BASENLERiNE ÇALIŞ ŞAMPiYON!

25 Şubat 2012

‘Rocky’ serisinde antrenörü, Stallonne’ye seslenirdi, “Midesine çalış şampiyon” diye. Yaz yaklaştıkça pek çok kadın da basenlerine, göbeğine çalışacak şampiyonlar arıyor. Bu hafta size, bölgesel zayıflamada etkili bir yöntemden söz edeceğim

Üzeri çıtır çıtır, içi yumuşacık, mis gibi tereyağı kokusuyla insanı çıldırtan bir dilim sıcacık su böreği... Bütün cazibesiyle beni çağırıyor. Ama hayır! Kanmamalıyım ona!.. Yoksa o da arkadaşları gibi vücudumu kalıcı ikametgahı ilan edecek, ya göbeğime ya da basenlerime yerleşecek! Bir mucize olsa... Doğal bir minder ya da can simidi görünümünü alan fazlalıklar uçup gitse... Şubatı da geride bırakıp bahara doğru hızla yaklaştığımız şu günlerde bu sıkıntılarla boğuşmayan kaç kadın tanıyorsunuz? Kış boyu kalın kazakların, pantolonların içine sakladığımız fazlalıklar, her geçen gün bize daha ağır gelmeye başlarken cemiyetin önde gelen isimlerinin yolunun düştüğü bir merkezle karşılaştım, Wayergens High Care. Ne yapıyorlar derseniz, selülit bakımı ve bölgesel incelme.

Alman disiplini
Ancak açık söylemek gerekirse merkezden içeriye adımımı ilk attığımda biraz şaşırdım. Görünümü, benzer faaliyetleri yürüten yerlerden çok farklıydı, sanki

Yazının Devamı

AŞK HiÇ BiTER Mi!

18 Şubat 2012

Güneşin aşk burcuna girdiği 14 Şubat’ta öyle bir öykü dinledim ki... İş dünyasının önemli isimlerinden biri, ilk aşkının nasıl kaderi olduğunu anlattı. Böylesine ‘nezih’ ve ‘berrak’ bir aşk öyküsünü sizinle paylaşmadan duramadım

Rüzgarın dansına kendini bırakmış buğday tarlası üzerinde yürüyorum. Van Gogh’a ilham veren buğdaylar bunlar. Duvarlarda, tavanda, döşemede, başımı çevirdiğim her yerde o müthiş fırça darbelerini görüyorum. Yaşadığı zamana sığmayan Van Gogh, çerçevelere de sığmıyor, kaplıyor her yanı.
Türk ilaç sektörünün köklü şirketi Abdi İbrahim, 100’üncü kuruluş yıldönümünü Van GoghAlive Dijital Sanat Sergisi’yle kutluyor. Serginin atmosferinden mi, takviminin etkisi mi nasıl romantik bir gün... Günlerden 14 Şubat... Abdi İbrahim’in sahibi Nezih Barut’u görüyorum sergide. Sohbetimiz Van Gogh üzerine başlasa da laf dönüp dolaşıp aşka geliyor. Dedim ya o gün güneş aşk burcunda. Ve Nezih Bey’den öyle bir öykü dinliyorum ki, bu kadarı ancak filmlerde, masallarda olur.
1970’ler... Yeşilköy İstanbul’un yazlık mekanı. Varlıklı aileler yaz gelince buradaki yazlık evlerine geçiyorlar. Yazlıkçılar arasında Abdi İbrahim İlaçları’nın sahibi Barut Ailesi de var. Nezih

Yazının Devamı

MELTEM’iN ALTIN KÜRE ÖYKÜSÜNÜ AĞZINDAN DiNLEYiN

11 Şubat 2012

Tutkulu ve soluk soluğa bir macera filmi çekmek isteyen yönetmenlere sesleniyorum: Aradığınız senaryo, Meltem Cumbul’u, Altın Küre’nin ödül töreninde kürsüye ulaştıran öyküde

Hiçbir şey tesadüf değil. Hollywood’da, Altın Küre Ödül Töreni’nde karşımızda beliren Meltem Cumbul’un oraya nasıl çıkabildiği uzunca bir süre gündemimizi meşgul etti. Kolay değil, Meltem Cumbul, Antonio Banderas, Salma Hayek ve Nicole Kidman gibi isimlerle aynı platformda yer almış, bir de konuşma yapmıştı. Meltem’i oraya götüren yolculuğu kendisinden dinledim ve “Girişimcilik budur” dedim.
Zeynep Dereli Batu’nun Meltem Cumbul’u tebrik için Çengelköy’deki evinde düzenlediği yemekteyiz. İş, cemiyet, politika dünyasından farklı isimler var. Citibank Genel Müdürü Serra Akçaoğlu ve eşi Nevzat Bey, VİP Turizm’in sahibi Ceylan-Yasemin Pirinçcioğlu çifti, Gökhan Çarmıklı-Siren Ertan Çarmıklı çifti, Murat Aksu ve kız arkadaşı Şükran Kızılot, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Ayşe Barın, Begüm Eyilik, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran Symes, İpek Cem Taha ve eşi Shwan Taha.
Geçtiğimiz günlerde Arda Batu’yla evlenen Zeynep’in bizi ağırladığı yeni evindeki konukseverliği harikaydı.

