Serdar Sarıdağ

En sonunda Sneijder imzayı attı, Galatasaray formalı görüntülerini cümle alem gördü.
Eğer “Türk futboluna katkısı olur mu?" diye soru soran birini de görürseniz hemen yolununuzu değiştirin.
Dominic Iorfa'nın bile bir ileri iki geri giden futbolumuza katkısı oldu ki mevzu bahis olan kişi Sneijder.
Kimdir bu Sneijder diye analizlere de hiç gerek yok.
Ben bu transferin başka bir yönüne dikkat çekmek istiyorum.
Şurası bir gerçek, biz bir Katar'ız.
Bunu kabullensek de kabullenmesek de biz bildiğimiz Katar'ız.

Son yıllarda Türk futbolunu Edirne'den öteye en çok onlar taşıdı.
Artık Afrika'nın balta girmemiş ormanlarında bile Galatasaray'dan çok Cüneyt Çakır'ı tanıyorlar.
Türk hakemliği resmen sınırları zorluyor.
Zorluyor zorlamasına ama, topraklara geri döndüklerinde ise bir haller oluyor.
Havasından mı suyundan mı yoksa tribünlerden mi bilinmiyor?
Avrupa'da kurallara uyan Türkiye'de ise tek rakibi Türk Hava Yolları olan şoför gibiler.
Hayır milimlik ofsaytlardan artık vazgeçtik de, şu yere yatarak penaltı kazananlar ile elle topu düzeltip gol atanları görün bari.

Ligin ilk yarısını maddi ve manevi olumsuzluklara rağmen, “peri masalı” gibi tamamlayan Beşiktaş, bugün hakikat kapısının eşiğinde... Büyükşehir ile karşı karşıya gelecek olan siyah-beyazlılar, ilk yarının tesadüf olmadığını bir daha göstermek zorunda.
Galatasaray derbisi öncesine denk gelen bu maç o kadar önemli ki kesinlikle “akıllarda derbi vardı” dedirtmeyecek... Sakatlık girdabından kurtulmaya çalışan Fernandes, Veli ve Ersan üzerindeki belirsizlik perdesi kalkmış olmasa bile, mevcut kadro üç puanı almaya yeterli.
Beşiktaş açısından korkulacak iki şey ise Büyükşehir’in her sene ters gelmesi ve Bülent Korkmaz faktörü. Genç hoca neredeyse doğduğu günden beri taşıdığı hırsını takıma yansıtmaya devam ederse, İnönü ahalisine tatsız bir gece yaşatabilirler.
20 senelik Anadolu birikimine sahip Samet Aybaba ise Korkmaz’ın bu enerjisi karşısında tecrübesini mutlaka konuşturacaktır. Galiba güzel bir gece olacak!..

Sevgili Ünal Aysal...
Sizin oraları bilemem ama bizim buralarda Fatih Terim'e maaşlı eleman değil “İmparator" derler!..
U-21 Milli Takımı'nı 1993 yılında Akdeniz Oyunları Şampiyonu yaptığında, imparatorluğunun temelini çoktan atmıştı.
Sizden önceki patronların döneminde, işyerinize bir adet UEFA Kupası bıraktığında ise tüm Türkiye onunla birlikte yere çökerek ağlamıştı.
Ama siz neredeyse böylesine bir futbol adamına, mavi iş önlüğü giydirip yaka kartı bile taktıracaksınız.
Hoş İmparator gocunmaz böyle şeylerden çünkü o emekçi bir babanın oğlu.
Ama siz böyle devam ederseniz, birgün karşınıza Yaşar Usta (Münir Özkul) gibi biri çıkar “bak beyim, sana iki çift lafım var" diyebilir.

Milliyet'te işe başladığım ilk günlerde hem mutfakta çalışmaktan hem de merakımdan dolayı, yazar klişelerini çok kısa sürede ezberlemiştim...
Tribün, Pazar'ın Ertesi, Ters Köşe, Kontratak vs...
Her birinin sahiplerini hatırladıkça, bir gazeteci olarak o günleri yaşadığıma şükrederim hep.
Dürüstçe söylemem gerekirse kafamın bir yerinde; olur da bir gün bir köşede yazmak zorunda kalırsam diye bir kaç tane klişe saklamıştım.
Gün geldi o klişelerden birini bugünden itibaren www.skorer.com için kullanma mutluluğunu yaşıyorum.
Servisimizin başlık üstatlarından biri olan Ercan Güven'in de fikrini alarak, her maç öncesinde tribünlerin gözü kulağı orada diye Çıkış Tüneli'nde karar kıldık.
Umarım okudukça maç öncesindeki o heyecanı yaşarsınız.

