Şebnem Burcuoğlu

Daha farkında olmak ve daha iyi önlemler almak adına, bireysel olarak da depremle ilgili araştırmalar yapmak, tarihe damga vuran depremleri mercek altına almak önemli...

"Kırk beş saniye çok uzun bir süre, yaşayan bilir...” 17 Ağustos depremini İstanbul’da yaşayanlardan biri olarak bu cümle beynime kazınmıştı, zira 7.4 büyüklüğündeki o sarsıntı hayatımın dönüm noktalarından biridir. Şimdi, ülkemizde yeni yaşanan deprem zincirinin ardında bıraktıklarını izlerken kalbim sıkışıyor. Yastayız, elimizden gelen her türlü desteği yapıyor ve yaraların bir an önce sarılmasını diliyoruz. Depremden başka bir konuya odaklanamadığım bu günlerde çokça okuma yaptım ve bugün, tarihe damgasını vuran depremleri, bir deprem ülkesi olan Japonya’daki önlemleri konuşalım.

Richter’de 9.0’ı görmek

İlk olarak 1952’ye, Rusya’daki Kamçatka Adası’na uzanalım zira dünyada kaydedilen ilk 9.0 büyüklüğündeki deprem budur... Takvimler 2011’i gösterip de Japonya’nın sekiz bölgesinden biri olan

Katy Perry, sevgilisinin ex karısı Miranda Kerr hakkında “Zarafet ve güzellikle yaşayan bir kadınla aile olmaktan gurur duyuyorum” dedi ve kulisler ikiye bölündü. Nasıl bölünmesin, bünyeler alışkın değil bu denli modernliğe!

Katy Perry ile Orlando Bloom

Evet, modernliği her konuda destekliyoruz, ancak konu başlıkları “Kocamın eski karısıyla aramızdan su sızmıyor” ya da “Sevgilimin eski sevgilisi aşırı tatlı biri” olduğunda sistem hata veriyor. Genellikle tercih edilen bir durum değil partnerin eski aşkıyla görüşmek. Onlar “Yeminlen aramızda bir his kalmadı, vallahi kız kardeşim gibi görüyorum” dese de, karşı tarafın aklında hep “Onca yıl aynı yastığa baş koy, sonra da aramızda bir his kalmadı de... Yemezler!” yaklaşımı oluyor. Ben şahsen bu tarz harmanlanmış modern bir ilişkiye şahit olmadım arkadaş çevremde. Sadece bir kez, bir kız arkadaşım, sevgilisinin eski karısıyla çok iyi anlaştığını söylemiş ve ardından eklemişti: “Çok güzel bir kadın değil. O yüzden rahat hissediyorum kendimi. Güzel olsa işler değişirdi!”

&Cce

Üç boyutlu yapay hayvan başlarıyla tasarladığı kıyafetlerle Paris Moda Haftası’na damga vuran Schiaparelli, tasarımda gerçek kürkün yeri olmadığını bir kez daha hatırlatıyor

Paris Moda Haftası’na damga vuran, Fransız lüks moda markası Schiaparelli’nin yapay vahşi hayvan başlı kıyafetlerini anlatıyor tasarımcı Daniel Roseberry... İtalyan şair Dante Alighieri’nin “İlahi Komedya”sından ilham almış, bu vesileyle doğanın gücünü temsil eden kıyafetler ortaya çıkarmış. Bir yandan Kylie Jenner’ın ve Irina Shayk’in aslan detaylı, Naomi Campbell’in kurt detaylı, Shalom Harlow’un beyaz leopar detaylı kostümlerine göz gezdirirken kafamda bir parantez açıyorum, “Ben bunları neye benzetiyorum acaba?” başlıklı. Sonunda buluyorum, tabii ya, evladınızın odasının duvarlarına asabileceğiniz minnoş-yumoş panda, aslan, T-Rex, zürafa başı fikri, Schiaparelli’nin yapay hayvan başı fikrinden daha önce, başka bir yaş grubunda çoktan popüler olmuştu bile! Açtığım parantezi buracıkta kapatıp konumuza dönüyorum zira

İspanyol futbolcu Piqué ile yolları ayrılan Shakira, intikamını müzik listelerini sallayan “Out of Your League” (Dengin Değil) şarkısıyla aldı. Bana da bugünü intikam şarkılarına ayırmak düştü.

Aşkta, işte, arkadaşlıkta, konu başlığı fark etmez, aldatılmak her zaman can acıtır, insanın içine oturur. Mektup yazarak ya da başımızdan geçenleri anlatarak elemimizi, kederimizi döktüğümüz devir, artık sosyal medyada haykırışlara evrildi. Gerçek sandığımız bir ilişki, gerçek çıkmayınca ilk önce ne yapmak istiyoruz? Karşı tarafın neler kaybettiğini görmesini! Instagram’da paylaştığımız “Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” tadında bir ünlü yazar sözü paylaşımı; aşırı eğlendiğimizi gösteren “Helvanı kavurdum, yeni birini buldum” temalı fotoğraflar ve daha niceleri an itibarıyla akışta, hayatımızda artık. Bir de bunun celebrity ayağı, “Aldatılan ya ünlü bir şarkıcıysa o ne yapar mesela?” açılımı var. Eh, yazar yaşadığını yazabilir, şarkıcı yaşadığını şakıyabilir günün sonunda.

