Galatasaray, rakiplerinin puan kaybettikleri haftada Kayserispor karşısında 11 puanlık bir maça çıktı. Gelgelelim sarı- kırmızılılar, kendilerine altın tepsiyle sunulan bu fırsatı ellerinin tersiyle ittiler.
Riekerink sahaya hatalı bir on bir sürdü. Josue’yi sürpriz bir şekilde kulübede oturtan Riekerink, orta sahada De Jong’un yanında sakatlıktan yeni çıkan Tolga, önlerinde de Bruma ile maça başladı.
Bu tercihlerin de etkisiyle Galatasaray’ın Bruma, Rodrigues, Yasin ve Podolski’den oluşan dörtlüsü arasında senkronizasyon sağlanamadı. Bruma’dan 45 dakika boyunca hiç verim alınamadı ve ileriye top taşınamadı.
Böyle olunca da sarı- kırmızılılar koca ilk yarıyı sadece tek pozisyonla bitirirlerken konuk Kayserispor ise her gelişinde tehlike yarattı. Birbirinin aynısı iki golle de ilk yarıyı 2-0 önde bitirmeyi başardı.
Riekerink ikinci yarıya yine yanlışlarla başladı. Eren Derdiyok’un oyuna girmesi ve Rodrigues’in çıkması normaldi. Ama Yasin- Sinan değişikliği anlamsızdı. Çünkü sorun Yasin’de değildi. Sorun topun kanatlara taşınamamasıydı. Nitekim Yasin’in yerine oyuna giren de Sinan etkili olamadı.
Oyuncu tercihleri ve değişikliklerle ilgili söylenecek çok şey var. De Jong- Tolga ikilisiyle sahaya çıkmak bir hata, skor 2-0 olmasına rağmen 90 dakika bu oyuncuları, özellikle de Tolga’yı oyunda tutmak ayrı bir hata. Maça ilk on birde başlaması gereken Josue’nin ancak 66.dakikada ‘’ kurtarıcı ‘’ olarak oyuna alınması, Josue girerken Tolga’nın hala oyunda kalması, buna karşın takımı sağdan ileriye çıkartan Sabri’nin çıkartılması hep bu hatalar zincirinin birer parçalarını oluşturdular.
Nitekim Bruma, kenara geçince daha etkili oldu. Josue oyuna girince ise Galatasaray daha isabetli ve etkili paslaşmaya başladı. Ama mağlubiyet önlenemedi. Çünkü Sneijder yoktu ve Galatasaray’ın oyun anlayışı yine aynıydı.
Evet, Riekerink’in Galatasaray’ının tek bildiği kısa paslar yaparak rakip kaleye gitmeye çalışmak. Skor ne olursa olsun, diziliş 4-2-3-1 ya da 4-4-2 olsun hep aynı oyunu oynuyor sarı- kırmızılılar. Oysa yapmaları gereken oyunu kanatlara yayıp ceza sahasına etkili ortalar yapmak. Fakat sarı- kırmızılılar ellerinde Bruma ve Yasin gibi etkili kanat oyuncuları olduğu halde bunu hiç denemiyorlar. Üstelik Eren Derdiyok sahadayken de bunu uygulamayıp pas oyununa devam ediyorlar. Galatasaray’ın maçın sonunda Eren Derdiyok ile bulduğu gol ne kadar haklı olduğumu ve sarı- kırmızılıların ne oynamaları gerektiğini gösteriyor.
Galatasaray hayati bir maça çıktı. Ama bakıyorsunuz kadro hatalı. Dört defans oyuncusu ve defans ağırlıklı iki orta saha futbolcusu ile kazanmayı düşünen bir teknik direktör var. Galatasaraylı futbolcularsa iştahsız, sürekli yan pas yapıyorlar ama bu pasların çoğunda hata yapıp topu rakibe kaptırıyorlar. Sezon başından beri aynı golleri yemeye devam eden bir takım. Devre arasında ve oyun içinde yapılan hatalı oyuncu değişiklikleri, sahada bir karmaşa, kimin nerede oynadığı belli değil, vs., vs., …
Bu arada hakem Hüseyin Göçek, Galatasaray’ın uzatma dakikalarında Podolski ile bulduğu ve Eren Derdiyok’un rakibine faul yaptığı gerekçesiyle sayılmayan golünde maçın skoruna etki eden ciddi bir hata yaptı.
Galatasaray sezon sonuna kadar böyle bir ileri iki geri devam edecek. Sneijder varsa avantajlı olacaklar, yoksa puan kaybedecekler. Futbolcular gibi sarı- kırmızılı yönetimin de şampiyonluk beklentisi içerisinde olduğunu sanmıyorum. Onlar da bir an evvel sezonun bitmesini bekliyorlar. Zaten bu futbol anlayışıyla başka bir şey beklemek de hayal!