Çocuklarda Öksürük İçin 10 Pratik Çözüm

13 Kasım 2018

Çocuğu olup da öksürükten şikayet etmeyen var mı acaba? Özellikle sonbaharda, havanın bir gün sıcak, bir gün soğuk olması nedeniyle ne giyeceğimizi şaşırıyoruz. Okulların da açılmasıyla beraber virüsler kol geziyor. Kısacası hastalıklara davet çıkaran bir sezon bu. Bu hastalıklar genellikle “öldürmez ama süründürür” dedikleri cinsten. Burun akıntısı, hapşırık, bazen ateş, ama ille de öksürük…

Bu yazımda öksürük denince akla ilk gelen çözüm olan öksürük şuruplarını değerlendireceğim, hangi tür öksürüklerde mutlaka acile ve doktora gidilmesi gerektiğini belirteceğim ve oğlum Can için kullandığım pratik öksürük çözümlerini de paylaşacağım.

Öksürük Şurubu Kullanalım mı?

Çocuğumuz öksürdüğünde klasik olarak ilk akla gelen öksürük şurubu vermek. Bununla beraber, son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar özellikle küçük çocuklar için öksürük şurubunun sandığımız kadar işe yarayan bir ilaç olmadığını, örneğin soğuk algınlığı ile beraber gelen öksürük tablosunda iyileşme anlamında herhangi bir faydası olmadığını ortaya çıkardı.

Amerikan FDA (Federal İlaç İdaresi) 2008’de dekonjestan veya antihistamin içeren öksürük şuruplarının, oluşabilecek ciddi ve hayati yan etkiler nedeniyle 2 yaş altına

Yazının Devamı

Cennetin Bir’İnci Günü

9 Eylül 2018

“Ne çok bakmışım o sarı saçlarına, yeşil gözlerine. Hem de öyle çok bakmıştım ki kilometrelerce uzakta bile olsam, orada olduğunu görebilecek kadar ezberlemişim. O bana hiç bakmadığından onun yüzünü incelemek benim için hep daha kolay olmuştu. Sarı, uzun kirpiklerinin altından bakan yemyeşil gözleri vardı Uğur’un. Kimi zaman elaya çalan eşsiz bir yeşil… Acaba yıllar sonra kızının kirpiklerinin de o kadar güzel ve uzun olacağı hiç aklına gelir miydi?”

Geleneksel kültürümüzün ta içinden kopup gelmiş, muhafazakar bir aile yapısıyla büyümüş, ürkek, kırılgan, özgüvensiz bir genç kız… Lise yıllarında dört sene boyunca hoşlandığı gence bir türlü açılamamış, sonradan gittiği dershanede tesadüfen aynı sınıfa düşmesine rağmen duygularını yine ifade edememiş, ardından biri İstanbul’da mühendislik, diğeri Ankara’da matematik bölümünü kazanınca yolları ayrılmış iki genç insan… Bir daha asla görüşemeyeceklerini düşünürken hayatın garip bir cilvesiyle tekrar iletişime geçiyorlar.

Süreyya Ülkü Güler’in “Cennetin Bir’İnci günü”, sade ve içten anlatımıyla daha ilk satırdan itibaren sarıp, sarmalıyor bizi. Süreyya’nın lisede tek taraflı olarak kıvılcımlanan yüreği, üniversite döneminde aralarındaki

Yazının Devamı

Çocuğumu Aşılatmalı mı, Aşılatmamalı mı?

17 Mart 2018

Çocuğunuza ne zaman, hangi aşıları yaptırdığınızı hatırlıyor musunuz? Çocuklarını büyütmüş olan ebeveynler, aşı denildiğinde hafızalarını şöyle bir yoklamak ihtiyacı duysa da, okul çağından küçük çocukları olan ebeveynler için, aşı konusu henüz tazedir. Ülkemizde 6 yaşın altındaki çocuklara, çoğu 2 yaşına gelmeden önce olmak üzere, 30’a yakın aşı yapıldığını biliyor musunuz?

Çocuklarımızın sağlığı bizim için her şeyden önemli. Bu nedenle onları hastalıklardan korumak için tereddütsüzce aşılatıyoruz. Ancak bütün ebeveynler bizler gibi düşünmüyor.

Batıda son dönemlerde aşı karşıtı grupların oluştuğunu biliyor musunuz? Peki, aşı karşıtı insanların eğitimli kişiler arasından da çıktığını söylesem, şaşırır mısınız?

Aşının pek de sorgulanmadan uygulandığı ülkemiz için aşı karşıtlığı yeni bir kavram olabilir, ancak, bazı konuları önceden tartışıp kulak dolgunluğu yaratmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.

