Sezin Sivri

Sezin Sivri

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Mücevher sanatı modayla birleşti


Dünyada ve ülkemizde tekstil markaların ünlü tasarımcılar ile çalışarak özel koleksiyonlar hazırladıklarının örneklerini görmüştük. Takıda daha doğrusu mücevher sektöründe böyle bir örneğe rastlamanız pek mümkün değildi. Kuyumculukta 40 yıllık geçmişe sahip İzmirli CARACAS isimli butik mücevher firması, ünlü takı tasarımcısı Deniz Kaprol ile birlikte mücevher sanatı ile modayı birleştirerek mücevher sektörüne yeni bir soluk getirecek işbirliği içine girdi. CARACAS by DKAPROL koleksiyonu, 22 Temmuz akşamı “Welcome To TheTheatre Of Jewellery” konsepti, bir defileyle Sole Mare Beach Club Çeşme’de ünlü mankenlerin üzerinde görücüye çıkacak.

Takı defilesi
Takı tasarımcısı olarak ülkemizde başı çeken ve ilklere imzasını atan ünlü tasarımcı Deniz Kaprol, öğrenimini New York’ta moda tasarımı üzerine yapmış. Tekstilci bir aileden gelmesine ve moda tasarım okumasına rağmen takı tasarımı yapmayı tercih etmiş. 2004 yılında Türkiye’de takı ve aksesuvarın ilk “Haute Couture” markası olan “DKAPROL” isimli kendi markasını yarattı. Ayrıca Türkiye’nin ilk takı tasarımı defilesini de “Fallen Angels” konsepti ile geçtiğimiz aylarda benim de izleme şansı bulduğum İstanbul Fashion Week 2011 kapsamında gerçekleştirdi.
CARACAS ise uzun çalışma ve araştırmalar sonucu markalaşma sürecine 2008 yılında New York’ta başlamış bir firma. Dünyanın seri üretimden sıkıldığı bu dönemde eğitimli ve araştırmacı tasarım grubuyla; hem kişiye özel hem butik tasarımları ile farklılığını ortaya koyuyor.

İhtişamlı ve şık
Deniz Kaprol, ilklerin kadını. İnanılmaz bir vizyona sahip ve yaptığı tüm işlerde adından övgü ile söz ettiren bir tasarımcı. Mücevher sanatını moda ile birleştirmeyi hedefleyen marka Caracas için CARACAS by DKAPROL koleksiyonu tasarlamış. Türkiye’de ilk defa bir tasarımcı ünlü bir mücevher markası için koleksiyon hazırlamıştı, bu fikrin İzmirli bir firmaya ait olası sevindirici bir durum. Necip Karakaş ve Deniz Kaprol ile bir araya geldik. CARACAS by DKAPROL takılarının bir kısmını gördüm. İhtişamlı ve güzel görünüyorlardı. Temmuz 22’de, mücevher tiyatrosu konsepti ile gerçekleştirilecek defile süprizlerle dolu. Defilede Ece Sükan, Ahu Yağtu, Özge Ulusoy, Duygu Akdeniz, Bürde Aslan, Dolunay Ergin, Pelin Süzen, Simge Ünal, Soley Akça, Ezgi Tuyuran, Nergis Gemici, Dilara Davran, Gamze Balım gibi ünlü modeller görev alacak.

Çeşme, neden bir Nice veya Capri olamaz?

Çeşme’nin gönüllü elçiliğini yapıyorum adeta ama bazı şeylerde insanın canına tak ediyor. Çeşme’nin yakaladığı bu popülaritenin, hızlı yükselişin göz göre göre düşmesini istemiyorum. Çeşme’ye biraz eleştiri gerekiyor sanırım. Böyle giderse Çeşme bir Nice, Capri, St-Tropez gibi dünya markası olamaz. Neden mi?
* Fiyat politikasızlığı, kazıklama, hesabı şişirmeler üstüne üstelik düşük kaliteli hizmet vermeye devam ettikleri (bazılır hariç) için...
* Yaz sezonunun tüm faturasını bir gece yediğiniz yemekten çıkarmaya çalışan restoranlar yüzünden...
* Adamına göre, bilinirliğinize göre muamele yaptıkları için...
* Sezonu uzatacak bir şey yapılmadığından...
* Alaçatı’nın yeni destinasyonu; kültür ve sanat sokağı Hacı Memiş Mahallesi henüz keşfedilmediğinden...
* Herkesin taş ev alıp butik otel yaptığını sanması nedeniyle...
* “Blush” istediğinizde “Roze Şarap” getirdikleri, müşteriyi kandıracaklarını sandıkları hatta iki şarap arasındaki farkı bilmediklerinden...
* İster meyve suyu için, ister ayran, ister içki... İçine musluk suyundan buz koyup içtiğiniz şeyin tadını mahvetmtikleri için...
* Dünya mutfağında örnekler diye gittiğiz restoranlarda başarısız yemekler yiyip fahiş fiyatlar ödendiği için...
* Çöp toplama olayını çözüm getiremediklerinden...
* Otel fiyatları yüksek olduğu ve alternatif uygun fiyatlı otel pansiyon bulmanın zorluğundan...
Alternatif plajlarına, akvaryum gibi denizine, üstelik Alaçatı’ya rağmen olamaz.