At avrat silah

Metin Hara, Adriana Lima birlikteliği üzerine yazsam olmuyor, yazmasam olmaz

Yani dil dursa hakim bey, tende can durmuyor, durumları.

Neden habire bu konu üzerinde konuşuyoruz? Bize bu kadar koyan ne?

Bunlara geçmeden önce öncelikle reklam birlikteliği mi, değil mi onu bir eleyelim istiyorum.

Hem de benim aklıma pek yatmıyor açıkçası. Dünyaca ünlü bir modelle reklam amaçlı birlikte olabilmek için büyük meblağlar ödemeniz gerekir, maliyeti ağırdır.

***

Bunun karşılığında da büyük bir maddi gelir getirecek beklentiniz olmalı.

Metin Hara’nın öyle bir gücü yok. Ali Ağaoğlu’nun oğlu falan değil hani.

Hem de Adriana Lima gibi dünyaca ünlü ve şu anda mesleğinin zirvesinde olan bir kadın da kendisini escorttan hallice bir duruma düşürüp reklam birlikteliği yaşamaz gibime geliyor bana.

Gianluca Vacchi gibi hem zengin, hem fiziken çekici, hem de milyonlarca takipçisi olan biri ile reklam birlikteliği yaşayarak tanınmışlığının ve servetin üstüne bir kat daha çıkmaya yeltenir onu bir derece anlarım.

Ama Metin Hara ile... bu seçenek benin aklıma yatmıyor.

***

Aralarındaki aşk ya da yakınlaşma ya da ilişki adı her ne ise gerçek olma olasılığı üzerinden gideceğim.

Aşkı kutsal sayan ve ibadet kategorisinde gören bir aşk kadını olarak da ben bu işte aşk tarafındayım.

Sonuçta çok konuşuyor olmamızın yani bu konuya bu kadar takılıyor olmamızın sebebi reklam birlikteliği olup olmama ihtimali değil aslında.

Özünde yatan “At Avrat Silah” kültürümüz. Bu üçlemenin olması hatta ne kadar iyi olduğu erkeğe kendini iyi hissettiren önemli unsurlar.

Atın yerini araba (mal-mülk), avratın adını sevgili (eş), silahın yerini güç (iktidar, şan-şöhret) almış olsa bile özde durum hep aynı.

Erkeğin ettiği değeri hesaplar iken yanındaki bu 3 donanıma bakarak karar veriyoruz.

Tabii insan Metin Hara gibi pek de kumaşının bu olmadığı ve insanın ruhuna dokunma iddiası ile çıkan, ekonomik ve fiziksel olarak da o gösterişe sahip olmayan birinin yanında bu 3 kritere göre sevgili seçmesi beklenen dünyaca ünlü, güzel bir kadının oluşunu mantığımız kabul etmek istemiyor.

Erkek dünyası için de bu durum içten içe kendileri ile yüzleşmeye, belki de kendilerini değersiz hissetmelerine, gizli bir rekabete ve sonuç olarak da durumu reddetmeye kadar gidebiliyor.

***

Oysa artık dünya o sandığımız dünya değil. Ne kadar reddederseniz edin, adına ister kişisel gelişim, ister maneviyat, isterseniz spritüalizm deyin insanların büyük bir çoğunluğu rotasını bu yöne çevirmiş durumda.

Belli bir ekonomik güce ulaştığınız sürece, kariyer, itibar, sosyal tatmin ve içsel yolculuğunuzda da yol aldıysanız aslında aradığınız şeyler, odağınız değişmeye başlıyor.

Dünya üzerindeki herhangi iki insanın; birbirlerine ‘en fazla 6 insan uzaklığında’ olduğu şeklinde özetleyebileceğimiz ‘6 Degrees of Seperation (6DoS) teorisi’ ni birkaç kez yazmıştım.

Lima ve Hara arasında da en fazla 6 kişi vardı. Lima zaten Türkiye’yi kendine mesken tutmuştu bile.

Kısacası sizinle, ulaşmak istediğiniz herhangi biri arasında en fazla 6 kişi var. Önemli olan, onların hangi 6 kişi olduğunu bulabilmeniz.

Dileğim; at, avrat, silahın dışında yeni donanımlar, farklı bakış açıları edinmeniz.