Aşı Yaptırmalı mı? Yaptırmamalı mı?

Bu yazımda sizleri Amerika’da aşı konusunda yapılan tartışmalarla tanıştıracağım. Aşı karşıtı grupların ileri sürdüğü her iddianın karşısında, aşı yandaşlarının savunmaları yer alıyor.

Yazıda vereceğim bilgiler ışığında, aşağıdaki soruların yanıtını

Yazının Devamı

Hayır Demeden, Özgür Çocuk Yetiştirmek

30 Eylül 2016

Üst üste gelmeseydi valla yazmayacaktım, ama bir anne olarak beni düşündürdü bakalım siz ne diyeceksiniz? Konu şu: Bir-iki gün arayla birkaç anneden duydum: Birisi “Evde karar aldık, biz oğluma hiç hayır demiyoruz.” diyor. Öbürü 2, 3, ve 5 yaşındaki üç çocuğu için “Hayır demeden yetiştirmeye karar verdik çocuklarımızı, böyle daha özgürler… İstedikleri zaman yatıp kalkıyorlar, istedikleri yerde istedikleri şeyleri yiyorlar. Biz böyle mutluyuz.” diyor. Bir diğer anne 8 yaşındaki çocuğuna hemen hiç hayır demiyor. “Artık büyüdü, kendi kararlarını versin, doğruyu yanlışı ayırt etsin, özgür olsun.” diyor. Bir de eskiden duyduğum bir baba vardı “Annem, babam benimle ilgilenmezdi, çok mutsuz bir çocukluk geçirdim. Ben çocuğumla ilgileneceğim, hiçbir söylediğine hayır demiyeceğim, her istediğini yapacağım…” demişti. Kulağımda yer etmiş. Kısacası bizim yaşlarımızdaki bazı ebeveynler arasında yeni trend çocuğa asla hayır demeden büyütmek… Gerekçesi de daha özgür çocuklar yetiştirmek…

Bakalım bu trend neden çıkmış? Bazı uzmanlar diyor ki:

Çocuğa sık sık hayır derseniz, çocuk dünyayı olumsuz-negatif bir yer olarak algılar. Bu da büyüdüğünde negatif bir insan olmasına, liderlik etmeye çekinmesine

Yazının Devamı

Çocuğum oto koltuğuna oturmak istemiyor

7 Ağustos 2016

Instagram’da haftada en az bir kez rastlıyorum. Aile arabada seyahat ediyor, anne önde, 2-3 yaşındaki çocuk arkada… Müzik sonuna kadar açılmış, keyifle radyodaki şarkıya eşlik ediliyor. Çocuk arka koltukta ayakta dikiliyor. Müziğin temposuna göre kah iki koltuğun ortasına gidiyor, kah sola, kah sağa geçiyor, bazen arka koltuktan anneye sarılıyor. Alttaki yorumlara bakıyorum. Genelde “Ayyy, harika!“, “Sesiniz ne kadar güzel“, “Kuzum ne kadar güzel eğleniyor maaşallah.” diyorlar. Sadece bir kadın, ezilip, büzülüp, biraz da çekinerek “Ama ufaklık keşke oto koltuğuna otursaymış.” diyor. Uvvvv! Ne yaptın sen bacım! Küfürden beter. Hemen cevaplar geliyor: “Annesinden iyi mi bileceksin.“, “Yine geldi keyif bozucular…“. Anne de rahat: “Trafik zaten ilerlemiyor, çocuk sıkıldı. Sonra bağlarız teyzesi…” diyor. Bu tabloda size ters gelen şey, keyifle seyahat eden aileye müdahale eden kadınsa bu yazıyı en çok siz okumalısınız…

Gerçek Tablo

Çocuklarda oto koltuğu, yetişkinlerde emniyet kemeri takmanın önemi güzel ülkemde bir türlü anlaşılmadı, anlaşılamıyor. Rica etsen olmuyor, “Çok önemli!” desen “Biliyoruz” diyorlar, ama uygulayan yok. Israr edince “Aman sen de abartıyorsun, şuradan şuraya

Yazının Devamı

Çocuklar ve Sizin İçin Harika Bir Aktivite: Taş Boyama

28 Ocak 2016

Yarıyıl tatilinde çocuklarla başbaşayız. Özellikle soğuk havalarda evden dışarı fazla çıkamayınca yapacak aktivite sıkıntısı çekiyor muyuz gençlik? Heveeeeet! diye höyküren sesleri duyabiliyorum. İtiraf edelim, çocuk oyunlarının bazıları biz ebeveynlere sıkıcı gelebiliyor. Ancak bu sefer değil! Size ufaklıkları ve sizi hiç sıkılmadan saatlerce oyalayacak harika bir önerim var: Taş boyamaya ne dersiniz? Öyleyse kolları sıvayalım ve taş boyama için gerekli malzemelerle işe başlayalım.