Ligdeki çıkışını Eskişehirspor ve Gençlerbirliği beraberlikleriyle sekteye uğratan 27 puanlı Beşiktaş, ilk yarı sonunda hedeflediği 30 puan baremine ulaşmak için bugün Kayserispor’u yenmek zorunda.
Cezası biten, “kadife ayak” Oğuzhan’ın maestro görevi üstleneceği karşılaşma öncesinde, siyah-beyazlı takımda hazırlıklar dünkü antrenmanla tamamlandı. Futbolcuların, fiziksel ve mental olarak Kayserispor maçına hazır olduklarını söyleyebiliriz.
Kritik maç öncesinde Beşiktaş’ın en büyük korkusu hava ve saha şartları... Gençlerbirliği deplasmanında adeta buz kesen Kartal’da, Samet Aybaba’nın dün gözü kulağı meteorolojiden gelen haberlerdeydi. Bizim de edindiğimiz bilgilere göre önceki gece başlayan kar yağışı etkisini azaltsa bile bugün de devam edecek.
Ağır kış şartlarında oynanacak maçta iki takım arasındaki güç dengelerinin fazla bir önemi kalmayacak. Hava şartları nedeniyle maçın ertelenmesi, Fernandes’siz Beşiktaş için kesinlikle avantaj olacaktır. Maçın oynanması halinde ise Kara Kartal’ın galibiyet özlemi, soğuk hava ve kaygan zemin nedeniyle bembeyaz kara takılabilir.

Ziraat Türkiye Kupası hedefini Akdeniz’de bırakan Beşiktaş, bugün Ankara’nın eksilerde seyreden havasında Gençlerbirliği ile lig mücadelesine çıkacak. Fernandes’in yokluğunu hissetmesine rağmen bu duruma alışmaya çalışan Beşiktaş, 19 Mayıs Stadı’nda Portekizli’nin çırağı Oğuzhan Özyakup da olmadan üç puanı İstanbul’a götürmeye çalışacak.
Her ne kadar cezalı Oğuzhan tam anlamıyla orta saha virtüözü olmasa da, Beşiktaş’taki bu iki önemli eksiklik, Başkent soğuğunda hava değişimi geçiren Kartal’ın donmasına neden olabilir. Defansla ofans arasını Necip, İbrahim ve Veli gibi isimlerle doldurarak Fernandes ve Oğuzhan’ın yokluğunu aratmamaya çalışacak olan Samet hoca, son haftaların formda ismi Holosko’ya ise bu maçta çok güveniyor. Geçmiş yıllara göre bu sezon neredeyse Avrupa standartlarında bir futbol ortaya koyan Filip Holosko’nun yanı sıra, Almeida da boyunun posunun avantajıyla Aybaba’nın bir başka önemli silahı olacak. Sonuç olarak mutlaka kazanılması gereken soğuk bir gecede, Beşiktaş’ta hiç kimse kötü futbolla gelen üç puana da üzülmeyecektir. Fakat olası bir üç puan kaybında ise İnönü’deki Kayseri maçı tehlikeye girer.

Fernandes’in yokluğunda Ordu’dan üç puanla dönerek takım olma yolunda hızla ilerleyen Beşiktaş, bugün yine bir başka güçlü Süper Lig ekibi olan Eskişehirspor’un karşısına çıkıyor. Üstelik devreyi kapatan Fernandes olmadan. Buna rağmen Beşiktaşlı futbolcular geçen hafta alınan galibiyetin verdiği özgüveni, bugün Portekizli bile olmadan mutlaka sahaya yansıtacaktır.
Bu gece sahada yer almayacak olan bir diğer isim ise Ersan Gülüm. Samet Aybaba kart cezası nedeniyle genç oyuncunun olmayacağı bu karşılaşmada, defansta mecburi değişikliğe gidecek. Deneyimli hoca, sezonun en önemli problemi olan savunma hatalarına da, belki bu vesileyle çare bulabilir. Aksi durumda İnönü’de yine bol gollü maç seyredebiliriz!.. Zaten Aybaba’nın önüne gelen raporda da, Es-Es’in hücumcularına mutlaka ekstra önlemler alınması gerektiğinin yazıldığını hepimiz biliyoruz.
Özetle, tribünlerin tamamen dolacağını düşündüğümüz bir gecede eğer üç puanı kazanan taraf Beşiktaş olursa, rakiplerinin Avrupa yorgunu olduğu bir haftada, siyah-beyazlı takım zirvenin şeklini de değiştirebilir...