Fatih Terim, Salı akşamı Şampiyonlar Ligi’ndeki Lokomotiv Moskova maçı nedeniyle Kasımpaşa karşısına rotasyonlu bir on birle çıktı. Bu rotasyonlu kadroda en dikkat çeken isimse genç Ozan Kabak’tı.
Fatih Terim, Kasımpaşa gibi önemli bir rakip karşısında Ozan’ı ilk on birde oynatarak ona ne kadar güvendiğini gösterdi. Ozan da hocasının güvenini boşa çıkartmadı. Genç futbolcu, başarılı performansı ve yaptığı kritik müdahalelerle beğeni topladı. Neden olduğu penaltı nazar boncuğu olarak değerlendirilmeli. Galatasaray ve Türk futbolu yeni bir stoper kazanıyor.
Maça gelince Galatasaray, Alanyaspor maçının bir benzerini yaşadı. Sarı- kırmızılılar, maça dörtte dört yaparak lider olarak çıkan rakipleri karşısında özellikle ilk yarıda çok zorlandılar. Galatasaray ileride top yapamadı. Kasımpaşa ise blokları oldukça iyi kapattı. Sarı- kırmızılılar, bunun da etkisiyle rakip defansı delemediler. Galatasaray rakip sahada o kadar etkisizdi ki, sarı- kırmızılıların ilk yarıda kaleyi bulan bir şutları bile yoktu.
Ancak ikinci yarının başlarında Emre’nin mücadelesi sonucu kazanılan duran topta Eren Derdiyok ile gelen gol, maçın bütün gidişatını değiştirdi. Bu golden sonra açılan sarı-
Futbol her türlü sonuca açık bir oyundur. Bu anlamda Galatasaray’ın Trabzonspor maçı sonunda asıl düşünmesi gereken, takımın skordan çok oyun olarak dağılmasıdır.
Galatasaray’ın Trabzonspor maçı özelindeki ilk hatasının sahaya çıkan kadro olduğunu düşünüyorum. Fatih Terim’in Alanyaspor maçını baz alıp, kazanan kadroyu sahaya sürme düşüncesi çok doğru değildi ve istenilen sonucunu da vermedi. Esasen geçen hafta izlediğimiz Alanyaspor, yine geçen hafta itibariyle ligin en zayıf halkası görünümündeydi. Kaldı ki Galatasaray, Alanyaspor karşısında bile ilk yarıda çok zorlanmıştı. Bu nedenle Alanyaspor maçının Trabzonspor karşılaşması için baz alınması doğru bir yaklaşım değildi.
Bu anlamda Trabzonspor gibi kendi sahasında hızlı ve etkili oynayan bir takım karşısına daha farklı bir stoper tandemiyle çıkılabilirdi. Hiç güven vermeyen Maicon- Ahmet Çalık tandemi, Trabzonspor karşısında adeta çöktü. Özellikle Maicon, neredeyse bütün ikili mücadeleleri kaybetti ve yenilen gollerde hatalarıyla öne çıkmayı başardı. O nedenle Trabzonspor karşısında Serdar Aziz ya da Donk’dan biri stoperde tercih edilebilirdi. Hatta bana göre Serdar Aziz stoperde, Donk da orta sahada ilk on birde sahaya
Alanyaspor karşısında iki yarıda iki ayrı Galatasaray izledik. Sarı- kırmızılılar ilk yarıda, rakibin de sıkı savunma anlayışı nedeniyle çok etkili olamadılar. Galatasaray’da bu devrede öne çıkan oyuncular Fernando, Emre Akbaba ve Onyekuru idi. Nitekim Cim Bom’u ilk yarıda 1-0 öne geçiren gol de Fernando’dan geldi.
Bununla birlikte Eren Derdiyok, Belhanda ve Rodrigues’in yokluğunda Feghouli’nin yerine ilk on birde şans bulan Sinan Gümüş beklentileri karşılayamadılar.
Gelgelelim ikinci yarının hemen başında Sinan Gümüş’le gelen ikinci gol sonrasında her şey değişti. Galatasaraylı futbolcular bu golle rahatlarlarken, Alanyasporlu futbolcular oyundan düştüler. Sarı- kırmızılı oyuncular bunun da etkisiyle, ilk yarıda bulamadıkları geniş alanları buldular ve bunları çok iyi değerlendirdiler. Pozisyona girdikçe iştahı artan, iştahlandıkça da gol bulan Galatasaray, rakibini 6-0 gibi farklı bir skorla mağlup etmeyi başardı.
