Daha maç başlamadan Volkan Demirel’e yağmur gibi yabancı madde yağmaya başladı. Maç boyunca da bu yabancı madde yağmuru, küfür eşliğinde devam etti. Sahada ise ev sahibi takımın aşırı sertliğine tanık olduk.
Bunun adı futbol değil. Futbol, daha doğrusu spor, dostluk ve kardeşliktir. Özünde centilmenlik vardır, rakibe saygı vardır. Fakat Bursaspor- Fenerbahçe maçında tribünlerde de, sahada da bunlardan eser yoktu.
Bursaspor’un aşırı sert oynadığı ilk yarı için teknik ve taktik bir yorum yapmak çok zor. Çünkü sahada oynanan şey futbol değildi. Keşke Bursaspor oynatmamak için değil de, oynamak için sahaya çıksaydı. Belki o zaman daha başarılı olabilirdi.
Bursaspor’un sertliği karşısında futbol oynamaya çalışan takım Fenerbahçe’ydi. Yanlış diziliş, taktiksel hatalar ve gerginlik, Bursaspor’un 1-0 geriye düştükten sonra da ileride etkili olmasını engelledi.
Fenerbahçe ikinci yarıda da oyunun tamamen hakimiydi. Sarı- lacivertliler topa sahip oldular, onu güzel çevirdiler ancak pozisyona girmekte zorlandılar. Lens, vasat bir görüntü sergilerken Aatıf tel tel döküldü. Sow da kötü günündeydi. Buna karşılık Alper Potuk tek başına takımını rakip kaleye taşımayı başardı. Fenerbahçe, onun kişisel girişimleriyle bir şeyler yapmaya çalıştı ancak başarılı olamadı.
Bursaspor’un 88.dakikada kazandığı penaltının penaltıyla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Bu penaltıyı yardımcı hakem verdi, maçın hakemi de ona uydu. Böylece yanlış bir karara birlikte imza atmış oldular.
Bununla birlikte uzatma dakikalarında Fenerbahçe’nin kullandığı kornerde Ertuğrul’un Souza’yı kucaklaması net penaltıydı. Ertuğrul’un da ikinci sarı karttan atılması gerekiyordu.
Bursaspor ilk yarıyı ve maçı on kişi tamamladı. Yeşil- beyazlılar o kadar sert oynadılar ki, maçı on kişi tamamlamaları bile onlar için büyük bir şans oldu. Çünkü hakem kuralları tam olarak uygulasa ev sahibi takımda yeni ihraçların olması kaçınılmazdı.
Ancak bunların hiçbiri Fenerbahçe’nin koca bir ikinci yarıyı on kişi oynayan rakibi karşısında puan kaybetmesine bahane olmamalı. Sarı- lacivertliler, on kişi kalan Bursaspor karşısında ikinci golü bulmalıydılar. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi Alper Potuk dışındakiler etkili değillerdi.
Bu durumda Advocaat, Fernandao ve Stoch’u oyuna dahil edebilirdi. Ama o, yanlış tercihler yaptı. Maçı 1-0’da tutabileceğini sandı. Kısacası Advocaat’ın bu düşüncesi ve oyuncu tercihleri Fenerbahçe’ye pahalıya patladı.
Fenerbahçe, iki haftada beş puan kaybetti. Sarı- lacivertliler için artık şampiyonluk çok zor.
Son söze gelince, futbol adı altında tekme tokat maçlar izliyoruz. Tribünler ise pimi çekilmiş el bombası gibi. Lütfen yeter! Biz bu evrensel oyunun güzelliklerini izlemek istiyoruz…