Rüyanın gerçekleşmesi için uyanmanız lazım

14 Ağustos 2011

İzmir, CHP’nin gerçekten kalesi mi? Gerçekten kalesiydi. Ama artık CHP kalesi olan İzmir de giderek kan kaybediyor.
Ne CHP’lilerin, ne de AKP karşıtı olup CHP’ye tepki oyu veren İzmirlilerin pek fazla tahammülü kalmamış gibi görünüyor. Herkes bunu konuşuyor, vatandaş isyanda ama anlaşılan CHP’li yöneticiler henüz bunun farkında değiller.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, geçtiğimiz günlerde İzmir’e geldi. Gündeminde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile 8 ilçe belediye başkanı arasında yaşanan krizi çözmek vardı. 30 belediye başkanı ile toplandı, 14 maddelik bir anlaşma hazırladı. Türkiye için kritik bir dönemden geçerken ve İzmir’de böylesine sorunlar varken, CHP pek bir icraatta bulunmayıp İzmir kalesini boşlamakla pek iyi yapmadığını sonunda anladı sanmıştım.

Medya mı abartıyor?
Tekin’in, İzmir’de bilinçli bir şekilde, kamuoyunun kafasını karıştırabilecek farklı algılar yaratacak haberler yapıldığını öne sürmesiyle, uykuda olduklarını, gerçeklerden ne kadar uzak kaldıklarını anladım. Kısaca işin kolayına kaçıp herkes gibi çözümü “medya abartıyor” demekte bulmuş. Ama bu seferki sorunlar “medya abartıyor” ile kıvırabilecekleri cinsten değil.

Yazının Devamı

Daha karpuz kesecektik Teoman!

7 Ağustos 2011

Teoman, müziği bıraktığını açıkladı ama ben O’na veda edermiş gibi bir yazı yazmak istemedim. Sanki ölümünün ardından yazıyormuş gibi olsun, istemedim.
Genelde öyledir ya; bir sanatçı ya da müzisyen ancak öldüğü gün bırakır müziği. Arkasından yazılar yazılır, özel Teoman yayını yapılır falan.
Bizim millet, ancak kaybedince kıymet bilir hani!
Ondan, biraz da eğlenceli de olsun diye “Daha karpuz kesecektik Teoman nereye?” diyerek başlamak istedim.
* * *
Haksız da sayılmam. Teoman müziği bıraksa da müzik, onu bırakmayacak bence. Henüz 20’lerinde müziğe başlamış, 44’lerine geldiğine göre 20 yılı aşkın bir süredir müzik yapıyor demektir. Hayatı müzik ve yaratıcılık üzerine kurulu, biraz kaçık bir adamın müziği bırakması mümkün değil.
Hani kadınlar her pazartesi rejime başlar ya da erkeler sigarayı bırakır ya, bir müzisyenin müziği bırakması da aynı o hesap işte. Olur böyle şeyler; bir ara küser insan, ‘hayatımı verdim de ne oldu’ der, ceketini alıp gitmek ister ama aslında bu imkansızdır.

Yazının Devamı

Yeni trend gözaltı ya da emeklilik

31 Temmuz 2011

Herkes ya gözaltında ya da hapishanede! Tutuklanan tutuklanana... Gündemin kalbi sorgu odalarında atıyor adeta.
Bu ülkede ya siyaset ya da futbol konuşulmuyor mu? Her ikisinin yöneticileri de ya göz altında ya da istifa ediyorlar! Hemen hemen her konuda, dediğim gibi tuhaflıklar ülkesinde yaşıyoruz, normal seyreden bir şey yok.
Bu işin sonu nereye varacak, herkes onu kestirmeye çalışıyor. Şu hayatta her şey, bakış açımıza bağlı değil mi, bakan göze. Aslında hepimiz olan bitene karşıdan bakıyoruz ama gördüklerimiz farklı.
Bir ülkede Genelkurmay Başkanı ile 3 Kuvvet Komutanı birden emekliliğini istiyorsa, bir yerlerde önemli bir sorun var, demektir. Uzaktan bakılınca kestirilmesi kolay gibi görülse de aslında zor ve derin bir sorun hem de.
Mesele, “Balyoz” ve “İnternet Andacı” benzeri davalarda tutuklu bulunan generallerin, emekliğe sevk edilerek, üst kademede görev almalarının engellenme ihtimali mi bambaşka bir şey mi? Ben çocukken “Askeri darbe” konuşulurdu şimdi “Askere darbe” konuşulur oldu.
En iyisi ben, olan biteni daha iyi anlayabilmek için birkaç kitap daha okuyayım. Mesele derin ne de olsa.
Gazeteci İsmet Berkan’ın Everest yayınlarından çıkan ‘Asker bize

