Nusret’in tuz dökme şovunun ardından, aynı siyah plastik eldivenlerle yapılan et servis şovları başlamıştı.
Bu yetmezmiş gibi şimdi bir de havuç dilimi baklava kaymaklama şovu başladı.
Sanki atomu parçacıklarına ayırır bir havada, havuç dilim baklavanın arasına kaymak sürmenin şovu mu olur?
Bir de şovu yapan, ameliyattaki doktorun hemşireden neşter istemesi gibi, yanındaki komiden iki tane bıçak alıyor falan.
Görgüsüzlük bu topraklarda öyle yayıldı ki artık yediğimizin tadı değil, başka masaların dikkatini çekecek şekilde sunum yapılmasını önemser hale geldik.
Bu saydıklarımın tamamı aslında olmayan eğitim, ezbere dayanan öğretim sistemimizin sonucu.
Tıpkı oturduğu koltuğa değer katan değil, oturduğu koltuktan değer bulan adamların çoğalması gibi bir durum bu da...
Otopark enflasyonu
İstanbul’da başına buyruk ve anlamsızca yükselen fiyatlara otoparkları da eklemek şart oldu.
Adalet Sarayı’nın oradaki tek kat otoparkında saatlik ücret 25 lira, bir saati bir dakika geçerseniz ücret 35 lira oluyor.
Buna karşın Hacıosman metro yer altı otoparkında 2 saat ücreti 15 lira. Süre aynı fark 20 lira.
Buna karşın Hacıosman’da aylık abonelik 420 lira, Park Çağlayan’da aylık abonelik 350 lira.
Her iki fiyatın da niyesini açıklayabilecek kimse var mı acaba?
İspark, Büyükşehir Belediyesi’ne ait, 30 yıllık işletme hakkıyla yap-işlet-devret modeliyle inşa edilmiş.
Yani her türlü farklı işletmeler ama fiyat anlamsızlığı konusunda ikisi de aynı aslında.
Fransa ve ABD, Yunanistan’ın Girit hayalini bitirdi
Fransız markası Total, üç yıl önce Girit civarında kiraladığı iki açık deniz imtiyazından çekildiğini açıkladı.
Yunanistan enerji kaynaklarına göre ABD devi Exxon da aynı yolu izleyecekmiş.
Yani Yunanistan’ın Girit açıklarından doğal gaz çıkarma hayali şu an için bitti.
Fakat Atina’nın umut tacirliği bitmedi.
Total ve Exxon’a dair kötü haberi sızdırırken yanına bir de iyi haber eklemişler.
O da Yunanistan ile İtalya arasındaki İyon Denizi’nde, Korfu’nun kuzeybatısında yer alan deniz bloku için doğal gaz arama çalışmaları umut vericiymiş, Yunanistan enerji şirketi Hellenic Petroleum da, Girit hattı için yeni yatırımcılarla görüşüyormuş.
Mişli, muşlu cümleler konusunda biz de tecrübeli bir halkız, bu kadar çok mişten, muştan bir sonuç çıkmaz.
Ekmeği dilimletmeyin
Türkiye’de çöpe atılan ekmeği çok konuşuyoruz ama bunun önüne geçmenin yolunu hiç konuşmuyoruz. Türkiye’de çöpe atılan ekmeği çok konuşuyoruz ama bunun önüne geçmenin yolunu hiç konuşmuyoruz. Ekmek dilimlendiği zaman çok daha hızlı bayatlıyor. Sofra ekmeği zaten gramaj olarak küçük, kiloluk ekmek yapsak, fırında dilimletme merakımız yüzünden daha fazla ekmek çöpe gidecek. Buğdayın, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle daha da pahalandığı bir dönemde ekmeği bıçakla kesme zahmetine katlanmak, her gün milyonlarca lirayı çöpe atmaktan daha akıllı bir seçenek değil mi?