Sina Koloğlu

Hayat Şarkısı’nın son bölümünde Bahar, abla ve abilerini solladı. Yerli dizilerde bu yaştaki çocuğa ilk defa bu kadar oyunculuk alanı verilmiş oldu. Kaçırılıyor, sonra da bulunuyor diye rolü kısa kesilmemiş. Bahar, kendi başına evden kaçıyor sonra, yolda alzehimer olduğu anlaşılan genç bir kadın tarafından evine götürülüyor. Oradan da kaçıyor. “Yürü demişler, yürümüş” diye düşünmeyin. Öyle kolay değil. Yönetmen ve kurgu başarısı da yadsınamaz tabii ki. O anları yakalayıp sonra da, bir bütün içinde sunmak. Ev ahalisi “1.5 yaşındaki çocuk oynamış, öyle diziler var ki koca adamlar oynayamıyor” dedi.

DİZİLERİN PARMAĞI VAR MI?

‘Anne’ dizisinde çocuğun paylaşılamamasıyla ilgili bölümlere denk geldi ev ahalisi. “Ben senin annenim” diye iki anne söylendi. Biri kötü, diğeri iyi. Hakiki ve kötü anne, “Melek kızım” diyor.İyi ama sonradan anne ise, “Turna” diye sesleniyor. Bir o çekiştiriyor çocuğu,bir diğeri... Çocuk, “Sen annemsin ama seni sevmiyorum. Öteki annem değil ama olsun onu seviyorum” halinde. Böyle sahnelerin arasında dolaşırken işte bu PISA durumu denk geldi. “Bu halk böyleydi de onların seviyesine göre mi yapılıyor diziler? Yoksa halkımız böyle değildi de, diziler mi bu hale

7 Haziran’da İstanbul Vezneciler’deki terör saldırısından sonra; ‘Sultanahmet, İstiklal Caddesi ve Vezneciler’de terör semt semt dolaşıyor İstanbul’u’ diye yazmışım. 13 Mart’ta Kızılay’da otobüs durağında bomba patlamıştı. 15 Mart’taki yazımda ‘Beş ayda üçüncü bomba. Yine dolaptan siyahlar çıktı’ cümlesini kullanmışım. 19 Mart’ta İstiklal Caddesi’ndeki patlama sonrası, ‘Televizyonda eğlencenin çok uzağına düştük. Siyah elbiseyle ekrana çıkmak ya da Okan Bayülgen’in programını iptal etmesi gibi değil. İki gün sonra normal yayına geçmek gibi de değil’ diyerek isyan etmişim. 44 canımızı yitirdik. Yine yayın yasağı geldi, sonra siyahlar giyildi. Evlendirme programları ve ‘O Ses Türkiye’ yayınlanmadı. Sonra, siyah elbiseler yıkandı, ütülendi ve dolaptaki yerini çoktan aldı. Ne kadar sık giyilir oldu!

EMRAH KAMU SPOTU GİBİ!

ATV’de ekrana gelen ‘Aşk ve Mavi’nin geçen pazartesi gündüz kuşağında tekrar bölümü vardı. Toprak ağası Fazıl Bey’in (Kenan Bal) bürosuna diğer tarla sahipleri geliyor ve şöyle diyor: “Senin oğlan Ali, işçilerin yevmiyesini artırmış, sigorta sözü de vermiş. Ortalık çalkalanıyor. Şimdi bizimkiler de tutturacak sigorta diye.” Fazıl Bey, “Bakarım bir çaresine” diye

Kanallar gündemden dolayı yayın akışlarını değiştirdiler. Çok izlenen zaman dilimindeki dizilerinin yerine film koydular. Star TV, ‘Profesyonel’, Show TV ‘Yasak Krallık’, TV8 ‘Parker’, Fox ‘Fetih 1453’, Kanal D ise ‘Dağ’ı ekrana getirdi. ‘Dağ’, gecenin bize en yakın olan filmiydi. Böyle günlerin seçimlerine dikkat etmek lazım. Şiddet öğelerinin azami ölçüde az gösterildiği filmler tercih edilmeli.

