SPOR PAZARI

6 Aralık 2016

TRT Spor’da PTT 1. Lig karşılaşmaları vardı. A Spor 3. Lig’ten Bingöl - Sakaryaspor maçını verdi. Hey gidi günler, Sakarya nerelere gelmiş? Seyircisiyle Süper Lig’e yakışan o kadar çok takım var ki... Boş tribünlere oynayan takımları gördükten sonra. Bu karşılaşmalar nedense bana daha samimi geliyor. Ufak tefek statlar, kendi halinde oynanan maçlar. Her daim özel bir meraklısı olmuştur, hatta futbol yazarları arasında uzmanları ayrıdır. ‘3. lig maçları uzmanı’ vardır. Yerel gazetelerin köşelerinde yer alır. Spor gazetelerinin isimsiz kahramanlarıdır. Pazar günü ülkemizin spor karşılaşmaları futbolla sınırlı değil tabii ki. TRT Spor’da Türkiye Kadınlar Basketbol Süper Lig karşılaşması Galatasaray - İstanbul Üniversitesi maçı vardı. NTV Spor’da basketbolda Darüşşafaka-İstanbul B.B.S.K çoktan başlamıştı. Eh, Lig TV’de de Süper Lig maçları yayındaydı. Aynı anda bu kadar spor karşılaşmasına rastlayınca ülkenin sporda ne kadar hareketli ve bereketli olduğu kanısına varıyor insan.

Tribünler boş

Lig TV’de Kasımpaşa-Galatasaray maçını izliyorduk. GS deplasmanda,
stadın bir bölümünü taraftarına ayırmışlar. Stadın kapasitesi 13 bin 500. Kasımpaşa semti için makul bir sayı. Galatasaray da

Yazının Devamı

ADI ROMANTiK KOMEDi DiZiLER

5 Aralık 2016

İki dizinin, duygu seli hayli yüksek iki sahnesine denk geldim. Zamanlama belki kötü oldu. Ev ahalisi olarak yeni merakımız ‘Black Mirror’. Her gün bir bölüm izliyoruz. Bitince, yerlilere geçtim.

‘Aşk Laftan Anlamaz’da, Murat’la (Burak Deniz) Hayat (Hande Erçel) yatak odasındalar. Murat, “Ne hata yapmış olursan ol, benim karımsın” diyor. Hayat için durum farklı, kağıt üzerinde öyle. Hayat, hayal ettiği evliliği anlatıyor: “Sabah birlikte kahvaltı edecektik. Sen eve gelirken ‘Bir şeyler lazım mı?’ diye soracaktın.”

Söylerken izleyenin bu burukluğu hissetmesi lazım. Hayat’ın ne bakışlarında ne de ses tonunda böyle bir mecal yok. Haydi bir nebze Murat’ın yüzünden ve sesinden o umursamazlık hissediliyor. Bırak karı-koca olmayı biz aynı yatakta birlikte uyumuyoruz doruk noktası olması lazım. Nerede? Hani arkadan müzik gelmese, durumun vahametini anlamayacağız.

Sahnenin bamteli, Murat’ın “Haydi gel” diyerek Hayat’ı yatağa doğru götürmek istemesi. Bir kadın için onulmaz yara böyle bir davranış. Bizim Hayat’ın yüzünde ifadesini buluyor mu? Yönetmen, “Şimdi tokadı patlatacaksın” komutunu vermiş. ‘Çat!’ diye bir ses geliyor. Ne kadar kırıldığını böylece anlamış oluyoruz.

Hayat; kızarken,

Yazının Devamı

ZAHiDE’DEN BEYAZ DiŞ FORMÜLÜ

4 Aralık 2016

Zahide Yetiş, “Bununbeyaz gösteren yolunu biliyorum: Ruj. Ne kadar koyu renk ruj sürerseniz, dişleriniz o kadar beyaz görünüyor” dedi. Pratik bilgilerin verildiği programda önemli bir saptamaydı!

‘Hem cesur hem güzel’

STAR TV’de ‘Duymayan Kalmasın’ programında Nilgün Belgün, “Hem cesur hem güzel bir Kıvanç görüyorum” dedi. Dizinin belki de özeti buydu.

Hasibe Ana bir başka

‘Vatanım Sensin’de, insan bazı oyuncuların sahneleri bitsin istemiyor. Bunların başında Hasibe Ana (Celile Toyon) geliyor. Hasibe Ana’nın sahnelerinde öyle oturup kaldığımı fark ettim. Bizde oyunculuk performansı dediğinde,hâlâ ekranda ağlamak anlaşılıyor.

