Yıldırım ile tekstil ve konfeksiyon dünyasındaki gelişmeleri konuşmadım değil, ancak asıl merak ettiğim başka bir konu, İnönü Stadında Belçika takımı Standard Liege ile oynanacak yılın son seyircili Beşiktaş maçına (dün gece) gidip gitmeyeceği yönünde ne karar aldığı...Beşiktaş - Çaykur Rize maçında İnönü Stadyumuna taraftar olarak girip, bir cenaze olarak çıkan Cihat Aktaş olayının acısı da, yankıları da sürüyor.Yıldırımdan duyduklarım; BJKnin, Çaykur Rize maçında aldığı seyircisiz futbol cezasının, üç maç ile sınırlı kalmayacağını gösteriyor.Tribünlerin efendileri cezayı uzatacaklar gibi!Süleyman Seba döneminde BJK yönetiminde kısa bir süre yer alan ve sonraki başkanlık yarışlarında da sık sık adı üzerinde spekülasyonlar yapılan Yıldırım bile takımının dün akşamki maçına gitmeme kararı alıyor.Yıldırım, "Locamı çalışanlarıma devrettim. Bu sezon Beşiktaşın hiçbir maçına gitmeyeceğim" diyor.Stat cinayetinin ardından, başta kadınların ve çocukların güvenlik endişeleri ile tribünlerden uzaklaşmalarını, loca taraftarının tepkisi izliyor.Geçen hafta yapılan 9 lig maçını toplam 37 bin 500 kişi seyretti. Bir önceki hafta stadlarda 60 bine yakın seyirci vardı. Bu cinayet öncesine göre
Bank Ekspresin eski sahibi Korkmaz Yiğit; Yeşil Vadi, Atlas, Nova Platin, Sun City gibi lüks konut projelerinin sat - yap müteahhidi olarak nam salmıştı.1998 yılında karşımıza "büyük alıcı" olarak çıktı.Özelleştirme İdaresinin açtığı Türkbank ihalesini kazandı. Ancak Yiğit ile Alaattin Çakıcı arasındaki kaset ortaya çıkınca, ihale iptal edildi. Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz ve Bakanı Güneş Taner, "İhaleye fesat karıştırmaktan" dolayı, TBMMde 15e karşı, 429 oyla Yüce Divana sevk edildi.Yiğit ise Türkbank davasından 3 yıl 9 ay hüküm giydi. Yargıtaydan gelecek karar bekleniyor. Çakıcının da Türkbank davasında 4 yıl mahkumiyeti isteniyor.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin Bank Ekspres ile ilgili "nitelikli dolandırıcılık" suçundan dolayı verdiği kararı davacı lehine bozdu. 39 sanıklı dava, Beyoğlu 2. Ağır Cezada geçtiğimiz pazartesi günü başladı.Yargıtay Kararında, bankanın 23.10.1998 tarihi itibariyle 108 trilyon lira zarara uğradığı, Korkmaz Yiğitin TMSF ile arasında 24.10.1998 tarihinde imzaladığı taahhütname gereği 300 milyon doları ödemediği öne sürüldü.Yiğitin oğlu, damadı ve reklamcı Ali Nur Velidedeoğlu, Kemerburgazda lüks konutlar yaptığını,
İmar Bankası davasından dolayı, üçüncü - beşinci derecede ilgililerin, üç kuruşlarına nasıl el konulduğunu Emin Çölaşan geçtiğimiz günlerde Hürriyette yazdı.Çölaşanın köşesinden, hakkında açılmış herhangi bir soruşturma ve üzerinde mal mülk bulunmayan "Mehmetin çilesini" okuduk. 37 yaşındaki inşaat mühendisi Mehmetin, aylık gelirinin 1 milyar lirayı aşan bölümüne el konuyordu...Ya diğerleri?!Bank Ekspresi batıran, Türkbank davasından 3 yıl, 9 aya mahkum olan Korkmaz Yiğitin geçtiğimiz pazartesi günü Beyoğlu İkinci Ağır Ceza Mahkemesinde duruşması vardı. 39 sanıklı davada, 6 sanık ifade vermişti. 18 sanığa tebligat ulaşmış, ancak 22.11.2004 tarihli duruşmaya gelmemişlerdi.Davanın 11 sanığının adresleri tesbit edilememişti. Bunların içinde de Yiğit ailesinden "üç Yiğit" bulunuyor.Korkmaz Yiğit ile birlikte Serpil Uğurlu ve Yılmaz Yiğit mahkemeye mazeret belirtmişlerdi. Reşat Yamanoğlu adlı sanığın ifadesi Bingöl Ağır Cezadan alınacaktı.İddeanameye göre suç tarihi, 23.10.1998. Zaman aşımı süresi ise 7.5 yıl. Yargıtaydan kesinleşmediği takdirde zaman aşımından davanın ortadan kaldırılmasına karar verilecek tarih 23.04.2006.Bekle ki, dosyadaki 39 adamın tamamını bulsunlar!..Bank
