün gece. Robin van Persie gibi bir yıldız maalesef kariyerine yakışmayacak şeyler yaptı. Oğuzhan da gerginliğe ateşle koştu. Oysa kaptandan

Yazının Devamı

Sneijder ve Muslera

4 Şubat 2017

Galatasaray, ligdeki 6-0’lık Akhisar galibiyetine rağmen kendi taraftarları da dahil olmak üzere futbol kamuoyuna güven vermiyordu. Elbette bunun temel nedenleri, takımın bir iki sac ayağına dayanması, kötü defans ve teknik direktör sorunlarıydı. Nitekim bütün bunlar sarı- kırmızılıların Medipol Başakşehir’e yenilip Ziraat Türkiye Kupası’ndan elenmelerine neden oldular.

Muslera zaten kadroda yoktu. Buna bir de maçın hemen başında Sneijder’in sakatlanıp çıkması eklenince Galatasaray için çanlar çalmaya başladı. Hollandalı yıldız oyundan çıktıktan sonra ilerideki üçlüyü besleyecek kimse kalmadı. Sneijder’in yerine oyuna giren Josue de, Selçuk İnan da bu görevi yerine getiremediler. Bu durumda Bruma top almak için kendi yarı sahasına kadar gelmek zorunda kaldı. Yasin ve Podolski ise ilk yarıda hareketsiz top beklediler.

Yine de Galatasaray’ı gole yaklaştıran isim hep Podolski oldu. Onu Bruma izledi. İkinci yarıda Yasin de hareketlendi. Sabri geriden destek verdi. Selçuk oyundan çıktıktan sonra onun yerine geçen Josue, bu mevkide daha başarılı oldu. Gelgelelim bunların hiçbiri Galatasaray’a yetmedi.

Muslera’nın yokluğunda başta defans olmak üzere takımın kendisine güveni

Yazının Devamı