Netflix dizilerini izlemeyi seviyorsanız, Spiritüel konulara, Mistisizme, Şamanizme Dünya Tarihine, Tarihe ve Göbekli Tepe’ye ilginiz varsa, Dünyanın Uyanışı ya da Farkındalığın Farkında Olmak, Ruhsal Büyüme gibi konular üzerinde düşünüyorsanız ve Çevreye, Doğaya, Dünyaya, Yeşile duyarlı biri iseniz bu köşe yazım ilginizi çekebilir. Eğer bu konular ilginizi çekmiyorsa devam etmenizse gerek yok, okumayı bırakabilirsiniz. Ama bildiğim bir şey var ki o da bu dünyada hiçbir şeyin tesadüf olmadığı ve mademki başladınız okumaya demek ki okumanız gerektiği için olduğu…
Netflix ’in ikinci Türkiye yapımı orijinal dizisi ‘Atiye’ nin ilk sezonu geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Şengül Boybaş‘ın ‘Dünyanın Uyanışı’ adlı kitabından uyarlanan dizi nin ilk sezonunu baştan sona izledim tamamladım. Kitaba ve dizinin konusuna geçmeden önce Atiye dizisinin bizler için pek çok açıdan önemli olduğuna değinmek istiyorum.
Birincisi dizinin 190 ülkede gösteriliyor olması ülkemiz tanıtımına müthiş bir katkı sağlayacaktır. Dünya bu sayede Göbeklitepe ve Nemrut gibi Anadolu’nun iki çok önemli noktasını izleyecek.
İkinci olarak bu dizi sayesinde devler liginde koşabiliriz artık. Türk Dizileri diye furya vardı zaten hali hazırda ama Atiye de bize birkaç level birden atlattı diye düşünüyorum. Her yönüyle olağan üstü kurgulanmış, hazırlanılmış, çekilmiş ve oynanmış. Mehmet Günsur ve Beren Saat’in yaptığı tüm işleri ortada zaten, bu dizide başrolü paylaşmaları ve kadronun geri kalanın bir araya gelmesiyle harika bir iş çıkmışlar.
Mesela ben Netflix ’in ilk Türkiye yapımı orijinal dizisi Hakan Muhafız’ı izlemeyi denemiş ama devam edememiştim. Hakan Muhafız ile Atiye’nin arasında çok fark var. Tabi bu benim yorumum sonuçta. Önemli olan bence şu, biz de dünya çapında diziler çekebiliyoruz, belgeseller yapabiliyoruz artık. Git gide de daha da derin işler, daha sıkı senaryolar çıkarabiliriz. Üstelik bu topraklar da daha sıkı ve derin senaryolar çıkartmak için gani gani kaynak mevcut…
Diğer konulara gelecek olursam... İtiraf edebilirim ki kitaptan uyarlanmış filmleri, dizileri ekstra seviyorum. Atiye’de benim için ilk başta ‘Dünyanın Uyanışı’ romanından esinlenerek hazırlanmış olduğu için beni zaten tavlamıştı. Konusu en başta saydığım ilgi alanlarım ile de örtüşünce de izlemek için can atıyordum. Şengül Boybaş romanında insanlığa çağlar boyunca ev sahipliği yapmış kadim topraklara, 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yerini alan Göbeklitepe’nin gizemli hikâyesini anlatıyordu.
“Sıradan biri olman sıradıs bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor.”
“İnsanın kaderini sevebilmesinin şartı onu anlamasıdır. Anlayamadığımız şeyi sevemeyiz. Hayatının neden bu halde olduğunu bir kere anladın mı, kaçınılmaz olarak değişirsin. Sen değişince, kaderin de değişir. Değişim, anlamanın bir numaralı yan ürünüdür. Meseleye böyle bakınca da, kaderimizi anlamanın onu şekillendirmeye giden ilk ve en önemli adım olduğunu söylemek yanlış olmaz.” Satırları ile de kalbimin orta yerinden vurmuştu zaten beni. Maalesef ki bir kitap oburu ve açgözlüsü olarak Dünyanın Uyanışı kitabını da almış, biraz da olsa başlamış ama okumaya öncelik vermem gereken diğer kitaplarım varken henüz tamamlayamamıştım. Neyse ki Atiye dizisi sayesinde bir hızlı bir özet geçiş yapmış olsam da okumam gereken kitaplar listesinde daha üst sıralara taşındı.
Şengül Boybaş‘ın ‘Dünyanın Uyanışı’ adlı kitabını okuyun ve Atiye dizisini izleyin derim. Hatta mümkünse bir ricam daha olacak Atiye dizisi sonrasında Mehmet Günsür’ün yine başrolünü oynadığı web dizisi ‘Kanaga’yı da izleyin lütfen.
Kanaga, web dizisi olarak macera biçiminde, çizgi roman DNA’sına sahip bir insanlık yolculuğu aslında. Çevreye ve insanlığın bu dünyaya kötü davranmasına dair söyleyecek çok şeyi olan hikaye, insanlığın kadim bilgileri üzerine kurulu. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dünyayı kurtarma çabasını konu alıyor. Kendisinden önce yaşayan birinin reenkarne olmuş hali olan ruhlar, güçlerinden habersiz biçimde kendilerini bir yolculukta buluyor.
Diziye adını veren Kanaga sembolünü de bu diziyle tanımış olacaksınız. İlk bakıldığında ilkel çağlarda çizilmiş bir insan figürü gibi görünen ve dünyanın çeşitli yerlerinde binlerce yıl önce kayalara oyulmuş veya mağaraların duvarlarına çizilmiş olarak bulunmuş olan Kanaga sembolünün aslında da çok farklı olan hikayesine de bir giriş yapmış olursunuz belki…