İsviçreli bilimadamlarının uğraş vermedikleri, henüz bir bilim dalı sıfatını almamış ama bir bilim dalı ile yanı itibarı görebilen, her şeyden haberi olmak ile ilgilenen bir alandır; Herbokoloji!
Her şey hakkında yarı özgün fikirleri ve konuşabilme gücü olan, bir nevi içlerinde bitmek tükenmek bilmez ‘her şeyi bilen olmak isteyen’ ya da ‘kendini her şeyi bilen olarak lanse eden’ kişiler de herbokolog olarak adlandırılırlar.
Dünyanın en eski mesleği fahişelik olarak geçer ama aslında dünyanın en eski mesleği herbokologluk’tur.
Sayıları günden güne çığ gibi arttığı ve şaşılacak bir şekilde itibar gördükleri için de bu konuda yazma gereği duydum.
Bir herbokoloğun olmazsa olmazı, kuşkusuz kendinden emin duruşudur.
Zaten en büyük silahı da bu emin duruşun beraberinde getirdiği inandırıcılıktır.
Her şeyden biraz biraz bildiği için muhtemelen hiçbir konuyu tam anlamıyla bilmez.
Her konu hakkında en az birçok mantıklı görüşü vardır.
Önemli olan her konu hakkında ahkam kesebilecek mantık silsilesini özümsemiş olmasıdır.
Bilgileri aslında çok yüzeysel olduğu halde bu temel bilgilerle hayatı çok rahat açıklayabildiğini iddia eder.
İdrakı zayıf, ikna ve ısrarı güçlüdür; yüzde 99 ihtimalle narsistolurlar.
Enteresan bir şekilde yalandan korkmaz, kendi de söylediği yalanları bir süre sonra gerçek sanır.
Okumuş olmak için bol bol okur ya da okur görünür.
Ve okuduğunu satmanın ötesine geçemez. Ve bunların büyük kısmı artık kendini yazarak ifade etmektedir.
Büyük çoğunluğu facebok’ta yazar, bir bölümü de kitap yazmaya meyletmiştir.
Yetkin bir herbokolog, aynı ortamda bulunan ve birbiriyle alakasız, kendisiyle tamamen alakasız en az 3 konu hakkında ahkam kesebilmelidir.
Temel bilimler konusunda çok bilgilidir. Hakkında görüş sahibi olmadığı ya da duyduktan sonra en fazla 10 dakika içinde olmayacağı tek bir konu yoktur.
“... olsa daha iyi değil mi?”, “...yapmak çok anlamsız.” “istenirse daha iyisi çok rahat yapılır” gibi çok hayati cümleler olmazsa olmazları arasındadır.
Uç noktada hayallere, fantezilere ve yaptığını iddia ettiği ilginç hobilere sahiptir.
Yetkin herbokologlar arasında üst düzey makamlarda yöneticilik yapanlar, hatta ülke yönetenler bile vardır.
Çok küçük ve etkili bir herbokologluk testi ile ortaya çıkarılabilirler.
Testi gizliden gizliye uygulayacağınız kişiyle çok iyi bildiğiniz bir konuda konuşmaya başlayın.
Önce konunun ne olduğunu anlamak için size sorular sorar sonra da size o işi nasıl yapmanız gerektiği konusunda size tavsiyelerde buluyorsa, herbokologtur.
Hatta işinin ehli bir herbokolog ise kolayca sizin mükemmelleştirmek için hayatınızı harcadığınız bir şeye 10 dakika içinde “kolaymış” damgasını vuracaktır.
Her şeyi bilip haddini bilmeyen insan tipidir. Kerameti kendinden menkul insanların bir özelliğidir herbokologlukluk.
Herbokolog ile entelektüel gibi görünmelerine rağmen aralarında derin farklar vardır.
Sıklıkla birbirilerine karıştırılabilirler ve herbokalogların gerçek bir entelektüel itibari görmeleri olasıdır.
Kendisine göre cahil olmayan, kültürlü, bilgi birikimli, yol yordam sahibi, entelektüel birini gördüğünde aşağılamak, yok saymak ya da küçümsemek gibi eylemlerde bulunur.
Hayatı açıklayamamış, anlamlandıramamış biz fanilerin arasında tebdili kıyafet dolaşan bir kraldır belki, belki de kendini dünya ahalisinin bilinçlenmesine adamış bir mesihtir herbokolog.
Her herbokoloğu bu kadar özel ve şaşılacak bir şekilde popüler yapan nedir tam bilemiyorum, daha doğrusu bulamadım ama en önemli özellikleri itibar görmeleri, kendilerine bir cemaat grubu oluşturmaları ve hiçbir şeyi derinlemesine bilmeden çok biliyor edasında olmalarının kendilerine kimse tarafından deklare edilmemesidir diyebilirim.
Herbokalog olmayan dostlar, arkadaşlar, yöneticiler dilerim.
Konfüçyüs’ün dediği gibi “Bildiğini bilenin, arkasından gidin.
Bildiğini bilmeyeni, uyarın!
Bilmediğini bilmeyenden kaçın!”