Yayın yasağı itici oluyor

NTV’de Oğuz Haksever, “İzleyicinin bir bölümü tepki gösteriyor. Belki de adından dolayı itici; yayın yasağı. Şimdi biz burada bu olaydan başka bir şey konuşmuyoruz. Bazı ayrıntıları var, fakat o bilinmiyor. Dışarıdan duyan biri çevirip haberi yapsa, Türkiye’de yayın yasağı getirildi zanneder ki, hiçbir şey konuşulmuyor, halk hiçbir şey bilmiyor” dedi. Haksever haklıydı. Haber kanallarında terör eyleminden başka bir şey konuşulmadı ve yayın yasağı vardı. Bilgi konusunda yeterli yapılanma olmadığı belirtildi bu vesileyle. “Polisin, adliyenin sözcüsü yok, yargının da yok” dedi. Bekir Ağardır; “Yargının sözcüsü olmadığı için mesela iddianamenin bir parçası olduğu iddia edilen birtakım şeyler yayınlanır, doğru mu yanlış mı bilmeyiz ama kamuoyunda bir kanaat oluşur”

Terör yine yeniden aramızda. 29 şehit... Saat 22.40 diye not almışım;CNN Türk’te patlama haberi ekrana geldi. Deniz Bayramoğlu’nun programı ‘Gündem Özel’ devam ediyordu. NTV ‘Yakın Plan’ programında,“Bir sıcak gelişme var, İstanbul’dapatlama” diyerek haberi ilk verenlerdenbiri oldu. Aynı zaman dilimiiçinde dolaştığımkanallarda bubaşlığı göremedim.Sanırım saat23.00 gibi hemen hemen bütün haber kanalları, olay yeri görüntüleri eşliğinde, muhabirlerine bağlanarak son bilgileri vermeye başladı.O sırada bütün haber kanalları, canlıyayın tartışma programı yayınlıyorlardı.

Abdullah Ağar’ın yorumları merakla bekleniyordu, ilk başvurulan isimlerden biri oldu. “IŞİD olmaz. TAK ya da DHKP-C eylemi olarak değerlendirmek lazım” dedi. TRT görüntü vermedi. “Yayın yasağı geldi, görüntüleri kullanmak çok sağlıklı olmaz” diyerek bir süre hiçbir görüntü ekranagetirmedi. Sonra muhabirine bağlandı,genel görüntüler ekranda yerini aldı.Haber kanalları, görüntüleri süzgeçten geçirerek ekrana getirdi.

TARKAN NE KADAR ALDI?

Duyduğuma göre Tarkan, yılbaşı gecesi için Star TV’den 500 bin TL almış. Oldukça sağlam bir kaynaktan duydum. Çok iyi para. Gazetemiz muhabirlerinden Emrah Akçaay’ın geniş bir haberi

İsrail ile Türkiye arasında esen fırtına yerini sükunete bıraktı. Nereden anlıyoruz? ‘O Ses İsrail’de İbrahim Tatlıses’in ‘Bebeğim’ şarkısı söylendi.

‘O Ses Türkiye’den ‘Hava Nagila’yı bekliyoruz. Dostluğumuz böylece daim kılınsın!

Orta halli evler!

Dizilerimizde bazı ‘orta halli aile’ evleri ev ahalisinin dikkatini çekti. Biri ‘No: 309’da Songül Hanım ve kızlarının oturduğu ev. Bakımı yapılmış, Boğaz’da değerli bir ev. Biraz yokuşu var, olsun. Diziye bakıp hayal ediyorsanız vazgeçin. ‘Hayat Şarkısı’nda Melek’in oturduğu ev de aynı durumda. 3-5 bin TL aylıkla kiralanacak ev değil yani! Bildiğim Arnavutköy civarlarında bu evler. Gidin bakın bakalım, ‘bakımlı eski ev’lerin kiraları kaç TL?

Erkan Tan tarzı

‘Poyraz Karayel’de, Poyraz evden ayrılmak istiyor. Eda, duruma karşı çıkıyor. Gerekçesini nasıl anlatacağını soruyor. Poyraz: “Nevra Hanım’a gidip, “Biz boşanıyoruz, onun için ben de istifa ediyorum, delinin biri, ev işlerinde sıfır. Ayrıca, cinsel hayatımız da Nuri Bilge Ceylan filmleri gibi diyeceğim” diyor. Eda, “Nuri Bilge Ceylan ne alaka?” cevabını veriyor. Poyraz’dan tarif, “Yani böyle uzun uzun bakışmalar, hiç aksiyon yok.” Eda, “Ha o zaman derin ve manalı.”

Dizimiz Ceylan filmlerini çok seviyor anlaşılan!