Maça orta sahada, Fernando’nun önünde solda başlayan Emre Akbaba, ikinci yarıda rakibin de dağılmasıyla sol kenarda daha fazla boş alan buldu. Öte yandan ilk yarının etkisiz isimleri de ikinci yarıda göz doldurdular.
Kısacası Galatasaray, ikinci yarıda
Beşiktaş, favori olarak çıktığı Antalyaspor karşısında sürpriz bir yenilgi aldı. Her ne kadar siyah- beyazlılar maça iyi başlasalar da, orta saha ve defanstaki hatalar nedeniyle bir anda kalelerinde iki gol gördüler.
Gerçekten de Beşiktaş defansı oldukça dağınık bir görüntü sergiliyor. Avrupa kupası maçlarında da defans derinliği açısından aynı dağınık görüntü sergilenmiş, hatta Lask Linz karşısında Negredo’nun son dakika golüyle tur geçilebilmişti.
Aslında buna benzer bir şans, Antalyaspor karşısında yine Negredo’nun golüyle yakalandı. İstenmeyen santrafor Negredo, Antalyaspor’un ikinci golünün hemen ardından attığı golle Beşiktaş’a oyunu çevirebilme şansı verdi.
Gelgelelim siyah- beyazlılar bu şansı değerlendiremediler. Elbette Şenol Güneş’in hataları da bunda etkili oldu. Tecrübeli teknik adamın gol bulma adına üçlü defansa geçip Babel’i içeri çekmesi, Antalyaspor’un üçüncü golü bulmasını oldukça kolaylaştırdı. Çünkü Beşiktaş, üçlü defansa geçtikten sonra geride çok daha büyük açıklar vermeye başladı. Antalyaspor da bunu değerlendirip farkı yeniden ikiye çıkarttı. Öte yandan Babel içeride, kanattaki kadar etkili olamadı. Kaldı ki bu, daha önceden tecrübe edilen ve
İzmir’deki Göztepe- Fenerbahçe karşılaşması bir nevi erken final niteliği taşımaktaydı. Çünkü ev sahibi Göztepe henüz puanla tanışamamış, Fenerbahçe ise geçen hafta Malatya’da kaybetmişti. Bu erken finalden mutlu ayrılan ise Göztepe oldu.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, karşılaşma çok sıcak bir havada ve oldukça kötü bir zeminde oynandı. Bu iki faktör, iki takımın da futbolunu olumsuz etkiledi.
Gelgelelim Fenerbahçe’yi bu iki faktörün dışında olumsuz etkileyen başka etmenler de vardı. Sarı- lacivertlilerde ilk dikkat çeken olay, sezon başından beri devam eden uyumsuzluktu. Futbolcuların aralarındaki uyumsuzluk da, doğal olarak organize olamamayı getirdi.
Fenerbahçe bu sezon, biraz geç de olsa, yeni bir takım kuruyor. Hala da transferler devam ediyor. Elbette bu oyuncuların birbirleriyle uyum sağlayıp belli bir ritim tutturmaları zaman alacaktır.
Bu arada diğer pek çok takım da transferlere devam ediyorlar. Kısacası pek çok takımımız lige tam hazır olarak başlayamıyorlar. Hatta bu durum, Fenerbahçe örneğinde olduğu gibi bazen kulüplerimizin Avrupa’ya erken veda etmelerine neden oluyor. Bu nedenle, bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bizde de transfer sezonunun ligin
Anlaşılan o ki, Philip Cocu’nun kafası oldukça karışık. Büyük ihtimalle bir yandan kulübün ekonomik durumu, diğer yandan gerek gidecekler gerekse de gelecekler açısından hala bitirilemeyen transferler bu kafa karışıklığının temel nedenlerini oluşturuyorlar. Herhalde Philip Cocu’yu hata yapmaya yönelten de bu kafa karışıklığı oluyor. En azından ben böyle olmasını diliyorum. Aksi takdirde, tecrübeli teknik adamın yaptığı bariz hataları daha ciddi bir tehlike olarak algılamamız gerekecek.
