- Dış politika ve savunma politikalarının Türkiye ve dünyadaki önemi artıyor. Eskiden tencerede kaynayan çorbaya göre oy verme eğilimi artık değişti, özellikle merkezi yönetimlerin belirlendiği seçimlerde bu iki unsur çok daha önemli hale geldi. Milliyet 74 yıldır diplomasi gazeteciliğinde her zaman öncü olmuştur. Abdi İpekçi ve Mehmet Ali Birand’ın, Türk-Yunan ilişkilerinde oynadıkları rol, Sami Kohen’in adının ve köşesinin getirdiği saygınlık, Milliyet’i diplomatik temsilciliklerde ilk bakılan gazete haline getirmişti. Bu alışkanlık halen sürüyor, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in Türkiye ile yakınlaşmaya karşı çıkan aşırı sağ ve partisi içerisindeki eski başbakanlara karşı verdiği mücadeleyi anlatan manşetimiz Cuma sabahı daha saat 10:00 olmadan, Yunancaya çevrilmiş ve Budapeşte’teki Yunanistan Başbakanı ve Atina’daki Dışişleri Bakanı’nın masasına konmuştu. Başta Skai olmak üzere birçok televizyon o sabah yayınlarında Milliyet’in haberinden söz ettiler. Bugün de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığımız röportajla çıkıyoruz karşınıza. Diplomasi gazeteciliği bir tercih değildir, uzun soluklu bir koşudur, sonradan olmaz, uluslararası anlaşma ya da sonuç bildirgelerinde tek bir kelimenin, tek bir virgülün yerinin bile büyük önemi vardır. Bir örnekle açıklayayım, AB’nin 2002 Kopenhag Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde yer alan “gecikmeksizin” ifadesi, AB Komisyonu’nu 2004 Zirvesi’nde tam üyelik müzakerelerinin başlaması kararını vermeye mecbur bıraktı. O kelime olmasa AB Komisyonu işi zamana yayabilirdi.
- Diplomasi ve güvenlik politikaları derken aslında birbirini besleyen şeylerden söz ediyoruz. Bağdat-Ankara yakınlaşmasının, Pençe-Kilit Harekat bölgesine etkilerini görmek, Türkiye’nin sınırlarını, sınırın ötesinde savunmaya başlamak konusundaki stratejinin sahaya yansımalarını anlatmak da Milliyet’in başardıkları listesine eklendi. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’yla, harekatın en uç noktası Zilok Üs Bölgesi’nde konuştuk. Üç gün süren bu röportaj ve dosya haberimiz Türkiye’de birçok medya kuruluşunda haber haline geldi.
- Milliyet olarak diplomasinin sonuçlarını sahada takip etmeyi Somali’de de sürdürdük. Ankara Temsilcimiz Didem Özel Tümer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile birlikte Somali’ye gitti, Oruç Reis’in göreve başlama törenine katıldı. Didem’in, Bakan Bayraktar ile yaptığı röportajda, Siemens’in Akkuyu nükleer santral projesindeki attığı son adım ve elektrik ve doğalgazdaki yeni tarife çok konuşuldu ama Türkiye için yeni bir başlangıç olan ve elbette Rusya ile yürüttüğümüz diplomasiyle ortaya çıkan İstanbul Gaz Endeksi bilgisi de son derece çarpıcıydı. Dediğim gibi Milliyet olarak sahanın her alanında haber kovalamaya devam ediyoruz.
- Milliyet olarak ısrarla girmediğimiz bir topu da sizinle paylaşmak istiyorum. ABD’de yapılan seçimler tüm dünyada büyük ilgiyle takip edildi. Biz, Milliyet olarak salıncak eyaletlerdeki oy tercihini belirleyen akaryakıt fiyatları ya da altyapı sorunları gibi noktalara hiç girmedik. Dış Haberler ve Ekonomi servislerimiz ile Ankara büromuz dikkatlerini Türk-Amerikan ilişkileri ve yeni döneme çevirdiler, terör örgütüne verilen destek, Rusya-Ukrayna savaşı, Gazze’de süren katliam, ABD’nin izleyeceği politikaların ekonomimize olası etkileri hep bu projeksiyon dosyaları üzerinde çalıştık, uzmanlarla konuştuk. ABD seçimi haberlerinin kantarın topuzunun kaçtığı noktalarda hep Türkiye ve bölgemiz üzerinden okumalara yer verdik.
