Özgür Kaynar

Özgür Kaynar

ozgur.kaynar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnşaat sektöründe deprem yaşanıyor


İzmir İnşaatçılar Çarşısı’nın kalbi Yenişehir İşmerkezi’nde yılbaşında sekiz
işyeri birden kapandı.
Fotoğraf: ANIL ÇINAR



Turgut Özallı yıllar...
Türkiye, tarihe gözyaşıyla yazılan 1970’li kayıp senelerin sanki acısını çıkarıyor...
Büyükşehirler kabuğuna sığmıyor, daha da büyüyor.
Ekonomi serbestleşiyor, serbestleştikçe de zenginleşiyor.
Türkiye’yi değiştiren bu müthiş değişimin lokomotifinde ise inşaat sektörü var.
Bir yandan kamu, diğer yandan müteahhitler proje üstüne proje başlatıyor. İzmir’de 1979 yılında kurulan İnşaatçılar Çarşısı’ndaki hareketlilik baş döndürüyor. Siparişlere yetişilemiyor...
Talep o kadar fazla ki, çarşı artık yetmez oluyor.
Ve 1984’te Yenişehir İşmerkezi açılıyor.
Burası kısa sürede İzmir’de inşaatın kalbi haline geliyor.
Bırakın boşalan işyerini, müşterisiz dükkan görmek bile hayal edilemiyor.
İşler öyle iyi ki krizler dahi etkilemiyor. 1994’teki ve 2001’deki krizler asıl teğet geçiyor.
Derken, olmaz denilen olmaya başlıyor.
2007 yılında işler tersine dönüyor. Bir zamanlar tıklım tıklım olan çarşı giderek boşalıyor.
“Gün gelir geçer” ümidiyle direniliyor. Ancak geçmek bilmiyor, 2008 ve 2009 inşaatçıların üzerine balyoz gibi iniyor.
Direnemeyen pes edip kilit vuruyor. Yenişehir İşmerkezi’nde 2010 başında sekiz işyeri birden kapanıyor.
İnşaatçılar Çarşısı’nda adeta deprem yaşanıyor.
Herkes gibi başkan Ahmet Aşır da olup-biten karşısında şaşkın, “Kalbimizden vurulduk” diyor.
Aşır, kapananlara yenilerinin ekleneceğinin konuşulduğunu, yüzlerin artık gülmediğini söylüyor, çarpıcı devam ediyor:
“Böyle bir kriz yaşanmadı. İnsanlar birşey kazanmadığı gibi varlıklarını kaybediyor. Dayanacak güç kalmadı. Nereden nereye geldiğimizi en iyi Yenişehir İşmerkezi anlatıyor...”


Bu krizin tek ilacı kent yenileme...
İzmir’de inşaat sektörünün can damarı Yenişehir İşmerkezi’nde bile dükkanlara kilit vurulması en çok da Ekrem Demirtaş’ı üzüyor.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Demirtaş buranın kurucusu...
Ortaya çıkan manzarayı düşündürücü buluyor, ancak ümitsizliğe kapılmamak gerektiğini de söylüyor.
İnşaat sektörünün tekrar canlanacağını tahmin ediyor. “İzmir’de üç kişiden biri kiracıysa, beş evden biri de gecekonduysa bu iş bitmez” diyor.
“Ama” deyip ekliyor: “Kent yenileme şart...”
Demirtaş’a göre hem ekonomik krizin hem de son Elazığ depreminden sonra tekrar gündeme gelen çarpık-kalitesiz yapılaşmanın çözümü kent yenilemede.
Bu işin sorumlusu ise belediyeler.
Ekrem Bey, “Narlıdere Belediye Başkanımız Abdül Batur’a teşekkür borçluyuz. İlçe sırtlarındaki gecekondular düzgün ve kaliteli konutlara dönüştü” diyor.
İzmir’de ticaretin patronu Ekrem Demirtaş, her biri inşaat sektörü kökenli Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm’ün ve Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ın da girişimleri olduğunu vurguluyor, şunları ifade ediyor:
“Ada bazında kent yenileme projelerinin, Narlıdere örneğindeki gibi diğer belediyeler tarafından da süratle başlatılması gerekiyor. Belediye başkanlarının bu konuda istekli olduklarını görüyoruz. Yeter ki halkı kucaklayıp avantaj yaratan çözümler üretsinler. Gerisini bize bıraksınlar. İzmir’i yeniden inşa edecek gücümüz ve potansiyelimiz var. İşsizliğin de, moralsizliğin de, çarpık yapılaşmanın da ilacı kent yenileme...”
Ekrem Demirtaş, bunları dile getirirken TOKİ’ye de çatıyor.
TOKİ’yi İzmir’de istemediklerinin altını çiziyor, “Müteahhitlerimizin ve inşaat sektörümüzün üstüne basan bir kurum olarak düşünemiyoruz. İzmir’deki projeleri İzmirliler yapsın” diye konuşuyor.