2018’in son köşe yazısını yazıyorum. Sonlarını, vedaları hiç sevmeyen ama bir o kadar da yenilik, değişim, dönüşüm peşinde koşan ve yeniyi bekleyen biri olarak bir şeylerin bitiyor olması hissi biraz ağır benim için. Yani hafif melankolik ama bir o kadar da umutlu, sonuç olarak da oldukça tuhaf bir ruh halindeyim.
Sizi en sevdiğim şarkı ile tanıştırmak istiyorum. Köşe yazımı okumaya başlamadan önce ve hatta okurken, yazımın da konusu olan fark etmeden’i dilemenizi istiyorum. Şimdi açın YouTube kanalını ve mükemmel bir Fikret Kızılok şarkısı olan “Fark Etmeden”i Demet Evgar’ın sesinden dinleyin lütfen…
Bırakın Demet Evgar’ın sesinde hayat bulan sözler içinize işlesin...
“Fark Etmeden
Susamış sular akışı gibi
Çaresiz gözlerin bakışı gibi
Kapının ansızın çalışı gibi
Akrebin ateşe yanışı gibi
Vazgeçip uzaktan senin yanından
Kendime cevapsız soru sormuşum
Kaybolup giderken fırtınalarda
Kendimce bir ıssız ada bulmuşum
Fark etmeden, fark etmeden
Fark etmeden senin olmuşum
Fark etmeden, fark etmeden
Fark etmeden senin olmuşum
Güneşin gölgede kalışı gibi
Uykunun düşlerde dalışı gibi
Kalbimin nabzından atışı gibi
Bir yolun bir yere varışı gibi
Vazgeçip uzaktan senin yanında
Kendime cevapsız soru sormuşum
Kaybolup giderken fırtınalarda
Kendimce bir ıssız ada bulmuşum
Fark etmeden, fark etmeden
Fark etmeden senin olmuşum
Fark etmeden, fark etmeden
Fark etmeden senin olmuşum”
Pek çok şey “Fark Etmeden” oluyor değil mi hayatımızda? Bir bakıyoruz fark etmeden bitmiş bir şeyler, fark etmeden gelmişiz yolun sonuna, fark etmeden oluvermiş olması beklenen, fark etmeden değişmişiz, fark etmeden geçip gitmiş yıllar… Falan, filan.
Son yılların popüler kişisel gelişim mottosu farkındalık kavramının daha derin var oluşunu konu almak istiyorum bu şarkı ile. Bu farkındalık dedikleri kavram, yaptığın eylemin farkında olmak, sonuçlarının neye varacağından aşağı yukarı haberdar olmak, kimlere dokunacağını kendin ve diğerleri üzerindeki etkisini bilmekten ibaret değil aslında. Ne yaptığından çok neden yaptığının da bilincinde olmak ve olmakta olan her şeyin ya da olmayanların bize söyleyeceği sözleri duyabilmektir farkındalık.
Ve yaşamın doğası gereği bazı şeyler fark etmeden olacaktır zaten. Ne yaptığını bilmiyor olmayı kastetmiyorum kesinlikle. Yaşamlarımız birer deneyimden ibaret. Deneyim de aslında deneyimlemeyi düşündüğümüz şeyi deneyimlemek değildir zaten. Sonuçlara hükmedemeyiz. Önlem alarak ve sonuçlara hükmedemeyeceğimizi idrak ederek yol almalıyız hayatta. Direnmeyi bırakmaktır aslolan, konfor alanına duyulan özlemden deneyimin bilinmezliğine yol alabilmek. Fark etmeden ya da fark ederken olan bitene hem içindeymişsin hem de dışındaymışsın gibi bakabilmek.
Neler siz fark ederken oldu ve olmakta şu anda?
Neler fark etmeden oldu ve olmakta hayatınızda?
Tam da şimdi şarkıda ki gibi kendinize cevapsız soru sormanızın ve cevabının farkında olmadığınız sorular sormanızın tam zamanı. Gelin 2018’e böyle veda edip 2019’u böyle karşılayalım.
Bir yolun bir yere varışı gibi yaşamımızda bir yerlere varacak elbet. Fark etmeden ve fark ede ede…
Zira hayat bu bir oluşumdur zaten. Bir kez ulaşılacak ve korunacak bir konum değil. Esas mesele de dileklerimizin, dualarımızın, amacımızın olup olmadığı ya da nasıl oluştuğu değil onunla ne yapmayı seçtiğimizdir zaten.
Mutlu yeni bir yıl dilerim. Sevgiyle kalın.