Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları

Sınav sistemi son dakika yine değişmiş. Zekânın, aklın, çalışkanlığın kimseyi ilgilendirmediği, adresine yakın okula gidebilecekmişsin. Evinin etrafında başka okul olmadığı için imam hatip okuluna gitmek mecburiyetinde kalabilecekmişsin.

Zekâ ve yetenek değil, ikametgâh esaslı eğitim başlamış. Sınavlara zaten güvenmiyorduk, şimdi hiç kontrol edilemez bir hal alıyormuş.

Soruyorlar, bukonuda neden yazmıyorsun, diye. Tabii benim tuzum kuru biraz, çoluğum çocuğum yok.

Herkes gibi deneme tahtasına dönen eğitim sistemimizi ben de beğenmiyorum ve bu ani değişikliklere şiddetle karşıyım.

Haberin Devamı

Ama yerine getirecekleri olası sistemleri de beğenmeyip, karşı olacağımdan ve ebeveynlerin hayallerindeki gibi bir eğitim sistemi hayal etmediğim için yazmıyordum.

‘Eğitimi elbirliğiyle mahvediyorsunuz’ diyeceğim içindir ki bu konuda öyle sizin hoşunuza gidecek bir yazı benden çıkmaz efendim.

***

Bu kafayla yani bu milli eğitim modeliyla, bu ebeveyn ruh haliyle, bu siyasi konjöktürlerle, bu idealistlikten uzak atanmaktan başka bir şeyi düşünmeyen öğretmen modelleri ile (böyle olmayanlar için sözüm meclisten dışarı) olmaz!

Olursa da hasbelkader olur. Türk insanı olarak kendimize özgü acayip bir potansiyelimiz varken istisnalarımız ile kalakalırız.

Biz bu gidişle olası Einstein’larımızdan da vazgeçeriz, Van Gogh’larımızdan da, Nietzsche’lerimizden de Atatürk’lerimizden de!

Daha çok bekleriz Türk bilim insanları Nobel alsın diye...

***

Biz her yıl değişen eğitim sistemimizi tartışaduralım. TEOG, ÖSS, SBS, STS, OKS, YKS, KPSS, ALES’miş; 5+3+3, 8+3, 8+4, 4+4+4’müş, Meslek Lisesi, Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Güzel sanatlar Lisesi, Sağlık Lisesi, Süper Lise, İmam Hatip Lisesi’ymiş, bunları konuşalım.

Biz sınav sistemlerimize yeni isimler ararken, sistemi başından mı, sonundan mı tutsak derken, OECD her sene yapmış olduğu eğitim araştırmasında gelecekte en çok bilim insanı çıkartacak ülkeler sırlamasını açıkladı.

Sizce Türkiye kaçıncı sırada? Maalesef bizim son sırada olduğumuz ortaya çıktı. Tablo şaşırtıcı değil elbette!

Haberin Devamı

***

Zaten olan değerli bilim, sanat, spor insanlarını da ülkenden kaçırmayı başardığımıza göre gelecek bize öyle pek de parlak görünmüyor maalesef...

Ne önerirsin peki derseniz:

Bir okul düşünün... konusu sizsiniz...

Bir okul düşünün... konusu hayat...

Bir okul düşünün... konusu öğrenmeyi öğretmek...

Bir okul düşünün... konusu bilim, sanat, felsefe, spor... olsun.

***

Tabi bir de buna uygun bir veli modeli geliştirmek gerekecek:

Bir veli düşünün... konusu çoğunun kim olduğunu bulması...

Bir veli düşünün... konusu çoğunun kendini gerçekleştirmesi...

Bir veli düşünün... konusu çoğunun hayatı deneyimlemesi...

Bir veli düşünün... konusu çoğunun öğrenmeyi öğretmesi...

Bir veli düşünün... konusu çoğunun bilim, sanat, felsefe hakkında düşünmesi...

Bir veli düşünün... konusu multidisipliner yaklaşımları benimsemesi... olsun.

***

Bu okullarda özgürlüğün temel ilkeleri, hayatımızı yargılamadan yaratmak anlatılsın, hatta ilişkiler ve seksüellik üzerine dersler verilsin.

Öğretmenler ve ebeveynler sadece öğrenme yoldaşı olsunlar.

Haberin Devamı

Aslında olmayacak bir hayal değil bu, hiçbir şey içinde geç değil. Bir silkelenebilsek, bir kendimize gelebilsek…