Yunanistan Savunma Bakanı Panagiotopulos, ABD Savunma Bakanı Austin ile bir telefon konuşması yaptı.
Konuşmanın Türkiye’yi şikâyet kısmı bildik ama devamı ilginç.
ABD Savunma Bakanı, Yunanlı mevkidaşına Milli Savunma Bakanı Akar’ı arayacağını ve iki ülke arasındaki sorunlara dair pragmatik çözüm önerileri sunacağını söyledi.
Yunanlı Bakan bu cümleye itiraz etmedi, daha da önemlisi bu görüşme Yunan medyasına oldukça ilginç şekilde servis edildi. Kathimerini gazetesi, iki savunma bakanının en zor zamanlarda bile diyalog kurmayı başarabildiği hatırlatmasıyla verdi haberi.
Buradan çıkan sonuç şu: Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın ister Atina’da ister İstanbul’da, buluşma teklifini, kendi siyasi iradesinden korktuğu için kabul edemeyen Yunanistan Savunma Bakanı, şimdi Yunanistan hükümetinin talimatıyla diyalog kapısı açmaya çalışıyor.
Pazartesi günü gerçekleşen Akar-Austin görüşmesini bu çerçevede değerlendirmek lazım.
Diyalog her zaman iyidir elbette fakat Atina-Ankara ilişkilerine illa ABD’yi sokma çabası garip bir çaba.
Bizim için fark etmez ama bu görüntü Yunanistan’ı iç işlerinde serbest, dış işlerinde bağımlı bir hale getiriyor.
Avrupa’da elektrik kesintileri dönemi
ABD ve Avrupa Birliği, Ukrayna işgali başladığında Rusya ekonomisini çökertme hedefini ilan etti.
Yılın ikinci çeyreğinde Rusya’nın dış ticaret fazlası rekor kırarak 70.1 milyar dolar oldu.
Gazprom önceki gün bir istasyonu daha bakıma alacağını ve dolayısıyla 27 Temmuz’dan itibaren Avrupa’ya gaz sevkiyatını düşüreceğini açıkladı. Rusya kapasitenin yüzde 20’si kadar gaz pompalama kararı alınca, Avrupa’da gaz fiyatları bir günde yüzde 10 arttı, metreküp fiyatı bin 860 doları aştı.
Alarm durumuna geçen Brüksel, 1 Ağustos-31 Mart 2023 tarihleri arasında AB üyesi devletlerin gaz tüketimini gönüllü olarak yüzde 15 azaltmasına karar verdi. Burada da müthiş bir kavga başladı zira bu elektrik kesintilerine kadar gidebilecek bir uygulama süreci.
Polonya kendi gaz stoklarının AB tarafından kullanılmasına izin vermeyeceklerini açıkladı; en az dört AB üyesi tüketim kısıtlamasına karşı çıkıyor. Enerji bakanları dün daha kolay kabul edilecek formüller bulmak için olağanüstü toplantı yaptı.
Fransız Le Monde gazetesi dün, “AB, Rusya’ya karşı yaptırımlarla mücadele olanaklarını tüketti” diye yazdı.
Ekonomisi çökecek Rusya’da halkın Putin’i iktidardan indireceği planını yapan AB liderleri şimdi Putin’in onları iktidardan indirme riskiyle karşı karşıya...
En büyük engel din değil dil
Almanya’da istihdamın yüzde 22.8’i 55 yaşın üzerinde ve gelecek 10 yıl içerisinde emekli olacaklar.
Bu 7 milyon 300 bin kişi demektir ki bunların en az 2 milyonu eleman sıkıntısı yaşanan sektörlerde çalışıyor.
Bu gelecek planı, daha önemlisi, Almanya şu an havalimanlarını çalıştırmak için Türkiye’den 2 bin eleman alacak, 6 Kasım’a kadar geçici personel deniliyor ama dil bilen, uyum sağlayanın kalacağı da kesin.
Otel ve gastronomi sektörü de AB dışından istihdam sağlayabilmek için özel izin talebinde bulundu.
Yani tüm elemanlar çok hızlı çalışma vizeleriyle Almanya’ya götürülecek.
Her sektör için çok ciddi açık var ve Almanya’nın ilk şartı Almanca konuşabilmek.
Türkiye’de ister Almanca olsun ister İngilizce, yabancı dil eğitimi kötü, kendini ifade edebilen mezun sayımız yok denecek kadar az. Bu on yıllardır yaşadığımız bir sorun ve kimse çözemedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, tarihe geçmek istiyorsa, en az bir dili konuşabilen lise mezunları olmasını sağlamalı. Nüfusu yaşlanan AB’nin gelecekte ekonomisi korumasının tek yolu işgücü ithalatı.
Türkiye’nin önündeki en büyük engel din değil dil.
‘Kadın dövenleri almıyoruz’
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jorge Jesus stoper mevkii için eski öğrencisi Ruben Semedo adını önermiş.
Bu futbolcunun bir sürü vukuatı var; arasında ölümle tehdit de var ama hepsi bir yana, kadına şiddet bir yana.
Ali Koç, Başkan olarak sahadaki futbola karışmayabilir ama Fenerbahçe formasını giyecek adamların kadına şiddete karışmamış biri olması ilkesini rahatlıkla koyabilir.
Jorge Jesus şunu unutmamalı, Fenerbahçe için ilkeler şampiyonluklar kadar önemlidir.
