Bütün Beşiktaşlılar, 2013 yılını bir kenara not etsin...
1903 yılı Beşiktaş tarihi için ne kadar önemliyse, 2013 yılı da en az o kadar önemli olacak.
Bir dönüm noktası 2013.
Şubat ayı içerisinde yapılacak mali kongre, Beşiktaş'taki maddi ve manevi değişimin ilk adımı olacak.
Bu kongrede bitime çok yakın olan yeni İnönü Stadı'nın müjdesi verilecek.
Yani statla birlikte Beşiktaş'ın gelirleri rakipleriyle aynı düzeye gelebilecek.
Şubat ayından sonra ekonomik anlamda da güzel haberler bekleniyor.
Beşiktaş, Galatasaray karşısına Almeida olmadan çıktı; sahadan hiç istemediği bir sonuçla ayrıldı.
Bu maçtan sonra genel kanı Beşiktaş'ın mutlaka bir forvet transferi yapması yönünde...
Fakat Samet Aybaba'ya göre yanlış bir kanı.
Ona göre sorun forvette değil orta sahada.
Galatasaray karşısında olduğu gibi orta sahanın, forvet hattını yeteri kadar besleyemediğini, hem basına hem de yönetime söyledi.
Samet Ayaba, Sezer Öztürk transferi için artık düğmeye basılması gerektiğini derbiden sonra yönetime bir kez daha iletti.
Sezer için bu hafta Fenerbahçe yönetimi ile temasa geçmesi beklenen Beşiktaş yönetimi, başarısız olursa gözünü diğer takımların orta sahasına dikecek.
Sneijder ve Dentinho transferleri yüzünden ne medya ne de taraftar derbi havasına giremedi...
Çünkü Türkiye'de uzun yıllardır bir derbi transfer dönemine denk gelmiyordu.
Daha önceki matematik kurallarına aykırı olacak bir şekilde, ligin ilk haftalarına rastlamayan derbinin zamanlaması da, bence çok iyi oldu.
İki hafta sahalardan uzak kalması beklenen Almeida'nın, oynama ihtimali bile normal bir günde gazetelerde manşet olurdu.
Bugünkü derbi, gündemin yoğunluğundan dolayı her iki takım oyuncularına sıradan lig maçı gibi gelecek.
Gelelim Samet Aybaba'nın derbi taktiğine...
Birincisi ortada şu ana kadar bir taktik yoktu!..
Beşiktaş'ın yeni transferi Dentinho çok sempatik bir futbolcu.
Bu özelliği nedeniyle takım arkadaşlarıyla çok çabuk uyum sağladı.
Son yıllarda Beşiktaş'a, çevresine bu kadar pozitif enerji yayan bir futbolcu gelmemiştir herhalde.
Son hatırladıklarım Madida ile Amaral...
Neyse gelelim Dentinho'nun İstanbul'daki ilk gününe.
Çiçeği burnunda siyah - beyazlı futbolcu, imza töreninden sonra tesislerden ayrılarak şöyle bir İstanbul'u gezeyim demiş.
Şehrin trafiğine inanılmaz şaşırmış doğal olarak.
Önce Anadolu yakasında ev bakmak için tesislere yakın siteleri gezmiş.
Geceyi tesislere yakın bir otelde geçiren Dentinho, bu sabahki antrenmana çıkarak Beşiktaş'taki ilk gününe başlamış oldu.
Öyle takımdan ayrı falan da değil...
Kısa bir hoşgeldin merasiminden sonra kendini çift kalede bulmuş.
Her ne kadar yarım sahada olsa da performansıyla göz doldurmuş.
Samet Aybaba ona belirli bir mevki vermemiş.
Hücum hattında serbest adam olarak oynamış.
Kimi zaman sağ kanat, kimi zaman sol kanat, kimi zaman forvet ve forvet arkasında.
Dentinho transferinde son durum nedir diye iki gündür yoğun bir telefon trafiği içerisindeyim.
Malum transferi borsaya bildirildi.
Yöneticiye“ bugün mü gelir” diye sordum?
Cevap:
- Dentinho'yu özel uçakla getiriyoruz.
Anlayacağınız bugün sağlık kontrolü.
Beşiktaş yönetimi Lucescu'nun listesinde bulunan bir ismi alarak akıllıca iş yaptı.
Beşiktaş'ta yaşanan son olayı hepimiz biliyoruz.
Manuel Fernandes, Gökhan Süzen'e kafa attı, Gökhan da karşılık olarak yumruk salladı.
Futbolda yeri var mı?
Var...
Olur böyle şeyler...
Fakat yönetimde Fernandes'in gönderilmesini isteyenler var.
Yanlış anlaşılmasın kavgadan değil sakatlığından dolayı.
Samet Aybaba ile ne zaman bir ara gelsek “Oğuzhan'ı fazla abartmayın" der, şımarmaya müsait bir bünyesi olduğunu söyler.
İlk başlarda alt yapısı Avrupa kökenli olduğu için Samet Hoca'ya hak vermiyordum.
Zaman geçtikçe Samet Aybaba'nın ne demek istediğini çok iyi anladım...
Ama kullandığı kelime yanlış...
Şımarmak yerine başka sözcükler bulabilirdi.
Çünkü Oğuzhan şımarık değil...
Tersine selam sabahı ihmal etmemeye çalışan bir kişilik.