Yazının Devamı

“Moda & Sanat Festivali” Alaçatı 2011

24 Temmuz 2011

Tuhaf şeyler ülkesinde yaşıyoruz. Tuhaf, muhaf bir şeyler olsun ve güzel sonuçlar doğursun da gerisi pek önemli değil artık benim için...
Biraz deneme yanılma yapıyor, en sonunda doğru adımı atıyoruz. Bizim insanımızın genel yapısı bu. Hal böyle olunca işler de festivaller de moda günleri de böyle işliyor.
Güzel habere gelecek olursak, Alaçatı sonunda kendi imajına uygun bir festival başlatıyor. Hem de en doğru noktasında... Geçen hafta yazdığım “Alternatif Alaçatı Rehberi” yazımda bahsettiğim Hacı Memiş Mahallesi’nde...
Tasarım ofisleri, tasarım butikleri, marangozhaneleri, cam atölyeleri ve antikacıları ile dikkat çeken doğal dokusunu ve kimliğini kaybetmemiş olan sanatla, ustalıkla, modayı ve tasarımı buluşturan mahallede...
* * *
Aslında Alaçatı’da her yaz düzenlenen moda etkinliği, bu sene içine sanatı da dahil ederek “1. Geleneksel Millfest” adını almış. İlk yapıldığı adı “Galata Moda Alaçatı” olan, sonraki iki sene “Moda Tasarım Kumpanyası” adı altında gerçekleştirilen moda günleri, bu kez kimlik değiştirerek festivale dönüştürülmüş.
Ben “1. Geleneksel Millfest” festivalinin uzun soluklu olacağından ve gelişerek devam edeceğinden çok ümitliyim.

Yazının Devamı

Alternatif Alaçatı Rehberi

17 Temmuz 2011




Alaçatı, eşsiz bir kasaba... Son yıllarda trendi gitgide yükseliyor. Otantik havasıyla herkesi baştan çıkarıyor.
Her an bir ünlüye, celebritye rastlıyorsunuz. Sokakları her geçen gün kalabalıklaşıyor, hatta artık belli noktalarda yaya trafiği dahi kilitleniyor.
Restoranlarda bir hafta öncesinden rezervasyon yaptırmazsanız, yer bulmanız imkansız hale geldi.
Size Alaçatı’nın bilinen birkaç sokağının dışındaki diğer yüzünden, henüz turist akınına uğramamış keşfedilmeyi bekleyen Hacı Memiş Mahallesi’nden bahsetmek istiyorum. Kültürel ve sanatsal etkinlikleriyle göze çarpan, tasarım ofislerinin, marangozhanelerin, tasarım butiklerinin, cam atölyelerinin ve antikacıların yer aldığı, sakinliğini ve huzurunu koruyabilmiş bir mahalle Hacı Memiş... Doğal dokusunu ve kimliğini kaybetmemiş, özenle korunan bir alan.

Yazının Devamı

Mücevher sanatı modayla birleşti

10 Temmuz 2011




Dünyada ve ülkemizde tekstil markaların ünlü tasarımcılar ile çalışarak özel koleksiyonlar hazırladıklarının örneklerini görmüştük. Takıda daha doğrusu mücevher sektöründe böyle bir örneğe rastlamanız pek mümkün değildi. Kuyumculukta 40 yıllık geçmişe sahip İzmirli CARACAS isimli butik mücevher firması, ünlü takı tasarımcısı Deniz Kaprol ile birlikte mücevher sanatı ile modayı birleştirerek mücevher sektörüne yeni bir soluk getirecek işbirliği içine girdi. CARACAS by DKAPROL koleksiyonu, 22 Temmuz akşamı “Welcome To TheTheatre Of Jewellery” konsepti, bir defileyle Sole Mare Beach Club Çeşme’de ünlü mankenlerin üzerinde görücüye çıkacak.