Aldatan eş için dua

Yazının Devamı

KADINA ŞİDDET AZALIYOR MU?

1 Aralık 2016

‘O Hayat Benim’, acının dibine vuran dizilerin kıdemlisi sayılır. Son bölümdeki bir sahne, bizim ev ahalisini sinirlendirdi. “Şimdi böyle verince, kadına şiddet engellenmiş mi oluyor?” dediler. Reyhan, üvey babası ve kardeşi tarafından dövülmüş.

Ateş, haber almış eve geliyor. Reyhan, gözyaşları içinde hayatını anlatıyor: “Üvey babam ve oğlu Bayram beni döverlerdi. Annem öldükten sonra bir gün babam beni satmaya kalktı. O gün evden kaçtım. Sonra? Buldular beni. Zengin bir adamla evlendirmeye kalktılar. Parasını alacaklardı.” Reyhan, o engeli de aşarak kaçmış.

“En sonunda biriyle evlendiremeyince pavyona 50 bin TL’ye sattılar” diyen Reyhan, pavyondan da bir yolunu bulup kaçıyor.

“Bana kimse dokunmadı. Kimsenin dokunmasına izin vermedim” cümlesi bizde “Neyse ki bir şey olmamış” duygusu uyandırıyor! Bu senaryo, Yeşilçam filmlerinden fırlamış bir şekilde olayı karikatürize etmiş oluyor.

‘Erkek adam, satar mı?’

Ateş, polis ve Reyhan pavyona gidiyor. Üvey babayla oğlu oturuyor. Ateş, viski

Yazının Devamı

SiYASİLERİN BEŞ KLİŞE GÖRÜNTÜSÜ

30 Kasım 2016

‘Siyasi belgeselin beş klişesi’ (19 Kasım/2016) diye bir makalede, siyasi liderlerin belgeseline Nouvel Observateur dergisinde rast geldim. Bizde de var. Makalede, seçim sırasındaki görüntülerin ardından gündelik yaşamdaki halleri irdelenmiş.
İşte beş vazgeçilmez görüntü.

Otomobille seyahat

Siyasetçilerin çok kullandıkları makam aracı, Bakanlar Kurulu toplantısından görüntülerde, mesela hızla otomobil başbakanlık girişine yanaşır, kapı açılır başbakan çıkar veya bakanlar. Ya da şoförü kapıyı açar başbakan toplantıdan çıkmıştır.

Belgeselde bir de aracın içinde seyahat hali vardır başbakanın ya da başkanın. Arka koltukta oturur. İzleyiciye bir sırrın paylaşılması hissi verilmek istenir. Tarih boyunca kullanılan bir ayrıntıdır siyasi belgesellerde. ‘Saltanat geleneğinden’ geldiği yazıyor makalede.

Merdivenlerden çıkış

Siyasetçiler üçer beşer atlayarak çıkar merdivenleri. Bu görüntü dili çok kullanılır. Gündelik yaşamda zorunlu hallerde insanların yaptığı bu eylemi, belgesellerde siyasetçiler, ‘sanki her anı böyle geçiyormuş’ gibi verilir. Makaledi ‘inerken siyasetçiyi görmeyiz. Bir nevi kendileri fethe çıkmış gibidir’ diye yazıyor.

Ekranda bakanlar toplantısına gidenleri görüyoruz, nasıl

Yazının Devamı

‘BIKTIM ARTIK BU ROLLERDEN’

29 Kasım 2016

Show TV ‘Pazar Sürprizi’nde’ Şebnem Schaefer, dizilerde benzer rollerde oynamaktan şikayetçi olduğunu dile getirdi, ‘Zengin, hemşire, sarışın kız ve metres’ rolleri üzerine yapışmış. “Her rolü oynarım” diyor ama belli sıkılmış. Dizi sektörü fabrika gibi. Durmaya ve düşünmeye zaman yok. Bir dizi bitiyor, aynı zaman dilimi içinde, bir başka dizinin ekibi hazırlanıyor. “Bu rolü kim oynar?” sorusunun zamana karşı mücadelesi var. Öyle olunca, Şebnem Schaefer’a da bu söylediği karakterler kalıyor. “Bir de şu rolde deneyelim” zamanı yok anlaşılan. Zengine ihtiyaç var, hemşireye ihtiyaç var, metrese de çok ihtiyaç var. Yapacak fazla bir şey yok valla.

