İHALE BAHANE

16 Kasım 2016

Valla onu bunu bilmem. Evde maçları izlediğim bir kutu var. Naklen yayın seyretmek için bu ülkede kutu satın almakla ömür geçti. ‘Paket, paket ihale’ açılmış. CNN Türk’te Yüksel Gümüşdağ, Türk futboluna hayırlı olacağını söyledi. Maçlar evimdeki kutudan gidecekse, defter kapanır. Paketlerden önemli olanı Süper Lig maç yayınları. Hatta onların içinden bizim takımın maçları. Ekranda, “İspanya’daki model mesela” diye bir laf duydum. Onu İspanyollar yapsın. İhaleye girmeyen yok. Amaç, 3-5 beş maç kapmak mı? Böl, yönet gibi bir şey mi oluyor?

Bu ihalenin sonunda, benim kutumdan kendi takımımın maçını izleyemeyeceksem, radyo tek tesellim olacaktır!

BU FİLMİN ALTINDA KALIR MI?

Fahriye Evcen ile Engin Akyürek’in çekecekleri dizinin adı ‘Esaretin Bedeli’. Aynı isimde bir film var. Ama öyle böyle bir film değil. Orijinal adı ‘The Shawshank Redemption’. Filmde, şaibeli bir şekilde karısını öldürmek suçundan Shawshank Hapishanesi’ne gönderilen bankacı Andy Dufresne’nin (Tim Robbins) burada tanıştığı Ellis Boyd Redding’le (Morgan Freeman) kurduğu dostluk anlatılıyor. Olağanüstü bir filmdir. Dizinin adını duyunca hemen aklıma geldi. Konu başkadır tamam da, adından dolayı olumsuz bir durum olur

Yazının Devamı

ÖDÜL TRT’NİN

15 Kasım 2016

‘Altın Kelebek Ödülleri’ eğlence sektörümüzün en önemlilerinden. Bu yıl ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisine verilen ‘Yılın Dizisi’ ödülü sırasında yaşananlar enteresandı. İnternet ortamına düşen yorumlara göre ödülü alan ekip ‘konuşturulmadan’ sahneden gönderilmişti.Başka ilginç bir durumun ortaya çıktığını gördüm. Ödülü vermek üzere sahneye davet edilen Türker İnanoğlu’nun aslında TRT’nin adına ödül aldığı zannedilmiş (!) ‘Diriliş Ertuğrul’ ekibi sahneye çıktıktan ve hiçbir şey anlamadan, hostes kızımız tarafından “Sizi şöyle alalım” hareketiyle kulise yollanırken İlker Bey’in sesi geldi: “Bu ödülün TRT’ye gitmesinden dolayı fevkalade memnun oldum. Çünkü ülkemizde televizyonculuğu başlatan devletimizin kurumu. Örnek aldığım bir kanal, hatta oradan yetiştim diyebilirim. TRT’ye de saygılarımı sunuyorum efendim.” Bu durumda ödülü aslında TRT almış oldu! Konuşmayı da Türker İnanoğlu yapmıştı.

Haber eğlence durumu

Ödül töreni iki kardeş kuruluş tarafından verildi; Kanal D ve CNN Türk. Saat 21.00 gibi Kanal D cephesinde ‘Bodrum Masalı’ özetsiz yeni bölümüyle ekrana geldi.

Diyeceksiniz “Ee haberler önemli değil mi?” Biliyorsunuz haberler ekranda akar. Son dakikası boldur. Eğlence sektörünün ödül

Yazının Devamı

TANSiYON DÜŞERKEN ŞEKER ÇIKIYOR

13 Kasım 2016

‘No: 309’dan bir sahne... Yıldız odasında yatıyor. Sofrada Haluk Dayı, “Yıldız yemeğe gelmiyor mu?” diye soruyor. Onur da meraklanarak, “Nesi var?” diyor.Fikret zor durumda: “Valla tansiyonu düşerken şekeri yükselmiş galiba.” İlginç bir teşhis.

Gönderme kime?

‘Poyraz Karayel’de Zülfikar, “Ben bitti demeden bitmez sıpa gözlüm” dedi. Ev ahalisi, “Gönderme Fatih Terim’e” dedi. Bu sözün sahibi kendisi oluyor.

Rusya’da kadınlar seviyor

Dizilerimizin star isimleri yurt dışında epey beğeni topluyor. Birçoğu yabancı ülke dizilerinde oynamaya başladılar bile. Onlardan biri ‘Behram Paşa’ rolüyle ‘Muhteşem Yüzyıl’da ünlenen Adnan Koç. Rusya’da Yeveniya Loza ile başrolde oynadığı ‘Doğu Batı’, 25-59 yaş arası hanımların vazgeçilmezi olmuş. İkinci sezon için şimdiden anlaşma zemini aranıyormuş.

