GEÇTİĞİMİZ günlerde Bulgaristan’a yolum bir kez daha düştü. 1989’da ve 1990’da Soydaşlar’ın göçe zorlandığı topraklarda zamanın çok şeyi değiştirdiğine bir kez daha tanık oldum.
Yakınlarını Türkiye’ye gözyaşlarıyla uğurlarken gelecek korkusu yaşayan Türkler için şimdi bambaşka bir Bulgaristan var. Ekonomiden siyasete bu ülkenin önemli aktörleri artık onlar...
Türkler’in kurduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH), oylarını her seçimde artıran tek siyasi parti. Daha önce iki dönem hükümette yer alan HÖH, son koalisyonun dışında kalmak istemiş. Çatısı altında Türkler dışındaki Müslümanlar’ı, hatta Bulgarlar’ı buluşturuyor. Milletvekilleri arasında Bulgarlar da var.
HÖH, “Evyah Türkler geliyor” korkusu pompalanarak tekrar canlandırılmak istenen Bulgar milliyetçiliği karşısında da sağduyulu duruş sergiliyor. Avrupa Birliği de ülkedeki milliyetçi akımların karşısında emniyet subabı olarak Türk asıllı siyasetçileri görüyor.
Meriç’in diğer tarafındaki Türklerin en etkin olduğu yerlerden biri de Bulgaristan’ın büyük kentlerinden Pazarcık’a bağlı Yeni Mahalle...
Sırtını Rodop Dağları’na dayayan Yeni Mahalle’de sadece Türkler yaşıyor.
Girişimci Soydaşlar sayesinde ülkede işsizliğin en az olduğu yerler arasında gösteriliyor.
Çünkü her köşede kereste atölyesi var. Karadeniz’den daha yeşil Rodoplar’ın ağaçları buralarda işleniyor. Balkanlar’da kereste sektörünün nabzını tutan Yeni Mahalleliler, Bulgaristan ekonomisinde yerlerini günden güne sağlamlaştırıyor.
Türkler’in girişimciliği Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un da dikkatini çekmiş. Yeni Mahalle’yi ziyaret eden Pırvanov, bir zamanlar istenmeyen Türkler’in çalışkanlığı ve ülke ekonomisine kazandırdıkları karşısında büyülenmiş.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Pırvanov’un hayran kaldığı Yeni Mahalle, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin de güç aldığı başlıca yerlerden. Partiyi, Pazarcık bölgesinde burası sırtlıyor.
Belediye Başkanı Ahmet Haciyski de HÖH’ün üst düzey yöneticilerinden.
Haciyski, Türk olmaktan gururlu, Bulgaristan’da yaşamaktan da mutlu olduklarını söylüyor. Türkler’in hiçbir zaman ülkelerinin karşısında durmadığının altını çiziyor. “Ne milliyetçilerin tahriklerine kapılıyoruz ne de korkuların esiri oluyoruz. Biz geleceğe umutla bakıyoruz, daha gelişmiş bir Bulgaristan hedefi için gayret ediyoruz. Girişimcilikte öncü olmayı ve ülkemizi kalkındırmayı sürdüreceğiz. Azınlıkların haklarını korumak, geçmişte yaşananların tekrarlanmamasını sağlamak için kurulan partimizin kapısı da herkese açık. Türk’üz ve Bulgaristan vatandaşıyız” diyor...
Geleceğe sadece uzaklardaki Soydaşlarımız umutla bakmıyor, onlar sayesinde Bulgaristan da yarınlara ümitle göz kırpıyor...
Komşumuz Bulgaristan, Türklerle güç buluyor.
Bizim dizi filmlere Bulgarlar da aşık
Avrupa’da Türkler’in ayak seslerinin her geçen gün daha çok duyulduğu Bulgaristan’da bugünlerde Türk dizisi çılgınlığı yaşanıyor. Türkiye’de Aşk-ı Memnu’nun finalinde sergilenen görüntüler orada da Binbirgece’de yaşanmış.
Binbirgece yayındayken ekran başına kilitlenen Bulgarlar bizim dizilerine öyle alışmış, arkası da gelmiş. Artık bu ülkenin en çok izlenen TV kanallarında her gün Türk dizisi var. Onlar da Yaprak Dökümü’yle duygulanıp, Unutulmaz’la romantik dakikalar geçiriyor.
Arap ülkelerinden sonra Balkanlar’ı fetheden bizim diziler, Türkiye’ye ilgiyi de artırmış. Binbirgece’ye sahne olan Boğaz’daki o görkemli yalıyı merak edip İstanbul’un yolunu tutanlar varmış.
Zaten onlar için mezuniyet, balayı gibi özel kutlamaların vazgeçilmez adresi Türkiye, özellikle de Marmaris... Bulgaristan’da Marmaris’i görmeyen neredeyse kalmamış...