BUGÜN SiZE KAHVEYE GELDiM

Bu yazımı okumaya başlamadan önce kendinize bol köpüklü bir kahve pişirin. Çünkü okurken mutlaka canınız kahve isteyecek. Yazı keyfiniz yarıda kalabilir sonra

Yabancıların bütün lezzetlerimizi birebir tescilledikleri bir dönemde kahve gecesine katıldım. Merve Gürsel’in başkanlığını yaptığı ‘Türk Kahvesini Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin ‘Alem’ dergisiyle birlikte özel danslarla düzenlediği çok güzel gecesi. Büyük bir titizlikle hazırlanan proje ve lansman gecesinde, yurt dışından getirilen Macar gölge dans grubu çok beğenildi. Kahvenin tarihini anlatan gölge dans gösterileriyle ilginç bir şov sergilediler.
Türk kahvesi çok önemli kültür mirasımız. Geceye katılan ve aralarında Semahat Arsel, Çiğdem Simavi, Caroline Koç, Suzan Sabancı, Banu Yentür, Tülin-Erdoğan Demirören, Berna Tokar, Revna Demirören, Ruken Mızraklı, Alev-Yaman Törüner’nde bulunduğu birbirinden önemli isimler de aynı fikirdeydi.
Beni gecede asıl şaşırtansa Türk kahvesinin diyet mönüsüne girmesiydi. Yaşam koçu Şeyda Coşkun’dan öğrendim: Kahve metabolizmayı hızlandırıyormuş. Gecede sohbet ettiğim kişilerin hemen hepsi, sade olma koşuluyla Türk kahvesinin bu işlevinden haberdardı. Bu bilgiye vakıf olalı ben de her sabah 11.00 öğününde bir sade Türk kahvesi içmeye çalışıyorum.

Kimse damada kıyamamış
Geceden öğrendiğim ikinci enteresan bilgiyse kız isteme ziyaretinde damada tuzlu kahve ikram edildiğini çoğu kişinin bildiği halde uygulamadığı oldu. Beyhan Bağış’a da sordum, Egemen Bey’i test edip etmediğini. Cevabı, “Kıyamadım” oldu. Konuştuklarımın çoğunluğu kıyamamıştı... Bir de hatırlamayanlar vardı tuzu katıp katmadığını!
Bu arada kahve içmeyenler de var, Ruken Mızraklı gibi. Gecenin en realisti seçtiğim Ruken Mızraklı fala da inanmıyormuş. Bilimsel bulduğundan astrolojiye inanıyormuş ama... Ruken Hanım eskiden günde 4 kahve içerken aniden bırakmış. Çiğdem Simavi kahvesiz yapamayanlardan. Adlarını vermeyeceğim ama kahve yerine ‘geleceği göstermeyen’ gazlı içecekleri tercih edenler de vardı. Herkesin tercihine saygı duyuyorum da özellikle büyük şehirlerde her köşede yabancı kahveci dükkanları açıldıkça yeni neslin Türk kahvesinin tadını unutacağından kaygılıyım.

‘Akıl tutulması yaşayan Avrupa’
Ancak geceyi düzenleyen derneğin tanıttığı kapsamlı çalışmalar yüreğime su serpti. Bir de Egemen Bağış öyle bir konuşma yaptı ki okullarda ders diye okutulacak nitelikte. Türk kahvesinin sadece bir içecek olarak değil, aynı zamanda bir kültür olarak da Avrupa’da daha iyi tanınması gerektiğini vurgulayan Bağış’ın, “Köpüklü bir Türk kahvesi içmenin keyfini bütün Avrupa yaşasın istiyoruz. Avrupa’da akıl tutulması yaşayan, gözünü nefret bürümüş siyasetçilerin ruh sağlığına da Türk kahvesi iyi gelir. Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır... Belki 40 yılı kaybettik ama bir fincan kahveyle gelecek 40 yılı kazanabiliriz” şeklindeki sözleri, üzerine söylenecek diğer her şeyi gereksiz kılıyor.

Atıl Kutoğlu’ndan özel fincanlar

Atıl Kutoğlu, dernek yararına bir çift Türk kahvesi fincanı tasarlamış. Üretimi Karaca Porselen tarafından yapılan fincanlar firmanın KRC adlı mağazalarında satılıyor. Bu arada Sertab Erener, Ebru Akel, Kerem Görsev, Ali Sunal, Atıl Kutoğlu bu fincanlarla kahvelerini yudumlarken fotoğrafçı Zeynel Abidin Ağgül’e poz vermiş. Bu pozlar yakında bilboardlarda bir kampanya olarak yer alacakmış. Sevan Bıçakçı da gece için üç farklı seramik fincan seti tasarlamış. Bunlar da Adile Sultan Sarayı’ndaki gecede düzenlenen müzayedede dernek yararına satıldı.

Merve Gürsel sanal alemde Türk kahvesini tanıtacak

2008 yılında kurulan Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği, Türk kahvesini standartlara kavuşturmak, tanıtmak için çalışmalar yapıyor. Derneğin Başkanı Merve Gürsel’in geceye özel sürprizi ise sanal müze haberi oldu. Türk kahvesinin hikayesi üzerine bir sanal müze açacak Merve Hanım. Sitede kahvenin öyküsü yanı sıra tarihi ve güncel birçok detay ve obje yer alacak. Tasarımını da Tabanlıoğlu Mimarlık yapacak.