Malzemeler

Sizi bu soğuk havalarda gerçekten dışarı çıkarmak istememiştim. Ancak taş boyamaya gerekli malzemeleri almak için bir seferlik favori kırtasiyeniz ya da hobi mağazanızın yolunu tutmalısınız. Ama söz, gerekli altyapı yatırımlarını yaptıktan sonra alacağınız malzemeler sizi uzun süre idare edecek ve çok eğleneceksiniz. Ha online sipariş de verir de “Ben malzemelerin ayağına neden gideyim, malzemeler bana gelsin!” diyebilirsiniz, işte onu bilmem :) Bu malzemeleri Türkiye’de büyük kırtasiyelerde, hobi mağazalarında ya da online olarak bulabileceğinizi tahmin ediyorum.

Taş Nasıl Boyanır? – Adım Adım Açıklama

Boyanmış Taşları Nasıl Değerlendirebilirsiniz?

Yazının Devamı

Ne Menem Bir Şeymiş Bu Montessori

14 Ocak 2016

Bir süre önce zavallı bir modern anne Facebook hesabında çocuğuyla beraber yaptığı bir Montessori etkinliğini paylaşmıştı. Her paylaşımın altına olumsuz bir yorum yapmadan rahat edemeyengillerden biri altına hemen bir yorum ekleştirmiş: “Bu ne yav, minicik çocuklara bezelye ayıklatmayı bize etkinlik diye yutturuyorlar.” O esnada iş mi yapıyorum, ne yapıyorum, elim meşgul, bu tür durumlar için sakladığım pekbilmişlik madalyasından o yorumcu bünyeye takdim edemedim. Bunun yerine ortam bir anda dalgalandı, dünya siyah-beyaza dönüştü, 20 sene öncesine (vay babam vay, yaşlanmışız) flashback yaptım. Sene 1995… Mevsimlerden sonbahar… Sicilya :) … Üniversite öğrencisiyim. Anlatıyorum bak çok matrak hikaye, dinle…

O sene hayatımda en çok etkilendiğim ilk 10 film arasında girmeye aday Braveheart (Cesur Yürek) çıkmış. Bir değil, iki değil, manyak mıyım bilmiyorum ama, 7 kere sinemada izlemişim. Sanırım Türkiye gişesinin büyük kısmı benim ve arkadaşlarımın öğrenci harçlığından çıkmıştır. Gençlik işte sevgili okur, gençlik… Bu da yetmemiş evde, tatilde, komşuda olmaya bakmadan televizyon kanallarında ne zaman bulursam tekrar seyretmiş diyalogları ezberlemişim. Manyaklığa gel…

Braveheart’ı bugüne

Yazının Devamı

Oğlum Bilgisayara, Telefona ve Tablete Saldırıyor

30 Kasım 2015

Okurlarımdan Amir, küçük oğlunun ekran kullanımıyla ilgili sorun yaşıyor. Amir taa İran’dan yazıyor…

Eşim ve 3 yaşında oğlumuzla birlikte İran’da, Urmiye sehrinde yaşıyoruz. Oğlum Canalp bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlar gibi cihazları kullandığımızda sabırsızca saldırıp elimizden almaya çalışıyor. Bu duruma bir çözüm getiremedik şimdiye kadar. Bu konuyla ilgili tecrübelerinizi cok merak ediyoruz.

Selam Amir,

Çocukların ekran kullanımıyla ilgili sorunu nasıl yanıtlayacağımı düşünürken kendimi birden çok yaşlı hissetim ?? Neden mi? Bizim neslin ekran kullanımıyla, çocuklarımızın ekran kullanımı arasında dağlar kadar fark var. Televizyonun renksiz olduğu zamanı hayal meyal hatırlıyorum. Bilgisayarla üniversite çağında tanıştım. Babam ilk bilgisayarımızı eve getirdiğinde fare (mouse) tutmayı bilmiyordum. Cep telefonları çıktığında gereksiz olduğunu düşünmüştüm. Bana göre insan ya işinde ya da evinde olurdu, her ikisinde de sabit telefonlar varsa cep telefonuna ne gerek vardı… Sokağa çıktığımızda biriyle buluşacaksak trafiği de göz önüne alarak yer/saat bildirir, genelde sorun yaşamazdık. Zaman ne kadar çabuk değişti. Hayatımıza belli bir yaştan sonra girseler de şu anda tüm bu

Yazının Devamı