*Son bir haftada Washington-Ankara hattındaki pazarlıkların detayları ortaya çıkmaya başladı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Londra’da ABD’li mevkidaşı Blinken ile yaptığı görüşme ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akapar’ın Washington’da ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile yaptığı görüşmelerde masaya konan bu formül Biden Yönetimi’nin arkasına saklandığı Kongre engelini aşmanın yolunu da gösterdi.
*Mayıs 2019’da Başkan Trump, Suudi Arabistan’a silah satışını durdurmak için Kongre’den gelen tasarıyı üç kere veto etmiş ve ulusal güvenlik gerekçesiyle satışa onay vermişti. Bu dönemde Kongre’de 3’te 2’lik çoğunluk sağlanamadığı için Trump istediğini yapabilmişti. Ankara bu örneği hatırlatarak Biden Yönetimi’ne F-16 konusunda çıkabilecek muhtemel bir sorunu aşmanın yolunu gösterdi.
*Beyaz Saray hali hazırda bu formülü uygulamayı kabul etmiş değil ama önemli bir başka adım attılar. Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye’ye F-16 satışının yapılabilmesi için imzaları gereken Senato ve Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler ve Uluslararası İlişkiler komitelerinin başkanlarıyla telefonda görüştü. Biden Yönetimi, Türkiye’ye F-16 satışı ve modernizasyon kitlerinin satışıyla, Yunanistan’a F-35 satışı kararlarını aynı anda Kongre’ye sunma planına geri döndü. Senatör Menendez de ilk geri adımı attı.
*Bu şartlar altında Kongre’nin Beyaz Saray’ın önüne CAATSA yaptırımlarını koyma ihtimali de pek yok zira CAATSA 231 yaptırımları ülkelere değil kişilere ve kurumlara uygulanıyor. Bu açıdan bakıldığında, Türkiye-ABD ilişkilerinde zaman içerisinde sağlanacak ilerlemeye göre F-35 projesine dönüşün de yolu açılabilir. F-16’ların satışı için Suudi Arabistan örneğini masaya koyan Türkiye, S-400 yaptırımlarına karşı da Hindistan örneğini Beyaz Saray’ın önüne koyabilir.
SEVGİ NEYDİ, VERGİ NEYDİ, FIRSATÇI KİMDİ?
*“Selvi Boylum, Al Yazmalım”da Asya’nın ağzından duymuştuk “Sevgi neydi?” cümlesini, bugün vergi neydi, fırsatçı kimdi diye tartışma zamanı.
*Vergi, sanılanın aksine sadece devletin gelir elde etme aracı değildir. Vergi, devletin gelir dağılımındaki eşitsizliği giderme araçlarından biridir. Bunun için de devletin dolaysız vergi almayı becermesi gerekir. Avrupa Birliği’nde vergi gelirleri içerisinde dolaysız vergilerin oranı yüzde 65, dolaylı vergilerin oranı yüzde 35. Türkiye’de vergi gelirleri içerisinde dolaylı vergilerin oranı yüzde 70, dolaysız vergilerin oranı yüzde 30. Bu kötü tabloyu gidermenin yolu denetim ya, 2021 yılında Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin sadece yüzde 1.68’i denetlenebildi.
*Bir de hiç vergi mükellefi olmadan paradan para kazananlar var. Maliye, yollarda kamyonları çevirip irsaliye kontrolü yapmak yerine Bodrum’da, Çeşme’de bir günde on binlerce lira harcayanların durumuna bakmalı artık. Acı bir gerçek: Türkiye’de gelirden alınan verginin büyük kısmını ücretli çalışanlar ödüyor.
*Günübirlik kiralık evlerden alınması gereken KDV’den tutun da, basit usulde vergilendirilen taksilere, başta ünlüler olmak üzere inanılmaz rakamlara ulaşan sosyal medya gelirlerine kadar vergilendirilmeyen çok kalem var. Harçlarda da durum farklı değil. İster konut ister arsa, tapu işlemleri sırasında yüzde 4’lük harç ve gelir vergisi ödemek istemeyen satıcının sığındığı rayiç bedel meselesini çözemiyoruz bir türlü. Çözemeyiz zira Türkiye’de vergi denetmeni sayımız sadece 7 bin 333.
*Avrupa Birliği euro’ya geçiş yaparken “yuvarlama enflasyonu” ile tanışmıştı. Benzer bir durumu Yeni Türk Lirası’na geçiş sırasında da yaşamıştık. KDV oranlarındaki artışın ardından yine benzer bir durum yaşanıyor. Özellikle KDV’si yüzde 8’den yüzde 20’ye çıkan ürünlerde yuvarlamayı geçtim, katlama zamları yapıldı. Devlet fırsatçılara karşı vatandaşını korumalı.
ZEYTİNDE FACİA SENESİ
Zeytin üretiminde var senesi-yok senesi ayrımı bilinir, ağaç başı verim her sene değişir. Bu sene zeytinde felaket senesi.
Şiddetli yağış ve dolu Balıkesir-Manisa hattındaki zeytinlikleri vurdu, ağaçlarda zeytin kalmadı.
Şu an üreticide zeytinyağının toptan fiyatı litrede 150 lira oldu.
Fiyat artışı beklentisiyle zeytinyağı satışını durduran üreticiler de var.
2024 Ekim’e kadar zeytin ve zeytinyağında zor bir süreç bizi bekliyor.