Galatasaray’ın 11 puanlık Kayserispor maçını kaybetmesi ve taraftarların maç sonundaki yoğun protestoları Riekerink’in sonunu getirdi.
Kayserispor yenilgisi sonrasında eleştirilerin odağı haline gelen Galatasaray yönetimi böylece başarısızlığın sorumluluğunu Riekerink’e yükledi ve Tudor’u getirerek de taraftar tepkisini sona erdirmeyi amaçladı. Kısacası sarı- kırmızılı yönetim hiçbir şey olmamış gibi kendisini kenara çekti.
Ancak Galatasaray yönetimi insanların geçmişi unutacaklarını sanmasın. Kimse Riekerink’i bu takımın başına kimin getirdiğini unutmayacaktır. Bundan dolayı da taraftarlar, başarısız sonuçların devam etmesi halinde tepkilerini Tudor’a değil, doğrudan yönetime yönelteceklerdir.
Riekerink’in gönderilmesini bekliyorduk. O nedenle bu ayrılık sürpriz olmadı. Sadece ayrılığın sezon sonunda gerçekleşeceğini düşünüyorduk. Ancak Kayserispor yenilgisi bu ayrılığı hızlandırdı.
Esasen Tudor ismi de sürpriz olmadı. Ancak onu da şimdi beklemiyorduk. Zaten Tudor tercihinden sonra sarı- kırmızılı yönetime yapılan eleştirilerin çoğu da, Hırvat teknik direktörün kapasitesinden çok bu zamanlamadan dolayı yapıldı. Açık konuşmak gerekirse bu eleştirileri yapanlar çok da haksız sayılmazlar. Çünkü Tudor transferi etik olmadı.
Igor Tudor, Kardemir Karabükspor’un iş başındaki teknik direktörüydü. Karabükspor da böyle bir şey beklemiyordu ve o nedenle hazırlıksızdı. Kaldı ki, Karabük takımının ligde kalması da garanti değil.
Ancak Karabük yönetiminin de bu işte hatası var. Onlar da sezon başında ‘’ kolay gönderebilmek ‘’ için Tudor’un sözleşmesine 150 000 Euro’luk bir serbest kalma maddesi koymuşlar. Böyle olunca da Galatasaray o parayı ödeyerek Tudor’u aldı.
Kısacası bu transferde hukuki açıdan bir sorun yok. Aslında hukukun ve ekonominin kuralları işlemiş. Galatasaray parayı ödemiş ve hocayı almış. Bu olayı profesyonellik olarak açıklıyorlar. Ama bu profesyonel yaklaşım, yaşanan olayın etik olmadığı gerçeğini değiştiremez.
Artık bundan sonrasına bakacağız. Tudor Galatasaray’da başarılı olabilir mi? Hırvat teknik direktörün işi bu sezon zor. Çünkü sarı- kırmızılılarda futbolcuya dayalı bir düzen var. Tudor’un önce bu düzeni kırması gerekiyor. Sneijder, Riekerink’in gönderilmesinden dolayı tepki gösterebileceği gibi liderliğini ve ayrıcalıklarını kaybetmek istemeyecektir. Eğer Tudor takım içerisinde disiplini sağlamaya çalışırsa, ki çalışmalıdır, o zaman Sneijder ile çatışmaları kaçınılmaz olabilir. Keza Hırvat hocanın o bildiğimiz sert üslubu da başka bir neden olarak karşımıza çıkabilir. Bu arada yalnız Sneijder değil, Selçuk da hoşnutsuzluk yaşayabilir. Ama ne olursa olsun Galatasaray’da futbolcu feodalizmi sona ermeli ve sarı- kırmızılılar bir takım haline gelmeliler.
Öte yandan Galatasaray, Kayserispor mağlubiyetiyle büyük bir avantajı kaçırmış durumda. Takımın fiziksel açıdan sorunları var ve moral olarak da dipteler. Kadroda bazı mevkilerde alternatif sıkıntısı var. Tudor bu sorunlarla da uğraşmak zorunda kalacak.
Tudor’un yapması gereken en önemli işlerden biri de taktiksel değişimi gerçekleştirmek. Tudor, Galatasaray’ı sürekli enlemesine pas yerine hızlı ve dikine oynayan bir takım haline getirmeli. Bu anlamda Sneijderli 3- 4- 1- 2, 4- 2- 3- 1, ya da Sneijdersiz 3- 4- 3 sistemini uygulayabilir. Ayrıca sistem ne olursa olsun takım halinde defans yapabilmeyi de oyunculara aşılaması gerekiyor.
Yani Tudor’un Galatasaray’da işi kolay değil. Belki onu tam olarak değerlendirmek için önümüzdeki sezonu beklemek zorunda kalacağız. Yalnız Galatasaray’da iyi veya kötü köklü değişimlerin yaşanacağı kesin. Hırvat teknik adam futbolun doğrularını yaparsa Galatasaray yukarıya ortak olabilir.
Meraklı bekleyiş başladı. Bakalım Tudorlu Galatasaray’da neler olacak?