Beşiktaş, favori olarak çıktığı Antalyaspor karşısında sürpriz bir yenilgi aldı. Her ne kadar siyah- beyazlılar maça iyi başlasalar da, orta saha ve defanstaki hatalar nedeniyle bir anda kalelerinde iki gol gördüler.
Gerçekten de Beşiktaş defansı oldukça dağınık bir görüntü sergiliyor. Avrupa kupası maçlarında da defans derinliği açısından aynı dağınık görüntü sergilenmiş, hatta Lask Linz karşısında Negredo’nun son dakika golüyle tur geçilebilmişti.
Aslında buna benzer bir şans, Antalyaspor karşısında yine Negredo’nun golüyle yakalandı. İstenmeyen santrafor Negredo, Antalyaspor’un ikinci golünün hemen ardından attığı golle Beşiktaş’a oyunu çevirebilme şansı verdi.
Gelgelelim siyah- beyazlılar bu şansı değerlendiremediler. Elbette Şenol Güneş’in hataları da bunda etkili oldu. Tecrübeli teknik adamın gol bulma adına üçlü defansa geçip Babel’i içeri çekmesi, Antalyaspor’un üçüncü golü bulmasını oldukça kolaylaştırdı. Çünkü Beşiktaş, üçlü defansa geçtikten sonra geride çok daha büyük açıklar vermeye başladı. Antalyaspor da bunu değerlendirip farkı yeniden ikiye çıkarttı. Öte yandan Babel içeride, kanattaki kadar etkili olamadı. Kaldı ki bu, daha önceden tecrübe edilen ve bilinen bir gerçekti. Tabii bu durum Beşiktaş’ın hücum gücünün düşmesine neden oldu.
Gökhan Gönül’ün oyuna alınmasıysa doğru bir hamleydi. Şenol Güneş, Tolgay’ı çıkartıp Oğuzhan’ı oyunda tutarak kaptanına güvendiğini gösterdi. Ama Oğuzhan bir kez daha bu güveni boşa çıkarttı. Nitekim Oğuzhan, daha ilk yarıda tribünlerden tepki almaya başladı. Tribünlerin yaptığını elbette onaylamıyorum. Ama Oğuzhan’ın da artık sorumluluk alması ve kendisini göstermesi gerekiyor.
Skor 2-3’e geldikten sonra Vida- Larin değişikliğiyle birlikte yeniden kanada geçen Babel, daha etkili bir performans göstermeye başladı. Gelgelelim gerek Beşiktaşlı futbolcuların hızlı oynama adına telaşlı oynamaları, gerekse de Antalyaspor kalecisi Boffin’in kurtarışları siyah- beyazlıların üçüncü golü bulmalarını engelledi.
Şenol Güneş’in skor 2-3 olduğu halde son değişikliğini 89.dakikada yapması ve Quaresma’yı çıkartması da bence hataydı. Esasen Beşiktaş kulübesine baktığımızda oyuna alınması gereken isin Vagner Love idi. Ama Şenol Güneş, kulübede olmasına rağmen takımda düşünülmeyen Vagner Love’ın yerine Gökhan Töre’yi oyuna dahil etti. Üstelik onu oyuna alırken Quaresma’yı çıkarttı. Oysa Quaresma her an skora etki edebilecek bir futbolcu. O nedenle bu değişiklik de Şenol Güneş’in hataları arasına yazıldı.
Hata demişken hakemi de es geçemeyiz. Halis Özkahya, ikinci yarıda kontrolü kaybetti ve yanlış kararlar verdi. Bu arada Antalyaspor’un ilk golü, güncellenen kurallara göre ofsayt değil. Ama bence kuralın kendisinde sorun var. Bu pozisyon, futbolun doğasında ofsayt. Ama yeni kurallara göre, Adriano topa bilerek müdahale ettiği için ofsayt olarak değerlendirilmiyor. Umarım bu kural yeniden güncellenir.
Tabii dünkü yazımda değindiğim bir konuya bugün de değinmeden edemeyeceğim. Maalesef birçok kulübümüz hala transferlerini bitiremediler. Bu nedenle ligde 3.hafta maçları oynanmasına rağmen hala hazır değiller. Dün Fenerbahçe için yazdığım şeyler Beşiktaş için de geçerli. Kaleci daha yeni gelmiş ve tribünde. Santrafor sorunu hala devam ediyor. Hala kimin geleceğiyle kim veya kimlerin gideceği belli değil. Şenol Güneş’in yanında Vagner Love oturuyor ama takımda düşünülmüyor. Bu nedenle de takım mağlup olduğu halde son dakikada bile oyuna alınmıyor. Bu durumda zarar gören yine kulüpler oluyor. Örneğin Fenerbahçe, transferlerini zamanında bitirebilseydi belki Benfica’yı eleyip Şampiyonlar Ligi’nde yoluna devam edebilirdi. Kısacası kulüplerimiz, doğru transfer politikalarına sahip değiller. Yani çok da iyi yönetilmiyorlar. Bu anlamda ülkemizde de, aynı İngiltere ve İtalya’da olduğu gibi transfer döneminin ligler başlamadan hemen önce sona ermesi doğru bir karar olabilir.
En son, genç Utku Yuvakuran’a değinmek istiyorum. Yediği üç golde de hatası yoktu. Kaledeki duruşu da gayet güven vericiydi. Keşke ona daha çok süre verilse. Umarım uzun ve güzel bir kariyeri olur. Kendisine başarılar diliyorum.