Türkiye ekim ayında kesilen stand - by anlaşmaları için geri sayıyor...AKPye ters açı yapmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD). Yeni Başkanı Dr. Ömer Bolat, Ülkerin tepe yöneticilerindendir. Üyeleri AKPnin tabanını oluşturan siyasal, sosyal ve dini referanslara sahiptir.AKP ile çelişkilerini izlemek açısından, MÜSİAD Yayınlarından çıkan, Dr. İbrahim Öztürk imzalı "Türkiye - IMF İlişkileri" kitabını/raporunu önemsiyorum.Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünden mezun olan Dr. Öztürk, aynı üniversitede Japon ekonomisi dersi veriyor ve Tokyoda akademik çalışmalarını sürdürüyor. O nedenle Öztürkün kitabında Asya krizi de önemli bir yer tutuyor.Bolatın kitapta şu eleştirileri yer alıyor:"Türkiyenin yakalamış olduğu istikrarı çekemeyen kesimlerin bir taraftan kendi finans ekonomisine dayanan hesaplarını garantiye almak, diğer taraftan ise siyasi emellerini gerçekleştirmek için hükümeti etkileme girişimleri hızla devam etmektedir. Bu çerçevede IMFnin standart reçetesini eleştiren görüşlere ve alternatif arayışlara karşı çıkmakta, milletin hayrına olacak herhangi bir tasarrufta bunu köstekleyici tavırlar içine girmektedirler. İnsanlarımızın ülke ekonomisi içinde cereyan
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) sanayinin modernleşmesine ilk katkıyı bilişimden önce, "kalite", daha sonra da bilgi toplumuna dönüşümü destekleyen "teknoloji" ödülleri ile vermişti. eTürkiye ödülleri başvurusunda, finale kalan kamu kurumları ve projeleri şöyle oldu:Adalet Bakanlığı (Ulusal Yargı Ağı Projesi - UYAP)Denizcilik Müsteşarlığı (e - Denizcilik)Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü (Dahilde İşleme Rejiminin Elekronik Ortamda Gerçekleştirilmesi Projesi)Sermaye Piyasası Kurulu - (Kamuoyu Aydınlatma Platformu - KAP)Emniyet Genel Müdürlüğü (Karayolu İyileştirilmesi ve Trafik Güvenliği - KİTGİ)Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi )Kamu İhale Kurumu (Kamu İhaleleri İlan Yönetim Sistemi)Gelirler Genel Müdürlüğü (Vergi Dairesi Otomasyon Projesi 2. Aşama-VEDOP)Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü (Milli Eğitim Bakanlığı İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetim Bilgi Sistemi)Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (e - Tüketici) Sosyal Sigortalar Kurumu (e - Bildirge) Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (Yerel Yönetimler için Eğitim Malzemesi Geliştirme Projesi - YEREP)Yarışmanın yerel yönetimleri içine alan "eYerel
