“Mutlu musunuz?” diye sorsam ve sizden gerçek yanıtı kendinize vermenizi istesem cevabınız ne olurdu? Sizi bilemem ama sosyal medya, ‘mutsuzum’ diye gizliden gizliye bağıranlarla dolu.
Eskiden mutlu olmak daha bir kolaydı sanki. Bir çift ayakkabı, bir külah dondurma yemek, aile dostlarına yapılan bir ev ziyareti çoğu zaman mutluluk için yeterliydi.
Psikoloji Profesörü Martin Seligman, mutluluğun evrim sureci içinde gittikçe azaldığını, koşulları sebebiyle modern insanın eskiye göre artık daha mutsuz olmasının normal olduğunu söylüyor:
“İnsan beyni evrim sürecinde negatif düşünceye yöneldi. Örneğin ilk insanların tek kaygısı vahşi bir hayvanın saldırmasıydı. Çünkü bu onun için en büyük tehditti. Oysa günümüzde insan beyni artık rekabeti de bir tehdit olarak algılıyor. Yan komşusunun kapısının önünde yeni bir BMW gördüğünde kaygıya kıpılıp mutsuz olabiliyor.”
***
Neyse ki halledilebilir bir konu bu. Harvard ve Cambridge gibi üniversitelerden profesörlerin de başı çektiği bilim adamları mutluluğun öğrenilebilen bir duygu olduğunu kanıtladılar bile.
Psikolog Daniel Gilbert mutsuzluğun sebepleri çözüldüğüne göre bunun değiştirilebileceğini söylüyor: “Ne iyi bizim düşündüğümüz kadar iyi, ne de kötü düşündüğümüz kadar kötü. Bunlar tamamen öğrenilebilir anlayış biçimleri.”
İngiltere’de bir okul müfredatına mutluluk dersi koymuş mesela. Öğrenciler haftada bir saat pozitif olma, hayattan keyif alma, güzellikleri fark edebilme sanatı üzerine dersler görüyorlar.
Bu derslerde eski Yunan’dan bugüne mutluluk üzerine yoğunlaşan felsefi söylemler tartışılıyor, karakter canlandırmaları yapılıyor, yeteneklerin, duyguların ve enerjilerin paylaşımı derslerde önemli bir rol oynuyormuş.
ABD ve Avrupa’daki 100 kadar üniversitede de gençlerin mutluluğu yakalamasını kolaylaştırmak için akademisyenler tarafından ‘Pozitif Psikoloji’ kursları verilmeye başlanmış durumda.
Mutluluk dersleriyle amaçlanan da genel beklentiler içine hapsolmamış, materyalist bakış açısından sıyrılmış, kendisiyle sorunlarını çözmüş ve ne istediğini bilen mutlu gençler yetiştirmek.
***
Şimdi gelelim mutluluk dersi vermeye. Öncelikle mutluluğun kesintisiz bir his olmadığını bilecek ve sonradan edinilebildiği gerçeğine kendinizi bırakacaksınız.
Sonrasında ise her gün sahip olduklarınız için şükran duyduğunuz beş şeyi not ederseniz kesinlikle daha mutlu bir insan oluyorsunuz.
Dahası var araştırmalar bunu yapanların yapmayanlara oranla daha iyimser ve hedeflerine daha kolay ulaşabilen insanlara dönüştüğünü de de söylüyorlar. Düzenli sporun antidepresanlarla aynı etkiyi yarattığını da ekliyorlar.
Yüzümüzden gülümseme eksik olmasın istiyorsak şimdi şu anda hayata bakış açımızı pozitife çevirmeli, iyiyi görme ve iyiyi seçme alıştırmaları yapmalı, mutlu anlarımızın tadını çıkarmalıyız.