PANDEMİ VE DURUMUMUZ

27 Kasım 2020

Her geçen gün yurdumuzun bir köşesinde ve dünyanın belli başlı önemli şehirlerinde sağlığımızı tehdit eden sıkıntılı hatta daha da önemlisi tehlikeli durumlar yaşıyoruz. Tüm devletler, yetkililer, hükümetler ve yerel otoriteler bu çerçeve içerisinde sıkı tedbirler alıyorlar. Hastalığın yayılma hızı düşmedikçe de bu önlemler radikalleşiyor.
Şöyle bir ülkemize dönüp baktığımızda 24 Mart 2020’de 343 vaka ve yedi vefat vardı. Sonra ne oldu? Amiyane tabirle açıldık, saçıldık, Sağlık Bakanı Sn. Fahrettin Koca her fırsatta, “Durun yapmayın, tedbiri elden bırakmayın” dediyse de dinlemedik, çoğumuz tedbirini almadı. Boğaz’daki teknelerde, evlerde verilen partilerde, asker uğurlamalarda, mevlitlerde, taziyelerde, düğünlerde, nişanlarda gezdik durduk, eğlendik ve köyden şehre küçüğünden büyüğüne hastalığı neredeyse kontrol altına alınamayacak hale getirdik.

Şimdi ne olacak?

Bu soruyu tahmin ediyorum ki herkes birbirine soruyor. Herkes ayrı dertli, başta da kapanan kuruluşların sahipleri,

Yazının Devamı

BUDVA’DA GEZİNTİ…

20 Kasım 2020

Hep düşünürüm Adriyatik sahilleri ile Ege sahilleri arasında ne çok benzerlik var diye... Masmavi denizleri, sahilden başlayan çam ormanları, marinaları, turistik çekim noktaları, plajları ile her ikisi de ayrı birer cennet...
İnsanların seyahatlerini ertelediği, birçok ülkenin sınırlarını kapattığı Covid-19 korkusunun hepimizi dağlar gibi sardığı bu dönemde bir süredir Budva’da olduğum için şanslıyım sanırım.
Karadağ’ın şirin kenti Budva çok iyi korunmuş, doğallığı fazla bozulmamış tarihi bir kent, her taraf kum sahilli plajlarla dolu, deniz pırıl pırıl ve yer yer suyun çeşitli şekiller verdiği kayalıklar denize girenlere renk ve dekor yaratıyor. Bütün bu güzellikler yanında küçük bir yarımada üzerinde yer alan Antik Şehir, gizli bir hazineyi andırıyor. Halka açık sahilleri 20 km.’ye yakın olup, 20’ye yakın plaja da ev sahipliği yapıyor.
Antik Şehir’de görülmesi gereken en önemli simge Avusturya Macaristan Kalesi ve o dönemden kalan çok iyi korunmuş dar sokaklar... ‘Burada neler

Yazının Devamı

MODA’NIN EGELİSİ: PASLI PELİKAN

13 Kasım 2020

Moda’nın hayatımdaki yerini, önemini bilmeyen dostum, okuyucum kalmamıştır sanıyorum. Çocukluğum, gençliğim, anılarım derken, ne zaman Moda’nın adı geçse, ayrı bir kulak kabartırım anlatılanlara...

Yine bir Moda sohbetini pürdikkat dinlerken, Moda’nın yeni sahil meyhanesi Paslı Pelikan ve sahibi Erkan Ulutaş hakkında çok şey öğrendim. Ulutaş, zaten etkinlik ve organizasyon sektörünün gizli kahramanlarından biri. Sahibi olduğu yüksek teknoloji altyapılı ses, ışık, prodüksiyon şirketinde üst düzey yönetici olarak görev aldı. Yerli ve yabancı sanatçılarla turnelere de çıkan Erkan, Moskova’da da büyük işlere imza atmış bir iş insanı...
Kendisi, İstanbul’da ‘konser, kalite eğlence’ denince ilk akla gelen adreslerden Moda Kayıkhane’nin de kurucusu. Eğlence sektörünün bu başarılı ismi bir süre önce tecrübelerini yeme-içme sektörüne de aktardı ve iki yeni mekan açtı: Gardens of Garbo ve Paslı Pelikan. Buralar Moda’da kısa sürede en sevilenlerden oldu.

Orijinallik ön

Yazının Devamı

MAROMİ BY DİVAN KALAMIŞ’TA…

6 Kasım 2020

Çocukluğumda Kalamış, Anadolu Yakası’nın en gözde mesire yerlerinden biriydi. Tabii ki Kalamış denince akla ilk Todori gelirdi. Annemin en hoşuna gidense akşama doğru bu restorana gidip, Selahattin Pınar başta olmak üzere bestekâr ve yazarlarla sohbet etmekti. Zaman geçti, lisenin son yıllarında bu sefer de ben arkadaşlarımla Kalamış’a gitmeye başladım. 1980’li yıllarda Kalamış’ta marina yapımına başlandı ve süratle açılışı yapıldı. Tesisin açıldığı dönemden beri en ünlü mekanı ise kebapçı Develi, geçtiğimiz yıllarda kapanan ve bir dönemin en ünlü dans bar olan Murphy’s Dance Bar idi. Marinanın bu yılki yeni konuğu ise 2011 yılından beri İstanbul Elmadağ Divan’da suşi severlerle buluşan Maromi oldu.

