Son dönemde lüks catering’in yıldızı yükselirken menülerde saray mutfağı öne çıkıyor. 7 Catering’in sahibi Ebru Erberdi Uzun, “Osmanlı mutfağından meşhur taze kuru meyveli ağır ateşte pişen etler çok revaçta” dedi.
Pandeminin ilk döneminde zorunlu olarak kapanılan evlerin rahatlığı alışkanlık yaptı. Ev davetleri ve buna bağlı olarak catering sektörü yükselişe geçti. Catering firmaları da kendini aştı doğrusu. Öyle sofralar kuruluyor ki misafirlere beş yıldızlı bir otelde özel bir yemeğe katılmış hissi veriliyor, hiçbir ayrıntı atlanmıyor.
Lüks catering sektörünün önde gelen oyuncularından 7 Catering’in sahibi Ebru Erberdi Uzun, pandemi döneminde insanların en çok evde yapamadıkları ve özledikleri paella, fırında ördek, oğlak tandır gibi aile yemeklerini sipariş ettiğini söylüyor. Türk yemeklerine, yabancı dokunuşları çok sevdiğini belirten Erberdi, “Firik bulguru ile risotto, mantı hamurundan taze tortellini meyve sebzeleriyle çok beğeniliyor. Osmanlı mutfağından meşhur taze kuru
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanı Ahmet Fikret Kileci, bir motosiklet tutkunu. Gaziantep’ten Sinop’taki fabrikasına, Antalya, Ankara’daki iş toplantılarına da motosikletle gidiyor. Kileci, “İhracat da motosiklet de bir felsefe, bir yaşam şekli. İkisinde de rüzgârı hissedeceksin” diyor.
Güneydoğu’nun lider, Türkiye’nin ise beşinci büyük ihracatçı şehri olan Gaziantep, güçlü ihracat rakamları ve spora yatırımları ile dikkat çekiyor. Son yedi yılda 50 kilometrelik bisiklet yolunun hizmete açıldığı Gaziantep’te motosiklet de popüler bir ulaşım aracı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Başkanı Ahmet Fikret Kileci için ise ihracat da motosiklet de bir felsefe, bir yaşam şekli.
Motosiklet tutkusunu “Ben binersem oğlum da binecek” düşüncesi ile 27 yaşına kadar erteleyen Kileci, 20 yıldır motosiklet kullanıyor. Fabrikalara da iş görüşmelerine de motosikletle gidiyor.
198 ülkeye ihracat
Geniş ve zengin tarım alanları, güçlü sanayisi ve gastronomisiyle öne
Ofis mobilyasıyla çıktığı üretim yolculuğunda drone gövdesinden Kovid-19 test kabinine kadar uzanan geniş bir üretim yelpazesine ulaşan Nurus, bu yıl cirosunu döviz bazında yüzde 40 artırmayı planlıyor.
Geçen hafta bir grup basın mensubu arkadaşım ile birlikte Nurus’un Ankara Sincan OSB’deki tesislerini gezdik. Bir mobilya fabrikasından çok teknoloji üssüne benziyordu.
Ofis mobilyası üreten Nurus’un tesislerinde, drone gövdesinden Kovid-19 test kabinlerine kadar farklı sektörlere yönelik tasarım ve üretim süreçlerini gördük.
Nurus Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Baş Tasarımcısı Renan Gökyay fabrikayı gezdirirken, “Tesislerimizde dikey entegrasyonu tamamladık. Dikey entegrasyon yolculuğumuz sırasında 10 milyon euro’luk yatırım yaptık. Böylece 95 yıl önce marangoz atölyesinde başlayan yolculuğumuz teknoloji şirketine dönüşüme kadar uzandı” dedi.
İFM göçüne hazır
Kurdukları altyapı ile Türkiye’de yakında gerçekleşecek tarihin en büyük ofis göçüne
Halkbank’ın Üreten Kadınlar Yarışması’nda çeşitli kategorilerde ödüller verilecek. Ancak katılan herkese sunulacak olan temel girişimcilik eğitimi, yarışmanın asıl ödülü olacak. Bu sayede hem girişimci kadınlar hem de ülke kazanacak
Hiç dikkat ettiniz mi, yediden yetmişe neredeyse bütün kadınların bir girişimcilik fikri vardır. Bu fikirler biraz desteklendiğinde bu kadınların nasıl cevval birer girişimciye dönüştüğünü görürsünüz. Son yıllarda kadın girişimcilerin en önemli destekçilerinden biri haline gelen Halkbank, bir yılda 10 milyar liralık kredinin yanı sıra yepyeni projeler de hazırlıyor.