Takı defilesi
Takı tasarımcısı olarak ülkemizde başı çeken ve ilklere imzasını atan ünlü tasarımcı Deniz Kaprol, öğrenimini New York’ta moda tasarımı üzerine yapmış. Tekstilci bir aileden gelmesine ve moda tasarım okumasına rağmen takı tasarımı yapmayı tercih etmiş. 2004 yılında Türkiye’de takı ve aksesuvarın ilk “Haute Couture” markası olan “DKAPROL” isimli kendi markasını yarattı. Ayrıca Türkiye’nin ilk takı tasarımı defilesini de “Fallen Angels” konsepti ile geçtiğimiz aylarda benim de izleme şansı bulduğum İstanbul Fashion

Yazının Devamı

Tatile nereye gitsem?

3 Temmuz 2011

Geldi çattı yaz ayları, herkesi aldı bir tatil telaşı... Haydi izin aldınız, işi gücü ayarladınız, bütçenizi denkleştirdiniz diyelim, nereye tatile gideceksiniz?
Tatil denince akla dinlen­­­me geliyor ama yanlış... Başlı başına sıkı bir çalışmanın eseridir tatil, üstelik tatilde de dinlenilmez; yorucu bir şeydir. Yılda iki, bilemedin üç haftamız var. Neredeyse tatile çıkılacak zamanlar için yaşıyoruz. Tatile gitmek, ciddi bir çalışma gerektirir. İyi planlanmadı mı, tam bir fiyaskoyla sonuçlanabilir. Değişik bir yer bulmak lazım, plan yapmak lazım. Bir de ekonomik olmalı elbette. İşte tam o noktada da başlar tatil telaşı. Birilerin yardımına ihtiyacınız vardır.

Rezervasyon kolaylığı
Expedia, 60’dan fazla ülkede bulunan binlerce seyahat acentesine bağlanarak çalışan, gezi ya da iş amaçlı seyahat eden milyonlarca kişiye hizmet veren dünya çapında lider bir online seyahat şirketi... Seyahat pazarında en geniş paya sahip olduğu için en uygun fiyatları tüketiciye sunabiliyor. Seyahat edenlerin hayatlarını kolaylaştırıyor. İster gezi ister iş amaçlı seyahat edin, Expedia’da mütevazıdan lükse kadar pek çok farklı bütçeye uygun seyahat alternatifleri bulmanız mümkün. Expedia,

Yazının Devamı

Bu ülkenin, bir Nihat Doğan gerçeği var!

26 Haziran 2011

Evet; bu ülkenin bir Nihat Doğan gerçeği var! Sorun, Cumhurbaşkanımızın, Belediye Başkanımızın adını bilmeyebilirler ama Nihat Doğan’ı herkes tanır.
Kimdir Nihat Doğan?
Müzik dünyasına 19 yaşında ‘Kırdın Kalbimi’ adlı albümüyle adım atmış, özellikle cam kırılma efekti teknoloji harikası bir çalışmayla müziğimize yeni bir soluk getirmiştir. Kendisinden 12 yaş büyük olan Seda Sayan’la nişanlanıp, evliliğin eşiğinden dönmüştür. “Benim olmazsan taciz ederim” felsefesinin kurucusudur! Acun Ilıcalı’nın sunduğu Survivor’a katılmasıyla zirve yapmıştır. Her zaman küllerinden doğmayı başarmış, şahsına münhasır biridir.
Nihat Doğan’ı anlamak öyle herkesin harcı değildir, bazılarına göre yüzlerce yıl sonrasının dehalarına nasip olacak bir durumdur. Aslında kendisi Nihat Doğan felsefesini, Nihatizm’i başlatmış ve buna bizleri çaktırmadan alıştırmıştır. Tam anlamıyla bir “Beyin sulandırıcısı”dır. .
İşte bu nedenle Nihat Doğan’ın ya secret tarzında kitaplar yazan çok iyi bir yazar olup yazdıklarının bestseller olacağını ya da siyasete atılıp milletvekili olacağını düşünüyorum. Sizleri Nihat Doğan ve Survivor Sözleri ile baş başa bırakıyorum:
- Saygıda sıfır hatayla oynarım.
-

Yazının Devamı