Sapyoseksüel tabirini ilk defa duymuş olabilirsiniz, bu gayet doğal. En basit ifadesi ile karşısındaki kişinin ilk önce zekasından/fikirlerinden etkilenenler için kullanılan bir tabir. “Zeka seven” anlamına geliyor.
Bazı insanlar sapyoseksüel tabirini sadece ikili ilişkiler için kullanıyorlar. Ancak durum bundan daha ötede, sapyoseksüellik geçici bir akım değil ve her türlü ilişkiyi kapsayan bir durum aslında.
Yazımda, ağırlıklı olarak sapyo-seksüelliğin kadın/erkek ilişkileri boyutunu işleyeceğim.
***
Her insan kendi zekası kadar sapyoseksüeldir! Ne kadar zeki ve entelektüelseniz, sizinle doğru orantılı olarak aynı seviyedeki ya da birkaç üst seviyedeki insanlar, size zeki ve seksi gelecektir.
Daha fazlasını muhtemelen bünyemiz kaldırmaz, hatta anlayamama olasılığımız yükseltir. Ama birkaç seviye altındakiler, ne kadar güzel, çekici, hoş olsalar da ilginizi çekmiyorsa, büyük bir olasılıkla sapyoseksüelsiniz.
Sapyoseksüel insanların birine gerçekten aşık olabilmeleri için karşı tarafın kesinlikle ama kesinlikle zeki ve esprili olması gerekiyor.
Yani “Ne yakışıklı adam, ne güzel kadın” diyerek, kaşına, gözüne, boyuna, posuna, endamına hayran olup tutulmaları gibi bir durum söz konusu değil.
Buradan anlaşılacağı üzere, görsellikten fazlaca etkilenen, karşısındakinin güzelliğine/yakışıklılığına kafayı takmış insanlar sapyoseksüellik mertebesinden uzaklar.
***
Tabii ki olursa her ikisi birden olsun; hem zeki ve entelektüel hem de güzel, yakışıklı ve fit olsun diyenleriniz olacaktır elbette.
Ama kaçınıza nasip olur böylesi bilemiyorum. Bir de işin içine ekonomik boyut giriyor tabii. Sen bunları istiyorsun da kendinde neler var dön bir kendine bak boyutunu da işin içine katarsak denklem hepten karmaşıklaşıyor.
Bazıları sapyoseksüel birini, yine sapyoseksüel birinin mutlu edebildiğini savunsalar da aksi durumlarında mümkün olduğunu görüyorsunuz.
Sanırım kadınlar bu konuya kafayı daha çok takmış durumdalar.
Kadınlar gerçekten sapyoseksüel mi oldular acaba? diye düşünmeden edemiyorum.
***
Ama bir de bakıyorum ki, popüler kültür malzemesi olmuş çıkmış sapyoseksüellik. ‘Mış gibi yapmak ustası’ olduğumuz gerçeğini unutuyorum ve arada sırada da olsa ciddiye alıyorum böyle şeyleri.
Bakınız sosyal medya paylaşımlarına herkes entelektüel, herkes bir ayaklı kütüphane, herkes gurme ve artık herkes sapyoseksüel!
***
Günlük aşk sorunlarına aforizma arayıp, sosyal medyada paylaşmak alışılagelmiş bir durum artık.
Entelektüel konuların içini boşaltarak popüler kültür malzemesi yapmaktan bahsediyorum.
Aman yanlış anlaşılmasın ‘entelektüel olmak’ ile ‘entelektüelmiş gibi görünmek’ için sarf edilen afilli, ağdalı lafları kast etmiyorum.
Marjinal olmak, kitap okur, hatta yazar olmak, kitap kulüplerin bir üyesi olmak, bir bohem havası içinde hayatı yaşıyor görünmek popüler olmuş durumda zaten.
Gayet de başarılılar. Ardında emek olan her şeye saygım sonsuz.
Ve ihtiyacımız da yok değil bu gibi paylaşımlara. Hatta aynı sınıfta olan dergilere, kitaplara filmlere, dizilere.
***
Bu anlamda popüler kültür zamanın ruhuna şahane dokunuyor diyebiliriz. İçimden “çok satanları değil de hakikaten yazanları okuyun” demek geliyor çoğu zaman. Çok satan popüler kültür ürünlerine de karşı değilim; okuma alışkanlığı kazandırıyor aslında.
Bir süre sonra bu sorgulama alışkanlığına dönüşebiliyor.