Girişimci kadınları teşvik etmek amacıyla 2021’de avantajlı koşullarla Kadın Girişimci Kredi Destek Paketini açıklayan ve dokuz ilde düzenlediği Üreten Kadınlar Zirveleri ve Toplantılarıyla desteğini yurt çapına yayan Halkbank, bu yöndeki vizyonunu 2022’de daha da ileriye taşıyor. Kadın girişimcileri geliştirecek bir ödüllendirme programı hazırlayan banka, bu doğrultuda Halkbank Üreten Kadınlar
Pandeminin ilk zamanlarında sekteye uğrayan diş tedavilerine yönelik sağlık turizmi canlanıyor. Türkiye, kaliteli ve ucuz tedavi nedeniyle yabancı sigorta şirketlerinin bir numaralı önerisi oldu. Sağlık turistleri, en çok Hollywood gülüşü ve diş beyazlatma istiyor
Türkiye dental (diş tedavisi) turizminde, saç turizmi ile yarışır hale geldi. Yüksek kur da bunu destekler durumda. Avrupalı hastalar özellikle diş tedavileri için geliyorlar, randevularını büyülü İstanbul seyahatine çeviriyorlar adeta. Nişantaşı’ndaki İstanbul Dental Center kliniğini ziyarete gittiğimde gördüm.
Hocaların hocası Türker Sandallı’yı bekleyen hastalardan Feryal Gülman dışında, tedavisi için bekleyen 10 kişiden 6’sı yabancıydı.
Kanada’dan gelen mi ararsınız yoksa, “Kontrol randevumu hafta sonuna yazın, hava da güzel olacakmış” diyen Hollandalı hastayı mı? Diş tedavisi için İstanbul’a gelen Nynn, geri gelmek üzere Hollanda’ya giderken peşinden su dökmek geldi içimden! Sağlık turizmini organize yürütebilsek,
Doğuş Grubu’nun yatırımların ilk etabını tamamlamak üzere olduğu Parkorman, bu yaz açık havada eğlenmek, dinlenmek, hatta çalışmak isteyenlerin mekânlarından biri olmaya aday.
İnsanlar doğanın, açık alanın önemini fark ettikçe şirketlerin yatırım anlayışları da değişiyor. Eskiden ‘yatırım’, ‘gelişme’ denildiğinde beton bloklarla özdeşleşen bir görüntü oluşurdu aklımızda. Şimdi ise bir ağaç gölgesinin bile o beton bloklardan daha değerli olduğu fark edildi. Yatırımlar o ‘ağaç gölgesine’ yapılıyor.
Doğuş Holding, bir dönem İstanbul’un önemli etkinlik alanlarından biri olan Parkorman’ı yeniden kent hayatına kazandırmaya hazırlanıyor. Parkorman uzun süredir atıl durumdaydı.
Basın buluşmamızda, 70’inci yılına giren holdingin yeni dönem vizyonlarını anlatan Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Nafiz Karadere, “Doğuş’tan İyi Bir Gelecek İçin Her Gün Yeniden Doğuş mottosuyla çalışıyoruz.
2039’a kadar işletecek
Karbon ayak izini azaltacak, gezegen ve toplumun iyiliğini
İhracatta ve üretimde katma değeri artırma hedefiyle yola çıkan Desing Week’te konuşan TİM Başkanı Gülle, “Hedefimiz tasarımda dünyanın ilk 5’ine girmek. Yıl boyunca dünyanın dört bir yanından önemli tasarımcıların katılacağı Design İst konuşmalarıyla tasarım dünyasının nabzını tutacağız” dedi
Tüketici tercihlerinde en önemli rollerden birini oynayan tasarım konusunda Türkiye çok büyük mesafeler kat etti. Ülkenin, dünya tasarım liginde yedinciliğe yükselmiş olması da bunun göstergesi.
Ancak elbette bu yeterli görülmüyor. Tasarımın bayrak taşıyıcılığını yapan ‘Design Week’te ortaya konulan yeni hedefler de ülkeyi bu alanda daha ileri götürmeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin en geniş kapsamlı tasarım etkinliği olan “Design Week Türkiye 2021” Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Program çerçevesinde 60’tan fazla konuşmacının bulunduğu 12 panel ve konferans, 20’yi aşkın sergi, enstalasyon ve atölye çalışmaları gerçekleşti.
Küresel rekabet
Aç
“Tırtıl, dünyanın sonunun geldiğini düşünürken kelebeğe dönüştü” sözünü çok severim ve bu söz bugünlerde bana çok daha anlamlı geliyor. Karamsar tablolar çizmek yerine geleceğe umutla bakmaya belki de her zamankinden çok ihtiyacımız olan bir süreçten geçiyoruz.
Dünyaya katkı sağlamak, dayanışma ve bilgileri paylaşmak bu dönemde umudu artırıyor. MÜSİAD’ın 2015 yılından bu yana her iki yılda bir, iş insanlarını bilgilendirme, geleceğe hazırlama ve hayata katkı sağlama adına düzenlediği Vizyoner etkinliğini her seferinde yakından takip ediyorum.
22 Aralık’ta
İş ve ekonomi dünyasına yeni bir rota çizmeyi hedefleyen ve alanında uzman isimleri ağırlayan etkinlik bu yıl 4. kez düzenlenecek. Bu yılki zirvenin başlığı “Fark Et” olarak belirlenmiş. Basit ama etkileyici ve umut verici. Çünkü ancak fark ederek yarınlara yeni yollar çizebiliriz.
Saygın isimler konuşacak
Geçtiğimiz hafta, 22 Aralık’ta Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek zirvenin ön