Eylülde kuraların çekileceği, 2018’in başında ise ilk teslimlerin yapılacağı Piyalepaşa’da kentsel dönüşüm tüm hızıyla sürüyor. Gerek proje özellikleri gerekse de lokasyonuyla yatırımcıların gözdesi olan Piyalepaşa’ya yabancıların da ilgisi büyük. Adnan Polat, “Süreçler çok uzun, işler bitmeyen senfoniye dönüyor. Bu şekilde yatırımcının hevesi kalmaz” dedi.
Adnan Polat bugünlerde bütün enerjisini, şehrin en eski semtlerinden Piyalepaşa’da konumlanan kentsel dönüşüm projesine harcıyor. Piyalepaşa İstanbul Projesi ile birlikte, Beyoğlu ilçesinde, Haliç’e 5 dakika uzaklığındaki bu efsane semti yeniden hatırlar olduk. Adnan Polat, 20 yılını aldığını söylediği proje için bizzat orijinal fikirler de üretmiş. Semtin tarihine bir saygı duruşu olarak Osmanlı-Selçuklu mimarisinden de izler taşıyacak mesela. Mahalle kültürü öne çıkarılacak. 82 dönüm arazi üzerinde hayata geçirilen projede, kademeli cepheleri, geniş saçakları, cumbaları, havuzları ve iç avlu sistemiyle bulunduğu semtin tarihi dokusuna uyumlu bir tasarım anlayışı uygulanıyor.
Polat, Beyoğlu bölgesinde sadece mekânsal değil, sosyal, kültürel ve ekonomik bir dönüşüme de öncülük etmeyi ve modern bir yaşam alanı yaratmayı
Oyuncu Aslı Tandoğan, hayatını çocuğuna göre dizayn eden annelerden. Oğlu Atlas’ın doğumuyla birlikte önce şehirden taşınmış. Riva’da büyük bahçesi olan, yeşillikler içindeki bir siteye yerleşmiş. Atlas için bahçede kendisi ekip biçmeye başlamış. Oğluna kendi yetiştirdiği sebze, meyvelerden yediriyor. Bazen de kendisi gibi organik beslenen babası gönderiyor meyve sebzeleri Antalya’dan. Peki zor olmuyor mu şehirden uzakta yaşamak? “Hem de nasıl zor oluyor bir bilseniz, hiçbir şeye yetişemez oldum, alışveriş, evin ihtiyaçları, her şey başlı başına bir yorgunluk sebebi, şehir merkezine gidiş dönüşlerimi trafiğe ayarlı yaşıyorum artık. Sohbetin en keyifli yerinde trafiğe takılmamak için kalkıyorum” diyor.
Oğlu Atlas’ın 1.5 yaşına girmesiyle aktif oyunculuk hayatına dönen Aslı Tandoğan’ın başrolünde oynadığı, Gani Müjde’nin çektiği, MS (Multipl Skleroz) hastalığını anlatan dizi ekranlarda. Aslı Tandoğan ile Etiler’de buluşup bebekli olma deneyimi ile engelli olma izlenimlerini konuştuk.
Babası baletti, çiftçi oldu
- Riva’ya taşınmışsınız zor olmuyor mu bu kadar uzakta yaşamak?
İnanılmaz zorlukları var. Ancak şehir dışında yaşamanın özellikle Atlas için avantajları büyük. Yeşillikler
2002 yılında aramızdan ayrılan merhum Sakıp Sabancı’nın ölümünün 10. yıldönümüne özel üretilen “Sakıp Sabancı’nın Portresi” adlı anıtsal eser sergilenmek üzere Royal Academy Of Arts’a davet edildi. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın davetiyle Londra’dayız. Her sınıf, meslek ve yaştan, 30 bin insanın portresinin LCD ekranlarla yansıtıldığı, Kutlu Ataman’ın anıtsal video enstalasyonunu daha önce Sakıp Sabancı Müzesi ve Venedik Bienal’nde görmüşlüğüm var. Bu nedenle sevgili Ömer ve Ayşegül Dinçkök’ün tavsiyesiyle basın toplantısının hemen ardından, Saatchi Gallery’deki Rolling Stones sergisine kaçmak için fırsat kolluyorum.
