Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tıbbi adı anemi olan kansızlık, akciğerden aldıkları oksijeni hücrelere taşıyan alyuvarların azalması sonucu oluşur. Anemi ya üretim azalmasına, ya yıkımdaki artışa ya da kanamaya bağlıdır. Oksijen taşınmasının azalması tüm vücutta sorunlara yol açabilir. Kalp hastalığı varsa ağırlaşmış görünür...

Cihat Bey yeniden başlayan göğüs ağrıları nedeniyle endişeliydi. Üstelik bu sefer kendini çok yorgun hissediyordu. Geçen yıl çok hızlı hareket ettiğinde göğsünde bir sıkışma olunca gittiği doktor testlerden sonra, “Kalbinizi besleyen damarlardan biri dar” demişti. Kalbin kansız kalan bölümü nispeten küçük olduğu ve ilaç tedavisiyle sıkıntısı geçtiği için stent takmaya veya bypass ameliyatına gerek görmemişti.
Bir hafta öncesine kadar sağ dizindeki ağrı dışında hiçbir sağlık şikâyeti yoktu. Dizindeki sıkıntıyı da ağrı kesici romatizma ilaçlarıyla tedavi ediyordu. Bir haftadır giderek artan şikâyetleri nedeniyle daha fazla beklemeden hastanenin yolunu tutu.
Hastanın hikâyesini dinleyen doktorun kaşları çatıldı. “Kalp damarlarında problem artmış. Tedaviye rağmen kalp hastalığının bu kadar hızla ilerlemiş olması şaşırtıcı. Anjiyo yapmamız belki de stent takmamız gerekecek” diye düşündü.
Kan tahlilleri ve EKG yapılması ve hastanın anjiyoya hazırlanması için talimat verdi. Bir saat sonra önüne gelen kan tahlillerini inceleyen doktor, anjiyo hazırlıklarının yapıldığı bölüme gitti. Cihat Bey’e ciddi derecede kansız olduğunu, planlanan anjiyonun iptal edildiğini ve hastaneye yatması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Kansızlık nedir?

Tıbbi adı anemi olan kansızlık, tıbbi adı eritrosit olan alyuvarların azalması sonucu oluşmuş bir hastalıktır. Alyuvarların görevi akciğerden aldıkları oksijeni hücrelere taşımaktır. Alyuvarlarların sayısı azalınca oksijen taşınması da azalacağı için vücudun her tarafında çeşitli sorunlar ortaya çıkar.
Cihat Bey’in kalp rahatsızlığını alevlendiren sorun damarlarındaki darlıkların kötüye gitmesi değil, kansızlıktır. İlaç tedavisiyle kontrol altına alınmış olsa da, kalbinin kanlanması hassas bir denge üstünde durmaktadır.
Kansızlık sonucu kalbi beslemeye gelen kanın kalitesi bozulmuştur, eskisine göre daha az oksijen getirmektedir. Hücreler oksijen açlığı çektikleri için çığlık atmaktadır. Göğüs ağrısının nedeni budur. Sadece kalpte değil tüm hücrelerde oksijen azlığı aksaklıklara yol açar, hastanın yorgunluğunun nedeni de kansızlığıdır.

Haberin Devamı

Binbir derdin nedeni kansızlık

Binbir derdin nedeni kansızlık

Kan sayımı

Damarlarda hiç durmadan dolaşan alyuvarların tümünü saymaya imkânı yoktur. Bu nedenle minnacık bir damlada, kaç alyuvar var diye sayılır. Bir litrenin milyonda biri olan mikrolitrede 5 milyon alyuvar vardır. Dolaşımdaki alyuvar miktarının bir başka ölçümü de hematokrit testiyle belirlenir. Hematokrit, tüm kanın yarıya yakınının alyuvarlardan oluştuğunu gösterir. Kan sayımının bir diğer önemli ölçütü de alyuvarlar içinde oksijeni bağlamakla görevli olan hemoglobin maddesini ölçmektir.
Bir litrenin onda biri olan 1 desilitre kanda 15 gram hemoglobin vardır. Cihat Bey’in kan sayımında bu değerlerin hepsinin çok düşük bulunduğu ve göğüs ağrısı olduğu için doktoru hastaneye yatırmaya karar verdi.