Yazının Devamı

POYRAZ’DA MAHKEME SOLOSU

11 Kasım 2016

Bir müzik grubunda enstrümanların solo zamanları keyiflidir. Özellikle gitar ve davul soloları seyirci tarafından pek beğenilir. Doğaçlama üstatlığıdır bir anlamda. Ölçünün içinde olup aynı zamanda, onun dışına çıkabilmektir. Başka alemlere dalmak, sonra bir anda yeniden o parçanın içinde olabilmek hüneridir bir yerde.

Tüm bunları neden anlattım? Bir dizi, bunu gerçekleştirdi. ‘Poyraz Karayel’deki mahkeme salonu sahnesi. İzlerken aklıma yukarıda yazdıklarım geldi. Dizi konusu içinde giderken, birden senaryoya, yönetmene ve oyunculara “Buyrun solo kısmınız” demişler. Poyraz’la Ayşegül ve bir ‘cast harikası’ olan mahkeme salonu kişileri dişsiz teyzem, siyahi jandarma, 60’lı yıllardan günümüze esen gözlükleriyle bayık katip ve dava anı çizeri ressam kardeşle ortaya muhteşem bir solo çıkmış. Amerikan usulü jürinin, yerli olursa nasıl olacağının da absürd komedisi olmuş.

OKLAHOMA MAÇLARI YAYINLANMAYACAK

“Acun Ilıcalı, NBA takımlarından Oklahoma City Thunder forması giyen Enes Kanter’in Minnesota Timberwolves ve Miami Heat’e karşı oynadığı mücadeleleri canlı olarak yayınlamadı” haberi yer almıştı internette. Merak ettim durumu. NBA maçlarını açık kanalda TV8,5 yayınlıyor. Şifreli

Yazının Devamı

‘iÇERDE’ BiRiNCi AMA...

10 Kasım 2016

Show TV’nin ‘İçerde’ dizisi gün birincisi. Hem de öyle böyle değil. Dizi, yüzde 11 gibi bu devirde hayal edilmesi zor bir izlenme oranına sahip. O saat dilimi televizyonu açık her yüz kişiden 20’si ‘İçerde’yi izliyor. “Seyredenin bir bildiği vardır” diyerek ev ahalisi de inatla izliyor. Sonra “Eskiden kovboyculuk oynanırdı mahallede, bu dizi ona benziyor” diye söyleniyorlar. Sürekli 10 kişinin birbirini kovaladığı “Sobe” der gibi ‘İçerde’. Kahramanlar sokakta ‘İçerde kim?’ oynuyor. Sarp (Çağatay Ulusoy) ve Mert’in (Aras Bulut İynemli) hayranları toz kondurmazlar bu anlaşılır bir durumdur. Dizinin giderek kendi ‘ciddi rollerinin’ karikatür haline döndüğü bir hali var. ‘Ezel’ benzetmeleri yapıldı. Sanırım bundan vazgeçilmiştir.

Bu diziler gider

Yeri gelmişken Show TV, ‘benzer’ bir diziyi ‘Cesur Yürek’i de yayınladı. Mafya
dizilerimizin kötü adamları buluşmuş, birbirleriyle didişiyorlar. Geriye adı kalır dizinin.
Bu sezonu tamamlayabilir mi, bilemem.

Kanal D’nin ‘Babam ve Ailesi’yle birlikte ‘yaptıklarınız için teşekkürler’ diyecektir yakında. Bu arada ‘Familya’nın yeni bölümü FOX’ta saat 23.00’te başladı. Sektörde saati değişen diziler ‘bitmek üzere’ olarak değerlendirilir. Uğur

Yazının Devamı

TELEVİZYONLOJİ

9 Kasım 2016

Acun Ilıcalı, “Ben, eğlence televizyonu yapacağım” dedi. Acun’un prototipinde sadece haber bülteni yok o kadar. Evlendirme, yemek, buluşma, tanışma, giydirme ve giyinme programları sonrasında bütün gece diziler ekrana geliyor. Tabii gündüz eskilerin tekrarları var ve hegemonya devam ediyor. Yani ‘O Ses Türkiye’den arta kalan zamanda dizilerimiz var. Saat 20.00’de başlayıp 23.45 (hani tam vaktini verelim!) gibi bitiyor. Yurdumun dört bir köşesindeki ev ahalileri, saat 19.00 gibi yemeğini yer, hafif ağırlık çöker, eh çay bu duruma iyi gelir. Sonra meyve, çekirdek gelir.