YERİNDE BİR TESPİT

TRT Haber’in uzun soluklu sohbet programı ‘Vapurda Çay Simit Sohbet’e Cansu Canan Özgen konuk oldu. Dünyanın şifreleri çözülüyor programda. Özgen, “Ortada komplo olunca, teorisi de oluyor” dedi. Gayet yerinde bir saptamaydı!

ANLAMIYORMUŞ GİBİ YAPIYORUM

Konular ağır, ismi üzerinde ‘Öteki Gündem’. Sunucu Ömer Öztürk, “Ben anlamadım dediğiniz, tekrar tekrar sorduğunuz oluyor mu?” diye sordu. “Ben onu genelde mesele çok önemliyse, sıradan bir mesele gibi geçtiyse, programın içinde öne çıkarmak için, ‘Bir dakika, bir daha söyler

Yazının Devamı

BiZDE SPOR DiZiLERi TUTAR MI?

28 Kasım 2016

‘Adı Efsane’ dizisi çekilecek. Erdal Beşikçioğlu basket koçu olacak. ‘Beyaz Gölge’den esinlendiği söyleniyor. İyi bir basketbolcu olduğu belirtiliyor Beşikçioğlu’nun. Oyuncu, basket hocasıyla da çalışıyormuş. 2002’de TRT’de ‘Koçum Benim’ dizisi vardı. Tarık Akan başroldeydi. Kimler kimler yoktu ki... Şimdi dizilerin ‘bilinen isimlerinden’ bir demet; Ozan Güven, İsmail Hacıoğlu, Engin Altan Düzyatan, Selin Demiratar, Nehir Erdoğan, Ferit Aktuğ, Yasemin Özilhan... Üç sezon 47 bölüm oynadı TRT’de.

1980’li yıllarda yine olay olan ‘Beyaz Gölge’nin aynısının tıpkısıydı. Şimdi yine yeniden bir yerli dizi bu projeden esinlenerek çekiliyor. Sorun değil, çekilir. Sorun şu; yerli dizilerin sporla ilgisi ne kadar? Hatta dizilerin mesleklerle ilgisi ne kadar? Hakkıyla verilen meslekler ‘mafya’ olanlar! Son çekilenler arasında ‘Kiralık Aşk’ta bir nebze ‘tasarımcılık’ kırıntıları görüyoruz. Bizim dizilerde meslekler ‘kartvizit’ olarak kullanılır.

Dizinin tutması önemli. Ev ahalisi “Gençleri spora alıştırmak için bir nebze faydası
olur” diyor, Yönetmen Devrim Yalçın, ‘Kiralık Aşk’ dizisinde boy gösterdi. Daha çok klip çekti. Basketbolla ekranda aşinalığı var,

‘Tek Pota’ dizisinden.

1996 yılının

Yazının Devamı

ARTiKÜLE EDEMiYORUZ EFENDiM

27 Kasım 2016

‘Günaydın Uçankuş’ta Beyza Durmaz, haberlere farklı bir bakış açısı getiriyor. Doların
3 bin 400 TL’leri geçmesine “Vay halimize vay. Vallahi bilmiyorum euro ne oldu?” diyerek tepki verdi. Depremlerin şu sıralar artış halini ise, “Aklıma hadis-i şerifler gelmeye başladı” diyerek karşıladı. TEOG’la ilgili öğrencilere, “Arkadan atlı koşturmuyor” diyerek moral verdi.

Bir haberde karşılaştığı konsensüste şaşırdı. “Evet, bir daha okuyayım konsensis. Evet bazen böyle kelimeler çıkıyor. Gerçekten şaşırıyoruz efendim. Artiküle edemiyoruz.” Telaffuz edemiyoruz demek istiyor. Eğlenceli bir tarzı mevcut, her an sürprizlere açık.

GÖRÜMCE İSTEDİ, AİLE İSTEMEDİ!

‘Söylemezsem Olmaz’ programında Gupse Özay’ın ‘Görümce’ filmi konuşuluyor. Gülşah Saraçoğlu’ndan itiraflar geldi, “Benim de eski görümcem (eşinden ayrıldığını anlamış oluyoruz bu şekilde) inanılmaz iyi bir kızdı. O istenmediğim ailede beni tek isteyen oydu.” Şok şok... Hadi bakalım 70 milyon duydu bu durumu. Gülşah Hanım’ın eski eşi ve ailesi ne diyecek? Duyduğumuz beyefendiyle iki defa evlenip ayrılmışlar.

MERYL STREEP ALIR, BİZİMKİ ALAMAZ MI?

Yazının Devamı