Yazının Devamı

PORTAKALDAKi ViTAMiNi GÖREVE ÇAĞIRIYORUM!

4 Şubat 2012

Güzel olduğu kadar hastalığa davetiye de çıkaran günlerden geçiyoruz. Bu günlerde direncimizi artırmanın yollarını bir uzmanına sordum, “C vitamininden şaşma” dedi

Günlerdir şehrin üzerini kaplayan beyaz örtüyü, büyük bir huzurla pencereden seyrediyorum. Evlerin çatıları, ağaçların dalları, köşedeki çocuk parkı, onun az ilerisindeki gazete bayinin küçük kulübesi, hepsi beyaza bürünmüş. Dayanamıyorum, pencereyi açıyorum. Pervazda birikmiş karları alıyorum: Yumuşacık. Açık pencereden poyrazla giren kar kokusunu içime çekiyorum. Tesadüf belki, o anda boğazımın içinde, bademciklerimde inceden bir kaşıntı... Eyvah! Kandırdın beni beyaz güzellik! Ne yapmalı şimdi?
Karlı havalar kimine göre romantizmiyle, kimine göre eğlencesiyle çok güzel ama hastalıklara davetiye çıkardığını da unutmamak gerek. Soğuk algınlığı ilaçla yedi günde, ilaçsız daha uzun sürede geçiyor belki ama çektiğiniz eziyet yanınıza kâr kalıyor! Bu nedenle önemli olan hasta olmadan önlem alabilmek.

Pek çok derde deva
Ben de ilk belirtileri hisseder hissetmez, ne yapmak gerektiğini bir bilene sordum. Beslenme ve diyet uzmanı Dr. Yasemin Bradley’nin söyledikleri son derece önemli. Bradley, söze, “Şimdi bize

Yazının Devamı

‘DERiN’ ROMANTiZM PARiS’E VEDA MI EDiYOR?

28 Ocak 2012

Cem Uzan’ın, Fransa’ya girerken verdiği milyar dolarlık yatırım sözünü tutamadığı için bu ülkedeki günlerinin sayılı olduğu belirtiliyor. Bakalım Paris hayranı Derin Mermerci bu işe ne diyecek?


Uzan-Mermerci çifti, uzun süredir birlikte.

Köprülerinden, kafelerinden, caddelerinden, her metrekaresinden aşkın taşıp atmosferini doldurduğu romantizmin başkenti Paris, son dönemlerin en tutkulu çiftlerinden birini yitirecek gibi görünüyor. Cem Uzan’la Derin Mermerci’nin ilişkisi, zaman zaman çıkan, ‘aralarına kara kedi girdi’ dedikodularına rağmen doludizgin sürüyor ama bu ilişkinin mekanı artık Paris olamayacak sanıyorum. Zira Cem Uzan’ın Fransa’daki ikameti sallantıya girmiş durumda.
Cem Uzan, Ekim 2009’dan bu yana Fransa’da. Hatta Türkiye’de ekonomik suç işlemiş olmasına karşın Fransa’ya siyasi sığınma talebinde bulunmuş, bu ülkeden oturma izni almış ve bu izni bir kez de uzatılmıştı.

Oturma izni uzatılmıştı
Ancak Cem Uzan’ın, Fransa’ya ilk gittiği günlerde Sarkozy ile görüştüğü, Türkiye aleyhine açtığı milyar dolarlık davalardan elde etmeyi umduğu paraları Fransa’da yatırıma dönüştüreceğine ilişkin söz verdiği ifade edilmişti. Geçen sürede, davaları birer birer

Yazının Devamı

BUGÜN SiZE KAHVEYE GELDiM

21 Ocak 2012

Bu yazımı okumaya başlamadan önce kendinize bol köpüklü bir kahve pişirin. Çünkü okurken mutlaka canınız kahve isteyecek. Yazı keyfiniz yarıda kalabilir sonra


Soldan sağa: Yaman Törüner, Alev Törüner, Revna Demirören, Erdoğan Demirören, Tülin Demirören, Beyhan Bağış, Egemen Bağış

