Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta içinde dolar kurundaki hızlı yükselişe borsadaki düşüş eşlik etti. Aşağıdaki şekilde kırmızı çizgi dolar kurunu gösterirken siyah çizgi BIST 100 endeksini gösteriyor. Görüleceği gibi, döviz kuru ve borsa genelde zıt yönlü hareket ediyor. Çünkü gerek döviz kurundaki yükseliş gerekse borsadaki düşüş finansal beklentilerle ilgili genel bir karamsarlığı yansıtıyor.
Türkiye özelinde geçtiğimiz hafta içindeki gelişmelere baktığımızda bu karamsarlığı tetikleyecek çok önemli bir gelişme göremiyoruz. Bilakis, bir önceki hafta Merkez’in
faiz indirimine gitmemiş olması bu bağlamda olumlu bir gelişme. Bununla birlikte
hafta içinde giderek artan jeopolitik risklerin piyasaları olumsuz etkilediğini söylemek de zor değil.

Kur, faiz, borsa üçgeni


Yabancı çıkışı...
Daha geniş bir perspektiften baktığımızda gerek kurdaki yükseliş gerek borsadaki düşüş yabancı sermaye çıkışına işaret ediyor. Bu da tüm gelişmekte olan ülkeler genelinde gözlemlenen bir hareket ve ABD ekonomisinden gelen toparlanma hareketleri ve Fed’in faiz artırım sinyallerinden tetiklenmişe benziyor.
Yandaki şekilde bu sefer içeride gösterge faiz ve dışarıda ABD 10 yıllık tahvil faizlerine yer verdim. Şekli yorumlamadan önce faiz oranlarıyla ilgili temel bir prensibi hatırlatmakta yarar var. Bono faizi ve bono fiyatı arasında ters bir ilişki bulunuyor. Yani bonoya olan talep arttığı zaman fiyatı yükselirken faizi düşüyor. Dolayısıyla, bono faizindeki düşüş talepteki artışı ve ekonomiye olan güveni gösterirken, bono faizindeki yükseliş ise talepteki azalmayı ve ekonomiyle ilgili endişelerin arttığını gösteriyor.
Bu bilgi ışığında yukarıdaki şekle baktığımızda geçtiğimiz hafta içinde maviyle gösterilen gösterge faiz oranımız yükselirken, yeşil çizgiyle gösterilen ABD uzun vadeli faiz oranlarının düştüğünü görüyoruz. Yani içeride bono talebi azalırken, ABD’de bono talebi artıyor.

Kur, faiz, borsa üçgeni


10 yıllık faizde yükseliş
Bu tabloyu gelişmekte olan piyasalardan ABD ekonomisine geri dönen sermaye hareketi olarak yorumlamak mümkün. Gelişmekte olan ülkelerden dolar çıkışı bu ülkelerde
ABD tahvili olarak park edilmiş dolarların nakde çevrilmesiyle bir taraftan da ABD bonolarına olan talebi azaltıyor, ancak 10 yıllık faizlerdeki yükseliş talepte net bir artışa işaret ediyor.