TRT Spor’da PTT 1. Lig karşılaşmaları vardı. A Spor 3. Lig’ten Bingöl - Sakaryaspor maçını verdi. Hey gidi günler, Sakarya nerelere gelmiş? Seyircisiyle Süper Lig’e yakışan o kadar çok takım var ki... Boş tribünlere oynayan takımları gördükten sonra. Bu karşılaşmalar nedense bana daha samimi geliyor. Ufak tefek statlar, kendi halinde oynanan maçlar. Her daim özel bir meraklısı olmuştur, hatta futbol yazarları arasında uzmanları ayrıdır. ‘3. lig maçları uzmanı’ vardır. Yerel gazetelerin köşelerinde yer alır. Spor gazetelerinin isimsiz kahramanlarıdır. Pazar günü ülkemizin spor karşılaşmaları futbolla sınırlı değil tabii ki. TRT Spor’da Türkiye Kadınlar Basketbol Süper Lig karşılaşması Galatasaray - İstanbul Üniversitesi maçı vardı. NTV Spor’da basketbolda Darüşşafaka-İstanbul B.B.S.K çoktan başlamıştı. Eh, Lig TV’de de Süper Lig maçları yayındaydı. Aynı anda bu kadar spor karşılaşmasına rastlayınca ülkenin sporda ne kadar hareketli ve bereketli olduğu kanısına varıyor insan.
Tribünler boş
Lig TV’de Kasımpaşa-Galatasaray maçını izliyorduk. GS deplasmanda,
stadın bir bölümünü taraftarına ayırmışlar. Stadın kapasitesi 13 bin 500. Kasımpaşa semti için makul bir sayı. Galatasaray da gelmiş, maç başladıktan sonra tribünler dolar diye ümit ettim. Stat yine boş. Yıl ortalamasını ben hiç burada yazmayayım. Ev ahalisi, “Bari kale arkasını Galatasaray’a verseydiniz stat dolardı, maç kalabalık görünürdü biraz” dedi. Kasımpaşa yılların takımı. Hatta rahmetli babam (Doğan Koloğlu) zamanında çalıştırmış takımı, ikinci ligden birinci lige çıkarmıştı. Böyle de özel bir anım vardır. Unutmadan naklen yayın ihalesi için 500 milyon dolar yıllık para ödenen bir ‘Türkiye Süper Lig’ markasından söz ediyoruz! Para bu, tribün bu!
BÖYLE YORUMCUYA HELAL OLSUN!
D-Smart’ta İngiltere Premier Lig karşılaşmaları yayınlanıyor. Geçtiğimiz pazar Bournemouth - Liverpool maçı vardı. Liverpool ilk yarı arka arkaya iki gol birden attı. Spikerimiz Ertunç Öner, “Bournemouth dişli bir takım. Öyle kolay, kolay pes etmez. Bu skora bakmayın” dedi. Bunu söylediği zaman diliminde Liverpool üçüncü gol için bastırdı. Sonuç? Bournemouth maçı 4-3 aldı. İşte yorumcu böyle olur. Bilgisiyle yorum riskini, öngörüsünde buluşturur. Maçı okumak konusunda ben Rıdvan’ın üzerine tanımıyorum. Sesi kısık çıkıyor, çoğu zaman ne dediği anlaşılmıyor ama bir özelliği var; ‘olanı değil, olacağı anlatmayı’ seviyor. İzleyici de gördüğünü değil, ileride karşılaşabileceği ya da fark edemediği ayrıntıları duymak ister, bir futbol karşılaşmasında.