Temmuz ayı, Türkiye’nin bütün stratejik tahammüllerinin sınandığı bir ay olacak.
Önce Astana Zirvesi’yle başlayalım:
Rusya Devlet Başkanı Putin, bir türlü gerçekleştirmediği Türkiye ziyaretiyle bize bir karın ağrısı olduğu mesajını veriyor.
Bu karın ağrısı Batı’nın yaptırımlarına uymak konusunda olabilir.
Türkiye, parçası olduğu Batı’nın bir sürü yaptırımına uymadı, Rusya ile özel ilişkisini korudu, ciddi baskılara maruz kaldı.
Moskova, Türkiye tamamen Batı’dan kopsun, hiç bir yaptırıma uymasın diyorsa bu gerçekçi bir beklenti değil.
Ayrıca Rusya’nın unutmaması gereken nokta, Moskova’nın Türkiye’yi son derece rahatsız eden politikaları olduğu gerçeği.
Libya’daki savaş ağası Hafter’in son Moskova ziyaretinde gördüğü üst düzey kabul, terör örgütünün Suriye kolunun siyasi ayağındaki isimlerin görüşebildiği tek dışişleri bakanı kurucuları ABD’nin değil Rusya’nın dışişleri bakanı olması, yine terör örgütünün Suriye kolunun seçim çabasında Moskova’nın gıkını çıkarmamış olması da Ankara’nın not ettikleri arasında.
Esad’ın Türkiye ile müzakereden kaçması meselesini de yukarıdaki listeye ekleyecektim ama orada bazı gelişmeler var gibi. Tüm bu olumsuzluklara karşın ABD’nin bölgeye dair rahatsız edici planları nedeniyle Rusya-Türkiye ilişkileri stratejik tahammül gereği iyi gidiyordu.
Bu dengeden Rusya kadar Türkiye’nin de sağladığı faydalar var elbette. Bu ortamı korumak mümkün olacak mı göreceğiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne kadar tartışmalı konuları Putin ile görüşerek aştı, Astana için de beklenti bu yönde.
Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin Devlet Başkanı ile kuracağı teması da dikkatle izlemek gerekiyor.
Pekin, Türkiye’nin gümrük adımlarını siyasi bir tavır olarak okumamalı. Dışişleri Bakanı Fidan, Çin ziyaretinde de söyledi, aramızdaki ticari ilişkinin güçlenerek sürdürülmesi için bir denge oluşturulması gerekiyor.
Çin’in en azından Türkiye’ye gösterdiği ilgiyi Türk yetkililerin Pekin ziyaretlerinin ötesinde de hissettirmesi gerekiyor.
ABD’nin NATO’yu yani adı Kuzey Atlantik diye başlayan askeri ittifakı Çin’e karşı Pasifik’e taşıma çabaları ortada ki bu Washington planını durdurabilecek tek ülke yine Türkiye olacak.
Erdoğan’ın Astana temasları, stratejik tahammülün stratejik ilişkiye dönmesine zemin olabilir.
Başlığa bakarak Çek futbolcu asmak...
Çekya Milli Takımı’nın 19 numaralı formasını giyen Tomas Chory’nin “Onları zehirlemek istedim” açıklaması çok konuşuldu.
Adamın zehirlemekten kastı bizim takımı öldürmek için zehirlemek değil sahada provokasyonla sinir ve denge bozmak.
Doğrusu açık sözlü davranmış Chory, sahada centilmenlik sınırlarını zorlayan ve futbol edepsizliğinin de dışına çıkan iki isim vardı.
Bunlardan birisi 5 numaralı sağ bek Coufal diğeri de 22 numaralı takım kaptanı Tomas Soucek.
Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’ın, 15 Temmuz’un yıldönümü çabalarına Çekya’dan en üst düzey destek geldi, bir AB ülkesinde ilk kez siyasi irade FETÖ’ye karşı duruş sergiliyor.
Bu maç o çabaları gölgelememeli ama bu Çekya oyuncuları da hakikaten rahatsız edici tavrı olan insanlar...