Dizi içinde tanıtım

Sinan, İsa ve Albayım ne tesadüf, televizyonda ‘Vatanım Sensin’ dizisini izliyor. Tam da Eftelya’nın şarkı söylediği sahne. Dizinin Begüm (Şebnem Hassanisoughi) karakteri şimdi ‘Vatanım Sensin’ dizisinde Rum şarkıçı Eftelya oldu. İsa uyanıyor, “Aynen Begüm teyze.” Arkasından Sinan: “Amma da anneme benziyor.”

“Tıpkısının aynısı” yorumu Albayım’dan geliyor.

“Baba gel” komutu üzerine Poyraz ekrana kilitleniyor, “Ne alakası var, kadın resmen taş.” Ayşegül, ters ters bakınca Poyraz: “Anasına babasına el kaldırmış taşa dönmüş o manada.” Ayşegül: “Konuştukça batıyorsun Poyraz” diyor. Poyraz, oynayan diziyi göstererek, “Vatanım Sensin Ayşegül” diyor. Ekranın

Kanal D’nin dizisi ‘Hayat Şarkısı’nın çocuk durumu hayli karışık. Özetle hal şöyle; iki küçüğümüzün ‘gerçek annesi’ yanında değil. Birinin annesi ‘öz hakiki’ babası şu an resmiyet kazanmış durumda değil. Ayrıntılara girelim, Mehmet yavrumuz aslında Kerem ile Filiz’in çocuğu. Para karşılığı manevi anne kartvizitini alan Hülya. Hülya’nın bir Melek’te bir de karnında iki çocuğu daha var. Biz tahmin ediyorduk Bahar’ın aslında Hülya’nın kızı olduğunu. Oynayanlar yeni öğrendi. Bahar’ın babası Cem. Üniversite yıllarında tecavüz olmuş ve o sırada Hülya hamile kalmış, yıllarca saklamışlar. Hülya çocuk doğuramaz derken, Kerem’den hamile kaldı ve kızı olacak. Hüseyin’le Melek evlendiler ve dizide yeni bir kapı açıldı. Biz görmedik, eve gelip giderken olmuş Melek de hamile! Hüseyin’in Zeynep ile olan evliliğinden de bir kızları var zaten. Bayram Bey’i unutmayalım Bade de malum ‘yasak aşk’ın ürünü. Hikayeleri macera dolu, altı çocuk mevcut.

Olağan şüpheliler...

Dizi hayli doğurgan. Adaylarımız var. Mahir ile Burcu ilişkisi ‘mutlu bir son’la nihayete erebilir. Şimdi küsler ama barışırlar. Ve o duygu seli içinde neden aşklarının meyvesi olmasın? Filiz’in ablası Nurgül genç bir hanım. Hüseyin’e

Artık o eski günler yok. Reytinglerde ‘İki haneli’ izlenme oranları devri kapandı. Kendini rahat hisseden sekiz dizi var. Üçü idare ediyor gibi.

Yüzde 5 tehlike çanı

Sektörde konuşulan, “Yüzde 5 izlenme oranı alayım, öpüp başıma koyayım.” Çift haneyi gören iki dizi var; ‘Diriliş Ertuğrul’ (Yüzde 10.73) ve ‘Anne’ (Yüzde 10.33). Sorunu olmayanlar listesindeyse ‘İçerde’ (Yüzde 9.62) ve ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ (yüzde 8.86) bulunuyor. ‘Yüzde 7’leri gören üç dizi ise ‘Kırgın Çiçekler’, ‘Arka Sokaklar’ ile ‘Aşk ve Mavi’. ‘Vatanım Sensin’, ‘Cesur ve Güzel’ ve ‘No: 309’ yüzde 6’nın biraz üzerindeki diziler. ‘Kara Sevda’ hani altıyı zorluyor (yüzde 5.97). ‘Paramparça’ ve ‘O Hayat Benim’ ise yüzde 5 düzeyinde dolaşıyor. Yani tehlikeli sınırda.

‘Poyraz Karayel’ direniyor

‘Poyraz Karayel’ ve ‘Hayat Şarkısı’ şu an bana göre ekranda yayınlanan diziler
arasındaki en kaliteli yapımlardan. Fakat ‘yüzde 5’ tehlike sınırının çok altında
görülüyor. ‘Kiralık Aşk’, ‘Aşk Laftan Anlamaz’ ve ‘Umuda Kelepçe Vurulmaz’ da ‘yüzde 4’ün’ biraz üzerinde.

120 DAKİKADA BİTTİ