Maliye Bakanlığı; Kandillide okula tahsis edilen yerini, İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyetine, "İktisatlılar Evi" olarak hizmet vermek üzere kiralamış.5 dönümlük parsel içindeki tarihi kagir bina, 10 yıllığına tesbit edilen 23.5 milyar kira bedeli karşılığında, Cemiyetin olmuş. Restorasyon başlamış... Haber haberi kovalıyor. Geçtiğimiz günlerde bu sütunlarda Kadilli İlköğretim Okulunun fiziki sorunlarına değinmiştim. Meğer sorunun büyüğü arka plandaymış. Mevcut okul, Turgut Yılmazdan, Gürbüz Refikoğluna; Koç ailesinden, Sabancılara, Sapmazlara kadar herkesin eli üstünde olmasına rağmen, fiziki şartlarını aşamıyor.179 öğrencinin öğrenim gördüğü okulda, bırakın laboratuvar gibi olanakları, oyun oynayacak iki metre kare bahçe yok. Spor salonu yok. Okulun kapısı caddeye açılıyor.Kandillinin yüksek lisanslı okul müdürü İsmail Topal ve hayırseverlerin tüm gayretleri 70 yıllık binayı ancak ayakta tutmaya yetiyor.1987 yılından beri, bu ilkokulun taşınması tartışılıyor. Kandilli İlköğretim Okulunun Fahri Başkanı ve müteahhit Cevat Yaltıraklı konunun yakın takipçisi. Yaltıraklı; Maliye Bakanlığı Emlak Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı Yatırım ve Tesisler
Buna en güzel örnek; 29 Temmuzda yaşamını yitiren Susan Buffet ve Dr. Türkiz Gökgölün dünya kadınları için sürdürdüğü mücadenin bir nöbet devrine dönüşmesi...41 milyar dolarlık serveti ile dünyanın en zengin ikinci kişisi Warren Buffetın eşi Susan Buffet, 4 milyar dolarlık tüm mirasını Buffet Vakfına bağışlamıştı. Bu bağış ile üreme sağılığı ve hakları/ nükleer silahsızlanma alanlarında faaliyet gösteren Buffet Vakfı, 6 - 7 kat büyüyecek.Buffet Foundationun (vakfının) yılda 30 milyon dolar olan harcama bütçesi, 200 milyon dolara çıkacak.Dünyanın en zengin kişisi Bill Gatesin vakfının AİDS ile mücadelede yılda 350 milyon dolar harcadığını düşünürsek, iki ailenin yarışı sivil toplum alanında da hız kazanacak. Farklı çoğrafyalardan insanların yollarının kesişmesi tümüyle bir rastlantı değil. Buffetın mirası sonucu vakıfın ulaştığı büyüklük, kurumda yeniden yapılanmayı gündeme geldi. Daha çok ABD içinde faaliyet gösteren vakıf, uluslararası alanda gelişmeye karar verdi. Bu nedenle vakıf yönetimi, "Uluslararası Programlar" bölümü oluşturdu. Bu bölümün başına da Susan Buffetın dostu ve yoldaşı Dr. Gökgöl getirildi.Dr. Gökgölün hayatı, "kadının bedenine saygı göstermesi" üzerine
Aramızda sessizlik belirdiğinde, "Yarın ne yazacaksınız?" muhabbeti açılıyor. Aslında bu sorunun ardında "Bakın size ne anlatacağım" mesajı gizli, anlamaz mıyım...Öyle öyküler dinledim ki, şeker tadındaydılar, size de anlatayım.Yaşlı, zengin kadın.Komşum Kandillinin kızı, etrafımızdaki herkesi tanır. Kendisi gibi ev hanımı annesi ve ilkokula giden iki güzel kız çocuğu ile yaşıyor. Giriş katında oturuyorlar. Sokağa uzanan balkonları kadınlar kahvesi gibi; yerel haberler buradan geçiyor. Balkon demirlerine yaslanan güleç yüzlerinin önünden, selamsız sabahsız geçmek vicdansızlık olur. Israrlı davetlerine bugüne kadar karşılık verip bir kahvelerini içemedim ama alacakları olsun.İhale süresi dolmasına rağmen, yarım kalan sokağımızın Beylerbeyi - Kandilli Atık Su Tünel İnşaatının öyküsünün hası da onlarda. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve İSKİ Genel Müdürü Dursun Ali Çodurdan inşaatın durdurulma nedeninin, evlere 5 - 10 metre uzaklıkta patlatılan dinamitler olduğunu öğrenmemin hiç önemi olmadığını öğrenmek, bu bayrama kısmetmiş.Olay nasıl olmuş biliyor musunuz?Beylerbeyinde bir köşkte yaşlı ve zengin bir hanım yaşıyormuş. Bir gün evin kızı tünel inşaatında