- Bu haber koşusunda muhabirimiz Çiğdem Yılmaz’a yine bir parantez açmam gerekiyor. Narin davasının ilk duruşması için Çiğdem, Diyarbakır’a herkesten önce gitti. Çiğdem, gittiği yerde boş durmaz, Narin’in evine gitti, gittiğinde de cezaevindeki cinayet şüphelisi ağabey Enes Güran ile görüntülü olarak konuştu. Bu davada şüpheli olup tutuklandıktan sonra ağabey Enes Güran ile yapılan ilk ve tek röportaj oldu. Çiğdem tüm duruşmaları izledi ve şimdi İstanbul’a dönüyor. Döner dönmez yılın bir diğer önemli dosyası, yaptığı haberlerle Gazeteciler Cemiyeti’nden ödül aldığı Seçil Erzan davasına bakacak. Dediğim gibi yılın bu en çarpıcı ikinci davasıyla ilgili paralarını Denizbank’tan isteyen müştekiler de dahil olmak üzere herkesle konuşuyoruz, dosya haberimiz çok yakında sizinle buluşacak.
- Milliyet’ten mektuplarda adı sık geçen bir diğer isim, televizyonların en önemli haber kaynaklarından birisi olan Eğitim Servisi Müdür Yardımcısı Ozan Kadüker’in yaptığı dosya. Ozan’ın gereksinimi olmayan çocuklar için engelli raporu alıp, devleti soyan, o çocukların da tüm geleceğini karartan sözde eğitim merkezleriyle mücadelesi devam ediyor. Bu mücadele, Ozan’ın yaptığı haberler de dalga dalga yayılıyor.
- Burada zikretmem gereken başka isimler de var. Bu haftalık Ankara’dan başlayayım: CHP muhabirimiz Mehtap Gökdemir, sadece doğru haberleri almakla kalmayıp, CHP’de geçmişte yöneticilik yapmış bazı isimlerin gizli bilgi diye piyasaya sokmaya çalıştıkları sahte kulislerle de mücadele ediyor. Ak Parti’de olup bitenleri özellikle de MYK toplantılarının perde arkasını Ayşegül Kahvecioğlu’nun kaleminden okumanızı öneririm. Dosya haberlerde özellikle de savunma haberlerinde Aydın Hasan titizliğine özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Başkentte ekonomi haberleri dendiğinde öne çıkan isimlerden birisi Mithat Yurdakul’dan da mutlaka söz etmem lazım. Genç, başarılı ve Milliyet’in geleceği olarak gördüğüm isimlerden de söz etmeliyim: Meltem Güneş, Hande Atılgan, Aslıhan Altay Karataş yaptıkları haberlerle yüzümüzü ağartıyorlar.
Milliyet Ankara Haber Müdürü Şebnem Hoşgör’ü bilerek en sona sakladım. Şebnem bir yandan Ankara’da olup bitenleri toplarken diğer yandan İstanbul’dan gelen talepleri yetiştiren can simidi olarak varlığını sürdürüyor.
- Milliyet’in yüzüne son şekli veren kadroyu da es geçmeyeyim: Görsel Yönetmenimiz Ersoy Diyar, hem ana gazete hem de eklerimiz için müthiş bir tempo içerisinde. İyi haber her haberi döver inanışımdan dolayı bazen aynı gün için 3 farklı gazete hazırlıyorlar. Gece koşuşturmamızda Barış Baş ve Nilay Coşkun’un çabalarından söz etmemek haksızlık olur. Sayfa sekreterlerimizden Murat Akkuş’a da bir parantez açmam lazım. Murat’ın Zilok Üs Bölgesi yazı dizimizde gösterdiği çaba sayfa sekreterinin bir gazete için ne kadar önemli olduğunun kanıtı durumunda. Yine Osman Ortakçı, hızı ve gözü, gece dikkatlerin en dağınık olduğu saatte sakin güç olarak varlığını hissettiğimiz Muharrem Özyurt adını da mutlaka anmam lazım.
- Gelecek haftalarda sizlere Milliyet’in diğer emekçilerinden de söz edeceğim. Elinize aldığınız gazeteye değen göz sayısı aslında Milliyet’in basında güven sloganının da karşılığıdır. Herkese iyi okumalar ve mutlu bir hafta diliyorum...