Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Hep bir telaş, sonu gelmez yapılacaklar listesi ile koşturmaca içinde yaşıyoruz hayatı. Anı yaşamayı kaçırarak… Ya geçmişe takılıp kalıyoruz ya da geleceği planlamakla meşgulüz. Sonra bir bakıyoruz yaş almış başını gidiyor. “Zaman su gibi nasıl da akıp geçti anlamadım” diyoruz.

Zaman mı hızlandı yoksa bize mi bir şeyler oluyor çözemiyoruz. Hep acelemiz var. Dakikalar, saatleri, günleri kovalıyor. Her şey hemen olsun, bitsin istiyoruz. Beklemek, hele ne olacağını bilmeden beklemek bizim için adeta tam bir işkence.

Haberin Devamı


Bir de çocukluğumuzu düşünün. O geçmek bilmez zamanlarımızı. Günler, haftalar, aylar, yıllar geçmek bilmezdi ya hani bir türlü büyümezdik. Ne oldu o zamana, neden böyle hızlandı? Yoksa zamanın hiç acelesi yok da bize mi öyle geliyor?

Erkeklerle kadınlar arasındaki sorunlara baktığımda bile aslında her şey tam bir zamanlanma hatası gibi görünüyor gözüme. Tüm sorunlar, farklı şeyler istememizden değil de genelde aynı şeylere ihtiyaç duysak da farklı zamanlarda istememizden kaynaklanıyor.

Biz kadınlar 20’li yaşlarda evlenmek isterken erkekler 30’lu yaşların başında buna hazır oluyorlar. Biz artık olgunlaşıp çocuk yapmak istediğimizde onlar henüz evliliğe yeni adapte olmuş oluyorlar. Pek çok şeyi de zamana yüklüyoruz. “Zamanla düzelir, zaman her şeyi halleder” deyip geçiştiriyoruz. Oysa aslında zamanın nasıl akıp gideceğini biraz da biz belirliyoruz. Biz iyiysek zaman da iyi ve hızlı geçiyor. Eğer biz kötü isek zaman da kötü ve yavaş geçiyor. Anlayacağınız ünlü ressam Dali’nin de dediği gibi “zaman akışkan”. Nasıl ve hangi hızla geçeceği de neler yaşayacağımız da bize ve seçimlerimize bağlı.

Dali, zamanın akışkanlığı teorisini anlatırken karısı Gala’ya olan aşkını kullanıyor. “Hapishanede geçirilen bir saat insana bir gün gibi gelir, güzel Gala’m ile sohbet edilerek geçirilecek bir gün ise bir saat gibidir” diyor Dali. İnsan hem aşkını hem de zamanın akışkanlığını ancak bu kadar güzel anlatabilir.
Benjamin Franklin, “Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız çünkü zaman hayatın kendisidir.” der. Zamanın acelesi olmadığı gibi boşa harcanmayacak kadar da değerlidir. Mutluluğun formülünde de zamanı iyi değerlendirme de yatar. Aheste hızlanın!