“Akdeniz’in yıldızı olacak, göz kamaştıracak” derken, İzmir bizi yanıltıyor.
Bırakın yeni yatırımı, var olanlar da ceketini alıp ardına bakmadan gidiyor.
Böyle giderse İzmir havlu atacak! Yüzyıllarca ticaretin dünya çapındaki sayılı merkezlerinden biri olmakla bilinen tarihini yerle bir edercesine!..
Hayal kırıklığı yaşamaktan, bunları dilimize dolamaktan bıktık.
Sevdalısı olduğumuz bu kent büyümesi gerekirken, zamana ve geçmişine inat neden küçülüyor, niçin kan kaybediyor?
Sorun ne, nerede yanlış yapılıyor?
Can sıkan, insanın içini karartan bu sorulara Ekrem Demirtaş’la yanıt aradık...
Ticaretin duayen ismi, yılların getirdiği deneyimle hemen teşhisi koydu, reçeteyi de yazdı?
İzmir Ticaret Odası’nın başkanına göre sorun aşırı temkinlilik!..
İzmirli işadamları anlaşılmaz şekilde tedbirli. Kaybetme korkusu, girişimin, yeni yatırımın önünde kör zincir gibi.
Korku ve endişe havası yayıldıkça, İzmir kabuğuna çekiliyor, kabuğuna çekildikçe de geriliyor. Kaybetme korkusu yüzünden asıl kaybediliyor!
Ekrem Bey, bu gidişe dur demek için çok ortaklı yatırımları hayata geçirmeye çalıştıklarını, ancak her defasında aynı çekingenlikle karşılaştıklarını söylüyor.
“İzmir’de para çok ama ortada yok. Paralar tasarruf ediliyor, yastık altında tutuluyor. İstanbul’da ise böyle değil” diyor.
Demirtaş, yatırımlara gerekli destek verilmemesine İZair girişimini örnek gösteriyor:
Siyasetle ilgili pek yazmıyorum. Ancak işin içine güvercin girince siyasete ucundan da olsa giriverdim.
Türkiye Değişim Hareketi’nin İzmir’deki ilk mitinginde Mustafa Sarıgül’ün uçurduğu sarı güvercinler geçen haftaya damga vurdu.
Kuşlar, sarı kanatlarıyla gökyüzünün maviliğinde süzülüp giderken, geride iz bıraktı.
Ne tartışmaydı öyle!... Ama yararlı olduğu muhakkak. Bu miting sayesinde belki de tüm Türkiye doğada sarı, hatta kırmızı ve mavi güvercinler olduğunu öğrendi.
“Güvercinlere eziyet ettiler” diye tepki verenlere de TDH Ege Bölge Sorumlusu Hüseyin Aslan tepki gösterdi.
Buz gibi kış havasını ısıtan konunun iyice alevlendiği ortamda bir araya geldiğim Aslan, “Antalya’dan bir arkadaşımız, yetiştirdiği bu özel cins güvercinlerle Mustafa Sarıgül’e jest yapmak istemiş. Bilmeden ve araştırmadan acımasızca saldırdılar. Şimdi geriye bakınca bir kaşık suda kopan fırtınayı görüyorum” dedi.
Ellerindeki kuş kaçıyor
Aslan, bu yaşananlarda, TDH’nin ayak seslerinden korkan kesimlerin etkisi olduğunu da dile getirdi, çarpıcı tespitlerde bulundu:
“Önce mitinge gelenlerin sayısına taktılar. Çevresiyle 10 dönümlük Bornova Meydanı’nda sadece 10-15 bin kişi olduğunu söylemenin, gerçekle yüzleşme korkusundan başka izahı yok. Metrekareye dört kişi düşse 40 bin sayısına ulaşılır. Bence daha da fazlaydı. Bu bitti, güvercin meselesi gündeme geldi. Ellerindeki kuşun uçtuğunu görenler, ‘hayvanlara eziyet ediliyor’ diyerek ortaya çıktı. Ama gerçekler karşısında bir kez daha yıkıldılar. Değişimin gücü karşısında ne yapsalar da duramayacaklar...”