23.30’a doğru gözler kayar ve dizi biter. Sabah erkenden iş var, doğru yatağa.
Yemek yerken, hatta biraz öncesi, ‘mobese kameralı’ haberleri izlemek bir başka oluyor; tavsiye ederim. Sabitleniyorsunuz, bir yandan lokma, bir yandan gözler mobese katliamlarında. Dizilerin çoğunda ‘ideolojisi’ yıkanmış, arınmış ilişki, entrika ve komedi mevcuttur. Amacı, tüm gün başı ağrımış bizlere, bir demet huzur sunmaktır. Dizi ilacı bize çok iyi gelmiştir. Ülke ekonomisine katkısıyla gücünü vazgeçilmezliğiyle ispat etmiştir. Hayatın kendisiyle gün boyu haşir neşir olduktan sonra ver elini ‘Cesur ve Güzel’ mesela. Rahatsızlık

Yazının Devamı

HAYAT BAZEN TATLI DEĞiLDiR

8 Kasım 2016

Star TV’deki ‘Hayat Bazen Tatlıdır’da, Hayat Öğretmen’in istifası Şerif müdürün elinde. “İmzalamanız gerekiyor” diyor son bölümde. “Öğretmeye devam edebilmek için daha fazlasını öğrenmeye gayret ettim. Ve öğrendiğim en önemli şey, insanın içinde ne eksikse diline o vurur. Mesela bu hayatta paraya düşkün insanlar genelde paranın önemsizliğinden en çok bahseden insanlardır. Ya da adalet ve demokrasi kavramlarını her fırsatta yerli, yersiz diline dolayan insanlar genelde, adalet ve demokratlıktan dirhem nasibini almamış olan insanlardır.”

Konuşma daha uzun, Şerif müdür sadece dinliyor. Beylik gibi görünen bu cümleler yan yana geldiğinde, hepimizin içinden alıp çıkaracağımız, kendi hayatımıza dair soru işaretleri bulunduruyor. Finalde ise Hayat eline kalemi almış istifa dilekçesine imzasını atacakken kapı açılıyor ve Cerrahpaşa giriyor. Müzik yükseliyor ve bölüm bitiyor.

Şimdi ne olmalı? Öğretmen okulda kalmalı mı? Hayatın kendisiyle, dizinin senaryosu farklı düşünecek tabii ki. Ve ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ demeye devam edecek.

MANİDAR BİR AÇILIŞ

Pazar öğlen vakti FOX’ta ‘Benden Söylemesi’nde Merve Yıldırım manidar bir açılış yaptı: “Ülke olarak yine yoğunduk. Sinirlendik, üzüldük,

Yazının Devamı

TARIK AKAN’IN HAYALİYDİ

7 Kasım 2016

Kuvayi Milliye Destanı’nın dizi olması hikayesi... Limon Yapım sahibi Hayri Aslan’la konuşmamız sırasında fısıldandı. Hikayesi eski. Böyle bir iş raflarda bekliyor.

Senaryoyu yazan Ahmet Yurdakul’la konuştum. “Destan, sekiz bâbdan oluşuyor. Her biri dörder bölümden, toplam 32 bölüm olarak planlandı. Dizi senaryosu Nâzım’ın destanı kaleme aldığı uzun mahpusluk yıllarını da kapsayacak, çift zamanlı bir kurguya oturuyor. Onun hapishane hayatı, yakın çevresi, ülkenin siyasi atmosferi, şairin hayatına giren kadınlar, aşkları… Yani her ne kadar destandan yola çıkılmışsa da, ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’ bu çalışmanın önemli bir parçası” diye özetledi.

Nâzım’ı kurtlar sofrasına atmadık

Yurdakul, “Proje şimdi umutsuz bir bekleyiş içinde” diyor. Peki neden hayata geçirilmedi? “Tam düğmeye basacağımız sırada denek yapısında köklü değişikliklere gidildi.” Yani AB diye tabir edilen eğitimli, okuyan vs. kitlenin izlenme oranlarındaki
ağırlığı azaltıldı, sessiz çoğunluğun oranı arttı. Şu soruyu kendimize sormak zorunda kaldık: “Nâzım’ı bu kurtlar sofrasında masayakoymak ne kadar doğru?” Proje, gün
ışığına çıkacak zamanı bekliyor.

Çok istedi

Yazının Devamı