Güler Hanım bizleri yaz sergisi bölümünde karşılıyor. Arkasından bir sürpriz yaparak, Nazan Ölçer ve Melisa Tapan’la bize Royal Academy’deki yaz sergisini gezdiriyor. Beğendiği eserlerin yanında durup bilgiler veriyor, bazı eserlerin fotoğraflarını çekip aralarında Bülent Eczacıbaşı gibi isimlerin bulunduğu dostlarına gönderiyor. Kaçma hayalim suya düşüyor. Tur uzayıp, aralarında Anish Kaapor’un 1.2 milyon sterlin değerindeki eserinin de bulunduğu serginin boyutunu görünce, böylesi sanatsal bir şölene Türkiye’den bir eserin davet edilmesinin
Ramazanda israftan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hatemi, “Beş yıldızlı iftarlarda, oruç tutmayı hiç gerekli görmeyen kişiler de gelip, yalandan iftar saati bekleyip iftar açıyor, böyle bir adet doğdu, ramazanın manevi havasına uymuyor. Böyle iftarlara gitmemek lazım” dedi.
Ve işte 11 ayın sultanı Ramazan başladı. Oruç tutanlar bu sabaha oruçla uyandılar. Tutmayanlar da tutanları gözetecekler, her zamankinden daha dikkatli olacaklar. Aslında her zaman böyle olmalı ama orucun kuralları gereği, bir ay boyunca yoksullara, muhtaçlara daha duyarlı olacağız, birbirimize art niyetli ve kötü davranmayacağız, bunu düşünmeyeceğiz bile… Tabii bunlar olması gerekenler. Başka neler olmalı, yapılmalı ya da yapılmamalı? Bütün bunları Ramazan başlarken ‘bir bilenle’, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ile konuştum.
Hatemi medeni hukuk profesörü, ancak bütün hayatı boyunca İslam’ın gerçek yüzünü aramış, İslam ile teorik anlamda da, pratik anlamda da ilgilenmiş bir akademisyen. İslam Hukuku hakkında dersler verdi. İslam düşüncesi ve hukuk konusunda 40’a yakın telif ve çeviri kitabı olan Prof. Dr. Hatemi, orucun aç kalmak olmadığına, bir yaşam tarzını beraberinde getiren bütünlüklü bir
Turkcell Platinum Bosphorus Cup’ta yarışan 30 ülkeden 100 tekne, hafta sonu Boğaz’ı beyaza boyadı. Bu seneki yarışın öncekilerden farkı, sporseverlerin 4.5G teknolojisi ile yarışı farklı açılardan izleyebilmeleri oldu
Feriye’de güneşli bir gün. İstanbul’a en yakışan organizasyon olan yelken yarışlarındayız. “Turkcell Platinum Bosphorus Cup”ın en çarpıcı etabı olan Boğaziçi yarışı 30 ülkeden 100 tekne ve 1000 sporcu katılımıyla hafta sonu tamamlandı. Tekneler, İstanbul Boğazı’nın benzersiz güzelliği eşliğinde yelkenleriyle süzüldü. Sadece tekneler değil, teknoloji gösterisi de yapıldı adeta. Bosphorus Cup’ta kullanılan takip sistemleri ve canlı netice uygulamalarıyla yaklaşık 1 milyon insan yarışları izledi.
Sporseverler, Turkcell’in 4.5G teknolojisiyle devreye soktuğu yeni dönem yayıncılığın öncüsü LTE Broadcast ile yarışı farklı kamera açılarından izleme şansına sahip olurken, Tam Burada servisi ile de yelkenlilerin konumlarını bir harita üzerinden takip edebildi. 15 yıldır takdire değer bir çabayla yarışları düzenleyen milli yelken yarışçısı Orhan Gorbon yarışları izlerken, “Dünyanın hiçbir yerinde yarışlara böyle manzara şöleni eşlik edemiyor” diyor. Doğru söze ne denir,
Cıvıl cıvıl bir yaza giriyoruz. 2016 yaz sezonuna girerken Türk modasını dünyada başarıyla tanıtan uluslararası modacımız Atıl Kutoğlu ile buluşup şifreleri aldım! Kutoğlu, işletme okumak için gittiği Avusturya’da moda kariyerine başlayarak oradan Almanya, İtalya ve Fransa’ya açılıp defalarca uluslararası ödüller almış bir modacı. Yılın yarısını geçirdiği Avusturya’da, Avusturya Cumhurbaşkanı tarafından, ülkenin en yüksek devlet nişanı ‘Goldenes Ehrenzeichen’ ile ödüllendirildi.
