Son dönemde lüks catering’in yıldızı yükselirken menülerde saray mutfağı öne çıkıyor. 7 Catering’in sahibi Ebru Erberdi Uzun, “Osmanlı mutfağından meşhur taze kuru meyveli ağır ateşte pişen etler çok revaçta” dedi.
Pandeminin ilk döneminde zorunlu olarak kapanılan evlerin rahatlığı alışkanlık yaptı. Ev davetleri ve buna bağlı olarak catering sektörü yükselişe geçti. Catering firmaları da kendini aştı doğrusu. Öyle sofralar kuruluyor ki misafirlere beş yıldızlı bir otelde özel bir yemeğe katılmış hissi veriliyor, hiçbir ayrıntı atlanmıyor.
Lüks catering sektörünün önde gelen oyuncularından 7 Catering’in sahibi Ebru Erberdi Uzun, pandemi döneminde insanların en çok evde yapamadıkları ve özledikleri paella, fırında ördek, oğlak tandır gibi aile yemeklerini sipariş ettiğini söylüyor. Türk yemeklerine, yabancı dokunuşları çok sevdiğini belirten Erberdi, “Firik bulguru ile risotto, mantı hamurundan taze tortellini meyve sebzeleriyle çok beğeniliyor. Osmanlı mutfağından meşhur taze kuru meyveli ağır ateşte pişen etler çok revaçta. Pandemi sürecinde balıkçılara destek olmak için deniz mahsullerine de çok ağırlık verdik” diyor.
Şık ve kaliteli
Ebru Erberdi, uzun yıllardır devam eden araştırmalar, tadımlar ve eğitimlerde edinmiş olduğu bilgi birikimini 2006 yılında kurmuş olduğu 7 Catering çatısı altında misafirleriyle buluşturdu.
Markasının süregelen serüveninde misafirlerine şık ve kaliteli hizmeti vermeyi amaçlarken, bünyesine katmış olduğu yerli ve yabancı ürünler, markalar ve şefler ile sektörünün önde gelen markalarından olmayı başardı.
Ünlü şefler
Fransız mutfağıyla Türk misafirperverliğini birleştiren 7 Catering, Chef Laurent Cadeville gibi isimlerle gastronomide önemli açılımlar yapıyor. Şık davetlerin akla gelen ilk markalarından 7 Catering, dünyada sayılı kullanımı olan Christofle gibi markaları 120 kişilik büyük davetlerde bile kullanabiliyor. Herend, Baccarat gibi diğer yeme-içme takımlarına ilave bünyesinde bulunan pek çok antika gümüş ve kristal takımlarla misafirlerinin hayallerindeki davet sofralarını kuruyor. Ebru Erberdi Uzun, 17 yıllık mutfak tecrübesinde sürdürülebilirliği sağlamak için, ekip arkadaşlarını Fransa gibi ülkelere göndererek sunacakları yemekleri yerinde incelemelerini sağladıklarını söylüyor.
Ebru Erberdi Uzun, 7 Catering’in kurduğu sofralarda yemek sunumundan, çiçeğe kadar her türlü ayrıntıya özen gösterdiğini söyledi.
Dünya lezzetleri
Üst segmente hitap eden yemekleri, sunumları ve markalarının yanı sıra, 7 Catering davet organizasyonu denildiğinde de akla ilk gelen oyunculardan. Erberdi, “Yemekler, sunumlar yanı sıra davet organizasyonu da yapıyoruz. Organizasyonlarda tüm mutfaklara eşlik eden, her konsepte özel olarak tasarladığımız çiçekler ve küçük nüanslarla misafirlerine unutulmaz deneyimler yaşatıyoruz. Onlarca farklı menü ve yemek seçeneğiyle misafirlerimizi Türk ve Osmanlı saray mutfağı yanı sıra Hint, Güney Amerika ve Asya mutfağı gibi pek çok farklı kültürün de yemekleriyle buluşturuyoruz” diyor.
Kiki, Mohan ve Murti iklim krizine karşı
Hem kendimiz hem çocuklarımız için toplumsal refah istiyoruz, daha iyi bir dünya istiyoruz. Peki, buna ulaşmanın yol haritası ne? Aslında Birleşmiş Milletler, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile çok net biçimde bunun haritasını çizmiş durumda. Açlığa son vermekten tutun toplumsal cinsiyet eşitliğine, sorumlu tüketimden erişilebilir temiz enerjiye kadar hem çevresel hem de toplumsal iyileşmenin yolu 17 adet amaçtan geçiyor. Bu 17 amaç ülkelerin olduğu kadar, şirketlerin ve hatta bireylerin de sorumluluğu.
İlkokullular için
Daha iyi bir dünyaya nasıl ulaşılabileceğini çocuklarımıza öğretmek ve ebeveynler olarak bunu kendimize de hatırlatmak da çok önemli. Akademisyen Ayşe Yorgancıoğlu, üniversitede öğrencilerine anlattığı iklim krizi ve sürdürülebilirlik konularını, ilkokul çağındaki çocuklara eğlenceli şekilde anlatmak için çizgi roman Kiki ve Mohan kitabını yazdı.
İlkokul çocukları için hazırlanan serinin başkarakterleri Kiki, Mohan ve Murti. Bu üç kahraman, bir yandan okuldaki zorbalarla başa çıkarken bir yandan da iklim krizini kullanarak dünyayı mahvetmeye çalışanlarla amansız bir mücadeleye girişiyor. Serinin ilk kitabı iklim krizi ve temiz enerji konularına odaklanırken, ikinci kitap ise biyoçeşitlilik, sorumlu tüketim, karada ve suda yaşam gibi konulara eğlenceli bir şekilde eğiliyor. Ayşe Yorgancıoğlu, serinin üçüncü ve dördüncü kitaplarında ise sosyoekonomik kalkınma, eğitime erişim, adalet ve cinsiyet eşitliği konularını işleyecek.
Ayşe Yorgancıoğlu
Eğlendirirken eğitiyor
Kitap, birbirinden komik anekdotlarla dolu. Hainler haini Zortorella ve yardımcısı Ezik Çömez iklim krizini hızlandırıp dünyanın sonunu getirme planları yaparken, bu harika üçlü sürdürülebilir enerji kaynaklarını kullanarak Zortorella’yı doğduğuna pişman ediyorlar. İklim aktivisti Gretha karakterinden, metan gazı geğiren ineklere kadar birbirinden ilginç detaylarla, yazar sizi içeriğe sıkı sıkıya bağlıyor. Hem son derece eğitici hem de oldukça komik macera kitabını okurken, yetişkin olarak ben bile kahkahalar attım. Hadi iklim krizine karşı siz de harekete geçin ve çocuğunuza sürdürülebilir kalkınma hedeflerini anlatın!