Bir telefon hayatını değiştirdi...

Maromi markasıyla bütünleşen isimse 20 yılı aşkın süredir İstanbul’da yaşayan Kenji Kume... Gerçek bir İstanbul hayranı, şehri motosikletle harita kullanmadan kaybola kaybola geziyor.
Yıllar öncesinde Koç Ailesi, Kenji’nin Londra’daki popüler suşi restoranına gidip

Yazının Devamı

İYİ ETİN ADRESİ: BEEVES ATAŞEHİR

30 Ekim 2020

Geçtiğimiz hafta et profesyoneli Şef Sidar Budak’ın adanmışlık öyküsünü bu köşeye taşımıştım. Kars’tan Miami’ye oradan Arjantin ve nihayet İstanbul’a ulaşan hayvancılık kariyerinin yanı sıra önem verdiği mikrogarden ve dryaged etlerle ilgili satırların ardından bu hafta Beeves Ataşehir’in atmosferi ve yemeklerine değineceğim.
Bir öğle vakti ziyaret ettiğim Beeves Grill&Brasserie, yüksek tavanlı ve şefin zevklerini yansıtıyor. Dekorasyon konsunda eşi Derya Hanım’dan da destek aldığını belirten Sidar Şef, “Zevklerim doğrultusunda, misafirlerimin de rahat hissedebileceği ortamlar yaratmak istiyorum. Lüksten ve abartıdan ziyade, buna önem veriyorum” diyor.
Burası bir şef restoranı ve açık mutfak da tüm şeffaflığıyla karşımızda... Sidar Budak’ın kendisi de bir patron gibi değil; her zaman mutfağa hazır bir şef giyimiyle. Dryaged etler için kurulan ayrı bir vitrin ve mikrogardenlarla, üretim havasını da restorana taşımış.
Duvarlardaki devasa tablolar dikkatimi çekiyor. “New York’taki restoranları incelerken hayvan kafalı

Yazının Devamı

BİR ET PROFESYONELİNİN ADANMIŞLIK ÖYKÜSÜ

23 Ekim 2020

Bugün sizlere bir adanmışlık öyküsünden bahsedeceğim. İki haftalık yazı halinde anlatacaklarım profesyonelliği et üzerine olan Şef Sidar Budak, önderliğindeki mekanı Beeves Grill&Brasserie ve Etin En İyisi platformu...
Tam bir yıl önce Ataşehir Barbaros Mahallesi’nde açılan Beeves, iyi et yemek isteyenleri ağırlıyor. Anadolu’nun, bereketli topraklarından başlayarak sınırları aşan bir lezzet hikayesinin başrolündeki Sidar, hayvancılıkla geçinen Karslı bir ailenin ortanca çocuğu...
88 yılında henüz dokuz yaşındayken babası Ergücan Budak’ın Gebze’de çiftlik kurmasıyla İstanbul’a yerleşen ve 16 yaşından beri kendi parasını kazanan şef, bir araya geldiğimizde bana hikayesini şöyle anlatıyor: “İlkokul çağlarından itibaren her yaz tatilini Kars’ta hayvanlarımızla geçirir, her türlü üretime katılırdım. Yalnızca restorancı tarafımız yok; üretim tarafımız hep daha kuvvetli oldu. Yetiştirdiğim hayvanlardan elde edilen tüm etlerimizi hem en büyük oteller zincirlerine sattım, hem kendi restoranlarım için

Yazının Devamı

Dosta hoş geldin

22 Ekim 2020

Hafta sonunda beni en mutlu eden olay KKTC’de Cumhurbaşkanı adayı yakın dostum ama ondan da ileri gerçek bir Türkiye aşığı, İstanbul sever Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini hakkıyla kazanmasıydı.

Ben inanıyorum ki başta Ersin Bey ve bu maratondaki en önemli yardımcısı sevgili eşi Sibel Tatar, büyük bir başarıyla ikinci vatanımın güzel günlerinin yolunu açtı.




Yazının Devamı

MÜZİĞİN VE LEZZETİN BULUŞTUĞU MEKAN: AİLA

16 Ekim 2020

Otellerde müzikli lokanta kavramı, İstanbul’da bildiğim kadarıyla çok yaygın değil. Son zamanlarda Beyoğlu çevresindeki bazı oteller, ruhlarını yeni nesil meyhane veya benzerlerine çevirerek, müzik volümünü düşürerek çalışıyor. Aila ise bunlardan farklı olarak, Mecidiyeköy Fairmont Quasar içerisinde özel giriş kapısı, asansörüyle farklı bir konumda bulunan, belli gecelerde müzikli, eğlenceli fine dining restoran olarak karşımıza çıkıyor. Aslında enteresan bir konsept ve kompleks...

Kapıdan içeriye adımınızı atar atmaz sizi karşılayan ‘Baharat Kütüphanesi’ bana çok enteresan geldi. Özellikle ülkemiz insanı, pandemi döneminde sağlıklı yaşamak için baharatlardan ve otlardan ciddi destek aldı. Bu kütüphanede genellikle Türkiye ve dünyanın çeşitli yerlerinde yetişen, ünlü şeflerin kullandığı ve imza yemeklerine destek olan baharatlar sergileniyor. İstenirse de misafirler bunları özel ambalajları içinde satın alabiliyorlar. Restoranın şefi Emre İnanır ve yardımcıları, arzu

Yazının Devamı