Gerçekten de Yeni Malatyaspor maçı, Cocu açısından iyi bir sınav olmadı. Rotasyon bekleniyordu. Nitekim Soldado yerine yeni transfer Slimani ile başlaması bir teknik direktör tercihiydi. Kaldı ki Cezayirli futbolcu iyi niyetle mücadele etti ve ilerisi için umut verdi. Ama 90 dakika oynayacak performansa sahip değildi.
Giuliano’nun ise takımdan gidebileceğiyle ilgili haberler zaten vardı. O nedenle oynatılmaması gayet normaldi. Nitekim maçın ardından bizzat Philip Cocu, Brezilyalı futbolcunun takımdan ayrılacağını açıkladı.
Gelgelelim diğer pek çok tercih için aynı iyi söylemleri ifade edemeyeceğim. Özellikle de Mehmet Topal- Josef ikilisi için.
Fenerbahçe’de teknik direktörler değişiyor
Lask Linz maçı Beşiktaş açısından adeta bir gerilim filmi gibi geçti. Ecel terleri döken siyah- beyazlıları ipten alan ise gözden çıkartılan Alvaro Negredo oldu.
Lask Linz karşısında Beşiktaşlı futbolcularda ilk dikkat çeken konsantrasyon ve motivasyon eksikliğiydi. Bunun sonucu olarak da dağınık bir görüntü ortaya çıktı. Gerçekten de siyah- beyazlılar, 90 dakika boyunca çok dağınık bir görüntü sergilediler. Hatlar arasında bağlantı kurulamadı.
Rakibin Beşiktaş’a göre zayıf bir takım olması ve 1-0 da olsa ilk maçtaki skor avantajı, Şenol Güneş’i Adriano ve Enzo Roco rotasyonuna yöneltti. Gelgelelim Şenol Güneş, bu rotasyondan beklediğini alamadı. Adriano kalitesiyle yine bir şekilde eksiklerini kapatmaya çalıştı ama Enzo Roco tam anlamıyla hayal kırıklığı yarattı.
Geçen yazımda Enzo Roco hakkında yorum yapmak için daha erken diyerek infaz yapmaktan kaçınmıştım. Ancak Lask Linz karşısında izlediğimiz Roco, ilerisi için çok kötü sinyaller verdi.
Lask Linz’in ilk golünde topu kaptıran Oğuzhan’dı. Lakin Roco da rakibinden çok kolay çalım yedi ve topa vurdurdu. Ardından ilk yarının sonunda rakibini yine kaçırdı ve top az farkla auta çıktı. İkinci yarının başlarında topu
2018/ 2019 Lefter Küçükandonyadis Sezonunun ilk haftasında büyük takımların belalısı Akhisarspor ile karşılaşan Beşiktaş, iki devrede iki farklı oyun sergiledi. İlk yarıdaki güzel futbollarıyla iki gol bulan siyah- beyazlılar, ikinci yarıdaysa sıkıntı dolu anlar yaşadılar.
Gerçekten de Beşiktaşlı futbolcular maça fırtına gibi başladılar ve rakip kaleyi adeta ablukaya aldılar. Ancak bu baskı 39.dakikaya kadar gole dönüşemedi. Özellikle Akhisar karşısında santrafor olarak sahaya çıkan Cyle Larin, pek çok pozisyondan yararlanamadı. Bununla birlikte ilk yarıda oldukça hareketli ve istekliydi. Bu hali de ilerisi için umut verdi. Ancak ikinci yarıda takımın geneli gibi o da oyundan düştü. Ancak onun yerine oyuna giren Vagner Love da istediklerini yapamadı ve daha sezonun ilk maçında taraftarların tepkisini almaktan kurtulamadı.
Esasen Vagner Love iyi bir futbolcu. Ancak bir türlü doku uyuşmadı. Gelgelelim taraftarların daha ilk maçta, üstelik Beşiktaş’ın sıkıntı yaşadığı bir oyun diliminde Vagner Love’ı protesto etmeleri doğru değildi.
Vagner Love, belki ileriki haftalarda açılır. Ama an itibariyle Beşiktaş’ın iyi bir santrafora ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Siyah- beyazlılar