İdam...

Avrupalı olalım derken... Başımıza öyke bir çorap ördük ki, korku kapanına kısılıp kaldık!
Adli takip ve ceza sistemini değiştirdik... Polisin, savcının, hakimin elini kolunu bağladık.
Bize uymayan uygulamalarla kelepçeyi suçlulardan çıkardık, masuma taktık.
İdamı kaldırdık, ama yağlı ilmeği suçsuz günahsız vatandaşa geçirdik.
Ülke suç cehennemine döndü.
Eli bıçaklı, beli silahlı magandalar dehşet saçıyor.
‘Trafikte yol vermedin’ diyor, vuruyor.
‘Aşkıma karşılık bulamadım’ diyor, kıyıyor.
‘Niye yan baktın’ diyor, indiriyor.
Neden yokken bile öldürüyor.

“Nasıl olsa birkaç yıl yatar çıkarım” diyen, birkaç yılda da zaten çıkan gözüdönmüşler canları alıyor.
Ne ceza korkusu kaldı ne devlet baskısı.
Cezaevleri tıka basa dolu. Demir parmaklıkların ardı hiç olmadığı kadar kalabalık.
Üstelik iki yıla kadar hapis cezası istenen suçlara karışanlar adliyeye bile götürülmüyor, karakoldan salıveriliyor.
Yer kalmayan cezaevlerimiz de devlet babanın sanki çiftliği... Dışarıda sağlık güvencesi yok, orada var hem de yüzde 100...
Dışarı aç gezen, içeride keyif çatıyor. Gel keyfim gel ceza, ne ala!
Ortalık ise kan kokuyor, korku kol geziyor.
İzmir’de alışverişten eve dönerken sokak ortasında başından vurulan üniversite öğrencisi Ayşe Selen Ayla’nın babası feryat ediyordu.
Cinayete kurban giden biricik kızının tabutu başında gözyaşı döken acılı adam, “İdam istiyorum, idam” diye haykırıyordu.
İşte geldiğimiz nokta...
Suç var, acı var! Ya ceza?..

O gözüyaşlı babanının yerine koyun kendinizi
Başbakan Tayyip Erdoğan’a, CHP Lideri Deniz Baykal’a ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye çağrım... O babanın yerine koyun kendinizi!
Üzerine titrediğiniz biricik yavrunuzun, okumaya gönderdiğiniz kentte cansız bedenini teslim aldığınızı düşünün.
Yüreğinizin kan ağladığını, giden canı geri getiremeyecek olmanın çaresizliğini hissedin.
Olmuyor işte, Avrupa’nın kanunları bize uymuyor.
AB’nin yaşam standartlarını yükselten kurallarını alalım.
Ancak bize zarar veren, ödül gibi ceza uygulamalarını bir kenara bırakalım.
Adli takip, ceza ve infaz sistemini değiştirelim.
Cana doymayan, dehşet saçan magandaları dizginleyelim.
İlmeği masumların boynundan çıkaralım, Ayle Selen’leri bir hiç uğruna kaybetmeyelim.
Bu gidiş hayra alamet değil.
Bir iyilik yapın.
Yaşama, yaşam hakkına sahip çıkın. Adalet yerini bulsun...