New York Moda Haftası’nda 10 yıla yakın resmi programda defile yapan tek Türk modacı olan Kutoğlu, New York Times, Vogue, CNN-International başta olmak üzere Amerikan ve dünya medyasında çalışmalarından ve Türkiye’den övgüyle söz ettirmiş bir isim. Ona kadın bedeninden çok iyi anlayan modacı diyorlar, kadınların ‘fazlalıklarını’ inceltmekte üstüne yok...
Prensesleri giydiriyor
Catherine Zeta-Jones, Jessica Alba, Naomi Campbell, Madonna, Elizabeth Jagger, Tamara Ecclestone gibi isimler zaman zaman Kutoğlu’nun kreasyonlarını giyiyor. Avrupa Kraliyet ailelerinden de önemli isimler Kutoğlu imzalı giyerken, Prenses Francesca von Habsburg, Prenses Camilla von Habsburg, Prenses Michael of Kent gibi isimler bunların
Nobel ödüllü bilim adamı Aziz Sancar, Amerika ile ilişkilerimizde de önemli bir misyon üstlenecek ‘Sancar Türk Kültür Merkezi’ni kuruyor. Sancar’ın projesi, Çalık Holding ev sahipliğindeki bir davetle kamuoyuna tanıtıldı.
Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık iş dünyasından geniş bir katılımın olduğu davetin amacını şu sözlerle anlattı: “Bu merkez Türkiye ve Amerika arasında bilim ve teknoloji alanında işbirliği üzerine çalışacak, ülkemizdeki üniversitelere ve teknokentlere danışmanlık verecek. Türkiye’den Amerika’ya giden öğrenci ve araştırmacılara destek olacak, misafir evi ile öğrencilerin konaklaması sağlanacak.”
ABD İstanbul Başkonsolosu Charles Hunter’ın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu’nun yanı sıra Ali Sabancı, Adnan Polat, Adnan Çebi, Nihat Özdemir, Mehmet Büyükekşi, Mustafa Süzer, Mehmet Ali Yalçındağ, Murat İbak gibi iş dünyasının önemli isimleri geceye katıldı. İş dünyası bağışlarıyla merkezin hayata geçirilmesinde katkıda bulundu.
Bir öğrencisi de var
Talihsiz bir kaza sonucu 16 yaşında kaybettiğimiz Ali Şen’in torunu Alp Şen’in naif bir çocuk duyarlılığıyla başlattığı proje, lösemili çocuklar için umut ışığına dönüştü. Alp Şen, arkadaşlarıyla pasta satarak başlatmış, bağışlarla büyütmüştü ‘iyİLİK Kulübü’nü... Şimdi bu kulüp İstanbul Tıp Fakültesi bünyesinde tam donanımlı bir laboratuvarın kurulmasına vesile oldu.
Alp Şen’in vefatının ardından proje anne, babası Begüm-Adnan Şen, dedesi Ali Şen ve arkadaşları tarafından devam ettiriliyor. Aile, arkadaşları, öğretmenleri projenin geldiği noktayı anlatmak için dün bir basın toplantısı düzenledi. Bu sayede öğrendik ki Alp Şen’in ENKA’da arkadaşlarıyla kurduğu ‘İyilik Kulübü’nün hastalara ilik nakli imkânı sağlamak için başlattıkları proje bir laboratuvar halini almış. Önceki gün bu merkezin, ‘İstanbul Tıp Fakültesi Alp Şen Doku Tipleme ve Genetik Araştırma Laboratuvarı’nın açılışına katıldık.
Yılda 30 bin analiz
İstanbul Tıp Fakültesi Kemik İliği Bankası, ilk kez kurulan bu laboratuvar sayesinde yılda 30 bin adet doku tipleme analizi hedefiyle, kemik iliği bekleyen çok sayıda hasta için umut ışığı olacak. Bugüne kadar doku tipleme analizi gerçekleştirecek kitlerin de yetersizliği