Hindistan bir yandan tarihin en zorlu G-20 Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken diğer yandan adını Bharat olarak değiştirmeyi tartışıyor.
Anayasa’da da yer alan ve Kral Bharat’ın soyundan gelenlerin ülkesi anlamına gelen bu isim en azından sömürgecilerin kullandığı Hindistan isminden daha fazla destek bulacak gibi.
Yaşı 40’ın üzerinde olanlar hayatlarının bir döneminde Seylan çayı lafını mutlaka duymuşlardır. 1815’ten 1948’e kadar İngiltere’nin sömürgesi olan Seylan, 1972’de adını Sri Lanka olarak değiştirdi.
Bangladeş’in durumu da pek farklı değil. Hindistan’ın İngiliz sömürgesi olduğu dönemde önce Doğu Pakistan olarak anıldı. Ardından 1971’de adını Bangladeş yaptı.
Burkina Faso, Fransız sömürgesi olduğu dönemde Yukarı Volta adıyla biliniyordu. Kendi adına 1984’te kavuştu. Yerel iki dildeki kelimelerden oluşan Burkina Faso’nun sözlükteki anlamı Dürüst İnsanlar Ülkesi...
Myanmar 1989 yılına kadar Burma Birliği Sosyalist Cumhuriyeti olarak biliniyor ve kısaca Burma olarak anılıyordu. 1989’da sömürge geçmişiyle bağlarını koparmak adına ülkenin adı Myanmar olarak değiştirildi.
Çinhindi’nin güçlü krallığı Siam ya da bugün bilinen adıyla Tayland. Ülke yeni adını 1939’da aldı ve geçmişini sıfırlamış oldu.
İsmi en fazla değişen ülke tahminen Kamboçya’dır. 1953-1970 arası Kamboçya Krallığı, 1970-1975 yılları arasında, komünist yönetim döneminde Khmer Cumhuriyeti, daha sonra Demokratik Kampuchea adlarıyla anıldı. 1983-1993 yılları arasında Kampuchea Halk Cumhuriyeti oldu ve ardından 1993’te Kamboçya Krallığı adını aldı.
Sömürgecilerin ülkelere verdiği isimler Güney Amerika’ya kadar uzanıyor aslında. Kolombiya, İspanyol sömürge döneminde Yeni Granada diye adlandırılıyordu.
Sömürenlerin değil sömürülenlerin adlarını değiştirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Tüm dünya bu haftasonu Delhi’den gelecek G-20 haberlerini takip edecek. Baştan söyleyeyim, tarihin en sıkıntılı G-20 toplantısı bu ve ortak mutabakat metni son anda çıktı. Rusya ve Çin’in veto etmemesi için savaşın neden olduğu acılardan söz eden, Rusya’yı suçlamayan bir metinde uzlaşıldı. Herkes metni kendine göre yorumlayacak.
Aslında bu bile başlı başına bir başarı, zira G-20 çerçevesinde sene boyunca yapılan maliye ve dışişleri bakanları toplantılarından sonra ortak bir metin yayımlanamamıştı.
Zirvenin en somut başarısı, Afrika Birliği’nin G-20’ye kabulü olacak. Normalde AB ve 19 ülkeden oluşan birlik artık Afrika’yı da içine almış hale gelecek. Moskova ve Çin’in fazla Batılı bulduğu bu kazananlar kulübü gelecekte bu kadar önemli olmazsa kimse şaşırmasın.