Yabancıların bütün lezzetlerimizi birebir tescilledikleri bir dönemde kahve gecesine katıldım. Merve Gürsel’in başkanlığını yaptığı ‘Türk Kahvesini Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin ‘Alem’ dergisiyle birlikte özel danslarla düzenlediği çok güzel gecesi. Büyük bir titizlikle hazırlanan proje ve lansman gecesinde, yurt dışından getirilen Macar gölge dans grubu çok beğenildi. Kahvenin tarihini anlatan gölge dans gösterileriyle ilginç bir şov sergilediler.
Türk kahvesi çok önemli kültür mirasımız. Geceye katılan ve aralarında Semahat Arsel, Çiğdem Simavi, Caroline Koç, Suzan Sabancı, Banu Yentür, Tülin-Erdoğan Demirören, Berna Tokar, Revna Demirören, Ruken Mızraklı, Alev-Yaman Törüner’nde bulunduğu birbirinden önemli isimler de aynı fikirdeydi.
Beni gecede asıl şaşırtansa Türk kahvesinin diyet mönüsüne girmesiydi. Yaşam koçu Şeyda Coşkun’dan öğrendim: Kahve metabolizmayı hızlandırıyormuş.

Yazının Devamı

OFiS ARKADAŞI ARANIYOR

14 Ocak 2012

“Bilgisayar var, internet var, cep telefonu var. Artık beni ofiste kimse tutamaz” diyenler, kimi zaman evde de huzuru bulamayabiliyor. Esnek zamanda kullanılabilen, başkalarıyla paylaşılan ofisler, bu durumlarda hayat kurtarıyor

Telefondaki arkadaşım, hal hatır sorma faslını aceleyle geçip konuya girdi: “Ofis arkadaşı arıyorum. Tanıdığın birileri var mı?” Öğrencilik yıllarımdan kalma ‘ev arkadaşı’ arama hallerini hatırladıysam da “Herhalde yanlış anladım” diye düşünüp arkadaşımdan sorunun ne olduğunu açmasını istedim.
İşini, kafasındakileri bilgisayara dökerek yapan tüm çalışanlar gibi arkadaşım da uzun süre ofisten kaçışın yollarını aramıştı. Sonunda iletişim teknolojilerinin gelişmesi, bilgisayarların taşınır hale gelmesi ve kendisi için çalıştığı insanların da ikna olmasıyla ofisinin bulunduğu plazadan ev erkekliğine terfi etti. İlk dönemler beni sık sık arayıp, “Şu anda kıvamını tam zevkime göre ayarladığım mojitomu yudumluyorum”, “Şimdi balkonda güneşlenirken eskizlerimi gözden geçiriyorum” gibi yeni hayatıyla ilgili gelişmelerden haberdar ediyordu.

KAGİDER başlatmıştı
Her seferinde telefonu, “Ya sabır” diyerek kapatıyordum ta ki düne kadar. İtiraf etmeliyim, dünkü

Yazının Devamı

ŞiDDETi MiZAHLA YENMEK

7 Ocak 2012

Kadına yönelik şiddeti konu alan ‘Kurtuluş Son Durak’ filmi vizyona girdi. Filmde oyunculukları, öyküyü, görüntüleri, her şeyi beğendim ama özellikle diline bayıldım


Acıların, dertlerin, şiddetin imbiğinden geçmiş bir mizah var bu topraklarda. “Toprağa ne ekersen onu biçersin” diyeceksiniz ama bu ekinin hasadını mizahtan almayı herhalde sadece Nasreddin Hoca’nın torunları başarabilir. Yine başardılar! Neredeyse kangrene çevirmiş yaramız olan kadına yönelik şiddetten öyle bir mizah hasadı kaldırdılar ki artık gözleri olup da görmeyenler, kulakları olup da duymayanlar ne yapacaklar bilmiyorum!
Yusuf Pirhasan’ın yönettiği, yapımcılığını Ayşen Sever’in üstlendiği ‘Kurtuluş Son Durak’ filminden bahsediyorum. Saadet Apartmanı’nda yaşayan sıradan kadınların şiddete karşı dayanışmasını mizahi bir dille anlatan filmin galasındaydım. Başrolünde psikolog Eylem karakteriyle Belçim Bilgin’in olduğu filmde Demet Akbağ, Asuman Dabak, Nihal Yalçın, Ayten Soykök ve Damla Sönmez hem ayrı ayrı oyunculuklarıyla hem de yakaladıkları ortak dille göz dolduruyorlar. Filmle ilgili başka ipucu vermeyeceğim. Yalnız şunu söyleyeyim, ışıklar kapanınca perdede kendinizden, kapı

Yazının Devamı