Haberin Devamı

Binbir derdin nedeni kansızlık

Alyuvarlar neden azalır

Kansızlığın ortaya çıkması için ya alyuvarların üretiminin azalmış olması ya kan kaybı nedeniyle damar dışına kaçmaları ya da normal ömürlerini tamamlayamadan tahrip olup ölüyor olmaları gerekir.
Üretimde sorun var: Diğer kan hücreleri olan akyuvarlar ve kan pulcukları gibi, alyuvarlar da kemik iliğinde üretilirler. Kan dolaşımına katıldıktan sonra 4 ay süreyle görev yapıp yerlerini gençlere bırakırlar. Bu düzenin aksamaması, üretimin hiç durmadan devam edebilmesi için iyi çalışan bir fabrikaya ve yeterli hammaddeye ihtiyaç vardır.
Eğer fabrika görevi gören kemik iliğinde bir hastalık veya bazı ilaçlar veya zehirli maddeler nedeniyle üretim yavaşlamış ya da durmuşsa kansızlık ortaya çıkar. Bazı kan kanserlerinde, ve kanser tedavilerinde kemik iliğinin baskılanmasına sık rastlanır. Bu hastalıklarda diğer kan hücreleri, akyuvarlar ve kan pulcukları da azalır. Kemik iliği sağlam olsa da, hammadde azlığı varsa kansızlık ortaya çıkar. Örneğin vücutta yeterli demir, B12 vitamini, folik asit gibi maddelerden biri azsa, alyuvar üretimi aksar. Bu maddeler ilaç olarak verilirse durum düzelir.
Kanama: Ülkemizde başta gelen kansızlık nedeni kanamadır. Kanamı ağızdan veya makattan kan gelmesi, dışkının simsiyah çıkması, idrarla kan gelmesi veya yaralanmalarda olduğu gibi aleni olabilir. Ya da sızıntı tarzında olan mide kanamalarında ya da çarpma ve darbelerden sonra karın arkasına ya da kas içine olan kanamalarda olduğu gibi gizli olabilir. Bazen uzun süre hastanede yatan kişilerde çeşitli testler için sık sık kan alınırsa, kan kaybına bağlı anemi ortaya çıkabilir.
Alyuvarın erken ölümü: Normal koşullarda 4 aya yakın ömrü olan alyuvarlar gençken tahrip olurlarsa kemik iliği bu zamansız eksilmeyi telafi etmek için fazla mesai yaparak bir süre için yeterli alyuvar üretimini sağlar. Tahribat devam edecek olursa fazla mesai de yetmeyeceği için kansızlık ortaya çıkar.
Buna tıp dilinde hemolitik anemi denir. Birçok neden alyuvarların tahribatına yol açabilir. Bazı kişilerin alyuvarları doğuştan sakattır, erkenden ölürler. Akdeniz kansızlığı denilen hastalık bu duruma örnek bir doğuştan hastalıktır. Lupus gibi bağışıklık sisteminin hedefini şaşırdığı hastalıklarda, vücut kendi alyuvarlarını düşman sanıp tahrip etmeye başlar. Kalp veya damarlarda sertleşmiş yüzeyler ya da yapay kapak varsa, bazen buralara çarpan alyuvarlar parçalanıp, hemolitik anemiye yol açar.

Teşhis kolay değil

Kanamanın nedenini bulmak her zaman kolay değildir. Uzmanlar hastayı iyice dinleyip muayene ettikten sonra parmağından bir damla kan alıp mikroskop altında inceler. Alyuvarların boyuna, şekline, rengine, içinde benekler olup olmadığına, diğer kan hücrelerinin özelliklerine ve daha birçok duruma bakıp önemli ipuçları toplarlar. Her türlü hastalığın kansızlığa yol açabileceğini bildikleri için, çok yönlü titiz bir inceleme sonunda doğru teşhise ulaşırlar.
Yapılan incelemeler sonunda Cihat Bey’in diz ağrısı için aldığı romatizma ilaçlarının midede sinsi bir kanamaya yol açtığı saptandı. Doktoru, kansızlık hayat tehdit edici düzeye ulaşmamış olduğu için kan vermedi. Mide koruyucu ilaçlar ve demir haplarıyla tedavi etti. Cihat Bey’in kansızlığı düzeldikçe göğüs ağrıları ve yorgunluğu azaldı ve bir süre sonra eski haline döndü.

Binbir derdin nedeni kansızlık

Son söz:

Hastalıklarda ilk izlenim yanıltıcı olabilir. Bir yandan eskiyi hesaba katarken diğer yandan, tüm organları içeren, her olasılığa açık yepyeni bir bakışla incelemek gerekir.