James Bond, Superman ve Gladyatör efsanelerinin devam filmleri yola çıkmaya hazır. Başrolleri kimin kapacağı konusunda ise kıran kırana yarış var!

007 YILDIZLARI

Dile kolay tam 61 yıldır Bond filmleri hayatımızda ve yedi James Bond’un ardından yeni ajanın kim olacağını merakla bekliyoruz. Sean Connery, David Niven, George Lazenby, Roger Moore, Timothy Dalton, Pierce Brosnan ve Daniel Craig’i, Aaron Taylor Johnson’ın takip edeceği magazin kulislerinde konuşuluyor. Bilmem hatırlar mısınız; Aaron ile eşi Sam Taylor’ın 2018 yılında Türkiye kıyılarında yaptığı çoluklu çocuklu tekne seyahatini... Bu arada Sam Taylor da “Fifty Shades of Grey” filminin yönetmeni. Neyse an itibarıyla film piyasalarında dengeler o kadar hassas ki, bugün Aaron, yarın başkası olabilir yeni Bond. Adaylar seçmelere katıladursun, gelin 007 efsanesine kısa bir yolculuk yapalım sizlerle. Serinin yaratıcısı, İngiliz gazeteci ve yazar Ian Fleming ile başlayalım. Yazarımızın Bond serüvenine, aslında hep hayalini kurduğu ajanlık mesleğinin vesile olduğunu biliyor muydunuz? Evet, James Bond karakteri aslında Fleming’in olmak

Yeni yılın ilk haftası, önümüzdeki bir yılı planlamak için en mükemmel zamandır. 2023’te sosyal hayatımızı renklendirecek taze haberleri bir kenara not edelim, lazım olabilir!

Bugün benim doğum günüm! Her yıl, 8 Ocak’ta mutlaka yıllık planlamamı yaparım. İş hayatıma vereceğim yön, seyahat etmek istediğim şehirler, hayatımdaki insanların yerleri, evimin dekorasyonu diye uzar gider listem. Bu noktada, yılın trendlerini mutlaka takip ederim, ruhuma, zevkime hitap eden yenilikleri yazarım bir kenara. Bugün, 2023’te karşımıza çıkacak yeni trendleri seçerek paylaşmak istiyorum sizlerle. Belki içlerinden bazıları sizlere de ilham verir bana verdiği gibi.

AŞK MEŞK

Gönül ilişkilerimizde “bana net ol” dönemine kesin giriş yaptığımızı duyurarak giriş yapayım konuya. İster sokakta, ister online arkadaşlık uygulamasında kimse kafaca uzak olduğu kimselere yaklaşmayı tercih etmiyor. Eskiden type-casting vardı, yani yârimizi sadece tipine göre seçmek. Şimdiyse open-casting’e geçiş yapmış durumdayız. “Tipi falan geçtim, kafalarımız uyuyor

Çok da küçük bir mesele demeyelim, zira sarışınlık 2022’nin yükselen trendi oldu

"Tarih boyunca ekonomi ne zaman sallansa sarı saça rağbet artar. Benim teorim, sarışınlık insana kendini daha cesur, daha parlak ve daha mutlu hissettiriyor. Hayat zorlaştığında, saçınızın rengini açmak size enerji verir. Özellikle pandemi sonrası, insanlar yeni şeyler denemek konusunda daha cesur oldu” diyor Hollywood ünlülerinin saç stilisti Tom Smith. Doğruya doğru, sarışınlık hep popülerdi de son dönemde ben de sokakta nereye başımı çevirsem sarışın görüyorum. Sebebinin net bir “shine bright like a diamond moment” (pırlanta gibi parlama anı) olduğuna eminim. Google ve YouTube’da en çok aranan kelimelerden biri olan “sarı saç” da bunun kanıtıdır. Sarışınlıklarıyla özdeşleşen Marilyn Monroe, Kate Moss, Madonna, Claudia Schiffer, Pamela Anderson, Gwyneth Paltrow, Lady Diana gibi isimlerin bayrağını genç neslin sevgilisi Billie Eilish gibi isimler devralıyor. Sarışınlık meselesi bazıları için o kadar önem taşıyor ki,

Özellikle gençler arasında çığ gibi büyüyen dolgu, botoks ve benzeri uygulamaların çıkış noktası, “kendini daha mutlu hissetmek!” Peki, bu ne kadar gerçekçi bir mutluluk dersiniz?

Meme estetiği, burun ameliyatı, dolgu, botoks... Estetik operasyon yaptırdığım videolarımı ne zaman TikTok hesabımda paylaşsam, en azından 500 yüz bin görüntülenme alıyorum. Aslında gerçek dışı olan bir güzellik dokunuşunu, dürüstlükle verebilmek büyük efor istiyor,” diyor genç influencer Demaris Martinez, “#FillerNation” isimli belgeselde. Gençler arasında yaygınlaşan estetik dokunuşların gün geçtikçe “normal” algılanmasını eleştirmek üzere yola çıkan belgesel ekibi, sosyal medyadaki güzellik influencerlarını odak noktasına yerleştirmiş. Bazı sosyal medya ünlülerinin, tüm bu işlemleri, sonuçlarını düşünmeden ya bedavaya yaptırdığı ya da para aldığı iddiaları var söz konusu yapımda. Dikkatle izleyip üzerine uzun uzun düşünülesi bir iş olmuş. 25 yaşındaki